Küçük Anne (Petite Maman) filmi, büyükannesinin kaybıyla birlikte annesinin doğduğu eve giden ve burada kendi yaşlarında küçük bir kızla tanışan Nelly’nin ve küçük kızın dostluğunu anlatan bir fantastik/dram filmidir. 2021 Fransız yapımı olan Küçük Anne filminin yönetmenliğini ve senaristliğini, Céline Sciamma üstlenmektedir.

Deniz Filmi Festivali’nde, En İyi Fransızca Film dalında, Los Angeles Sinema Eleştirmenleri Derneği’nde İngiliz Olmayan En İyi Film dalında, Stockholm Film Festivali’nde En İyi Film dalında ödül alan, orijinal adı Petite Maman olan Küçük Anne filminin fragmanı aşağıda yer almaktadır.

Küçük Anne Fragman

Bu yazıda, IMDb puanı 7.4/10 olan Küçük Anne filminin, konusuna değinerek genel film incelemesi yapılacaktır. 

Küçük Anne Filmi Konusu

Sekiz yaşında bir çocuk olan Nelly (Joséphine Sanz), çok sevdiği büyükannesini (Margot Abascal) kaybeder. Yas sürecinin ne olduğunu bilmeyen küçük kız, annesi (Nina Meurisse) ve babası (Stéphane Varupenne) ile birlikte, annesi Marion'un çocukluk evini temizlemesine yardım etmek için, büyükannesinin ormanın yakınlarında olan evine gider. Eve girdikten bir zaman sonra yas süreciyle baş edemeyen annesi, bir anda evden gider. Babasıyla baş başa kalan Nelly’nin canı sıkılmaktadır. Evin bulunduğu ormanda gezmeye çıkar. Bu sırada, annesinin küçük bir çocukken orada yaptığı ağaç evi bulur. Orada, ağaç ev yapmakla uğraşan, kendi yaşıtlarında bir kız olan Marion (Gabrielle Sanz) ile tanışır.

Film, başından sonuna kadar akıllara şu soruları getiriyor:

‘’Edilemeyen vedalar insanın kalbinde nasıl bir ağırlık bırakır?’’

‘’Küçücük bir çocuk, zamansız ve anlam veremediği bir kayıpla nasıl baş eder?’’

Küçük Anne Oyuncuları

Filmin oyuncu kadrosunda, Joséphine Sanz, Gabrielle Sanz, Nina Meurisse, Stéphane Varupenne ve Margot Abascal gibi isimler yer alıyor. Joséphine Sanz, Nelly rolünde, Gabrielle Sanz, Marion rolünde, Nina Meurisse anne Marion rolünde, Stéphane Varupenne, baba rolünde ve Margot Abascal ise büyükanne rolünde karşımıza çıkıyor.

Küçük Anne İncelemesi

Film, bizi bir veda sahnesiyle karşılıyor. 8 yaşındaki Nelly huzurevindeki yaşlılara veda ederken, annesi de ölen annesinin eşyalarını toparlar. Bu sahneden, aslında Nelly’nin o gün ettiği vedaların normal bir veda olmadığını, belki de bir daha o huzurevine uğramayacakları bir vedanın gerçekleştiğini anlıyoruz.

Annesi ve Nelly, arabaya bindiğinde annesi Nelly’e bir soru yöneltiyor;

‘’Veda ettin mi?’’

Nelly çoktan vedalaştığını söylüyor ve atıştırmalık saatinin gelip gelmediğini soruyor. Karşımızda yas süreciyle ilk kez karşılaşan ve ne hissetmesi gerektiğini bilmeyen küçük bir kız çocuğu duruyor. Ancak en az Nelly kadar annesi de bu süreçle nasıl baş edeceğini bilmiyor. Yani aslında film, çocukluğun gözünden yas sürecine odaklansa da yetişkinlerin dünyası da bir o kadar odak merkezinde yer almaktadır.

Büyükannenin evine vardıklarında, Nelly için olaylar hala basit düzlemdedir ve bunları anlamlandırmaya çalışır. Annesi eşyaları topladıkça ve gerçekleştiremediği vedaları düşünürken, Nelly de yas sürecine yavaş yavaş girmeye başlar. Ancak, onun bu durumla baş etme yöntemi yetişkinlerden biraz farklı olacaktır.

Annesi, Nelly’e çocukken bu ormanda bir ağaç ev yaptığından bahseder. Nelly bu evi merak etmektedir. Bir akşam yemeği esnasında bu konuşulurken babanın olaylara mesafeli yaklaşımı anne-baba arasındaki mesafeyi bize hissettirir. Sanki baba oraya sadece tamir edilmesi gerekenleri tamir etmeye gelmiştir. Yas sürecinin dışında yer almaktadır.

Bir gün ansızın annesinin gitmesiyle birlikte Nelly’nin beyninde kayıp ve bağlanma kavramı, sembolleşmeye başlamıştır. Ormanda bir gezintiye çıkar ve o sırada ağaç ev yapmakta olan, kendi yaşlarında bir kızla tanışır. Kızın ismi Marion’dur ve tıpkı Nelly’e benzemektedir. Bu noktada, bir şeylerin değişmeye başladığını ve filmin asıl konusunun anlatılmaya başlandığını anlıyoruz fakat hala kafamızda soru işaretleri mevcut. Sanki, yönetmen bize bilgileri vermiş ve bunları kafamızda kendimiz kodlayalım istemiş gibi bir atmosfer hakim.

Nelly’nin yeni arkadaşı Marion, tıpkı Nelly’nin annesinin çocukken yaptığı gibi ağaç ev yapmaya devam eder. Nelly de arkadaşına yardımcı olmaktadır. Sohbetleri ilerledikçe Marion, Nelly’i evine davet eder. Eve gittiklerinde, Nelly evin aynı büyükannesinin evi olduğunu fark eder. Önce kapı girişi, sonra salon, duvardaki dolaplar ve en son Marion’un annesinin uyuduğu oda ve yatak örtüsü...

Her şey Nelly’nin büyükannesinin eviyle aynıdır. Nelly, bir şeyleri fark etmiştir fakat anlamlandırmakta zorlanmaktadır. İzleyici ise bu noktada kafasında kodları birleştirmiş ve aslında filmin bu kısmından sonra, Nelly ve annesinin dostluğuna şahit olacağını anlamıştır.

Zamanın durduğu ve bir noktada hapsolduğu bu ormanda, Nelly ve Marion birbirleri için en yakın arkadaş olurlar. Nelly, annesinin ruhsal durumunun sebeplerini çocukluğunun yettiği kadarıyla anlarken, Marion’nun çocukluk yaralarını saracak yeni anılar yaşanmaktadır. Belki de zamanın gerisinde olan Marion, kendi zamanında büyürken bambaşka biri olacaktır ya da gelecekte olan Nelly, çocukluğunun ötesinde bir olgunlukla yas sürecini hem annesi hem kendisi için saracaktır. Çünkü aslında ölen büyükannesine veda etmemiştir ve bu olay onun için hayatın sunduğu bir veda şansıdır.

Film, baştan sona kadar eski zamanda yaşanan soluk ama canlı bir hikayenin renkleriyle bütünleşmiş halde karşımızda duruyor. 72 dakika olan film kısa süreli olmasıyla birlikte etkisinin uzun süre kalmasıyla hayatımızda yer ediniyor. Küçük Anne filminde, yönetmen yalın bir anlatımla minimalist bir film sunarken, anlatımı bir o kadar yoğun oluyor.

Küçük Anne Filmi İzleyici Yorumları

‘’Şefkatle samimi ve tek kelimeyle güzel!’’

‘’Dokunaklı ve sessiz Fransız fantezi draması!’’

‘’Céline Sciamma'nın "Petite Maman"i hepimizin içindeki çocuğu yakalamayı başarıyor!’’

‘’Başa çıkma ve bağlanma üzerine kısa ve hassas bir drama fantezi!’’

Son Olarak;

Küçük Anne filmi, izlerken hem çocukluğun derinliklerine inmeyi başarabileceğiniz ve hem çocuklukla hem yetişkinlikle bağ kurabileceğiniz, çocukluğun fantezi dünyasında yaşanan bir dram filmidir.

Kısa bir film olmasına rağmen, izledikten sonra hissedeceğiniz duygular yoğun, fazla ve göz ardı edilemeyecek kadar göz önünde olacak.