George Orwell Kimdir?
George Orwell adıyla bilinen asıl adı Erich Arthur Blair olan yazar Hindistan’ın Bihar kentinde doğdu. Orta sınıf bir aileden olmasına rağmen soylu bir ortamda büyüdü.
Ailesiyle birlikte İngiltere’ye dönen Orwell, Eton College’de öğrenim görürken Cesur Yeni Dünya’nın yazarı Aldous Huxley’den ders gördü. Mezun olduktan sonra Burma’ya gitti ve polis teşkilatında müfettiş yardımcısı oldu.
İngilizlerin Burmalılara karşı sömürgeci davranışlarına daha fazla dayanamayarak buradaki görevinden ayrılarak Burma’yı terk etti. Bir sonraki durağı Paris’te yaşadığı yokluk ve sefalet içindeki günlerini, ilk romanı olan "Paris ve Londra’da Beş Parasız" adlı kitabında ele aldı.
İspanya İç Savaşı ve Orwell
Hitler’in desteğini alan Franco’nun güçlerine karşı direnen İspanya halkının yanında yer almıştır. Orwell, İspanya’ya gitme amacını şu sözlerle anlatır:
“POUM milisine 1936 yılı sonunda katıldım. Bir başkasına değil de bu milise katılmamın başlıca nedenleri şunlardı: İspanya’ya gitmeye gazete makalelerim için malzeme toplayabilmek amacıyla niyetlenmiştim. Bunun yanı sıra, eğer çarpışmaya değer gibi görünürse, belki de savaşırım diye muğlak bir düşünce de vardı kafamda. Ne var ki hastalıklı bünyem ve nispeten az sayılabilecek askeri tecrübem hesaba katıldığında, savaşmak hususunda pek bir kuşkuluydum.”
Orwell gördükleri karşısında şaşırır çünkü geldiğinde gördüğü düzen ile şimdiki düzen çok farklıdır. Bu savaş onun Sovyetler Birliği’ndeki sosyalizmden uzaklaşmasına sebep olur. Çünkü olanların tüm sorumlusu olarak Stalin’i görür. Cephede savaşırken gırtlağından vurulur, ölümden son anda kurtlulan Orwell cephe gerisinde tedavi edilir. POUM yasadışı ilan edilir, Orwell ve diğer arkadaşları ülkeyi terk etmek zorunda kalır.
George Orwell’ın Veremle Mücadelesi
Yaşamının belli dönemlerindeki yoksulluk günlerinde çok kez akciğer rahatsızlığı geçiren Orwell, verem hastasıydı. 1945 yılında yanlış bir ameliyat sonucu eşini kaybetmesiyle hastalığı daha da ağırlaştı.1949 yılında tekrar evlendi. Verem hastalığından durumu tamamen kötüleşen Orwell 1950 yılında 46 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Hayvan Çiftliği Romanı Konusu
Bay Jones’un sahibi olduğu Beylik Çiftlik’te yaşayan hayvanlardan biri olan Koca Reis (Karl Marx) dedikleri erkek bir domuzun diğer hayvanları çağırıp gördüğü garip düşü anlatmasından kısa zaman sonra çiftlikte ayaklanma (Sovyet Devrimi) gerçekleşir.
Bir gün çiftliğe geç gelen ve hayvanların yemini vermeyi unutan Bay Jones, hayvanlar tarafından çiftlikten kovulur. Ayaklanma başarıyla sonuçlanmış, çiftlik onlara kalmıştır. Çiftliğin adı Hayvan Çiftliği olarak değiştirilir. Çiftlikte artık yeni bir düzen ve otorite hakimdir. Hayvanlar içlerinde en akıllı olan Napolyon ve Snowball adında iki domuz tarafından örgütlenir. Yeni ilkeler oluşturulur ve bütün hayvanlar bu değişmez ilkelere uymak zorundadır.
Bu ilkeler Yedi Emir başlığı altında toplanır:
- 1. İki ayak üstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin.
- 2. Dört ayak üzerinde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin. 3.Hiçbir hayvan giysi giymeyecek.
- 4. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak.
- 5. Hiçbir hayvan içki içmeyecek.
- 6. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek.
- 7. Bütün hayvanlar eşittir.
Hayvanlar çiftlikte günlerini geçirirken Snowball çiftliğin gelişmesi ve üretimin daha verimli hale getirilmesi için bir yel değirmeni inşaatı yapılmasına karar verir, bu karar sürekli ters fikirde olduğu Napolyon tarafından gereksiz görülür.
Bir gün hayvanları toplayıp yel değirmeni yapımı hakkında toplantı düzenleyen Snowball hiç beklemediği anda Napolyon tarafından eğitilmiş köpeklerin saldırısına uğrar ve çiftlikten koşarak kaçar.
İktidar artık Napolyon’un elindedir, artık daha fazla söz sahibi olan Squealer hayvanlara Napolyon’un fikirlerinin değişmez doğruluğunu empoze eder. Çok geçmeden Napolyon yel değirmeni inşaatını başlatmaya karar verir. Bu duruma şaşıran diğer hayvanlar daha önceden Snowboll’a karşı çıktıklarını Squealer’a anlatırlar ve Squealer aslında bu fikrin en başından Napolyon’un fikri olduğunu Snowball’un üstüne çöktüğünü anlatır.
Snowball’a neden karşı çıkıldığını anlamayan hayvanlar köle gibi çalışırken köpeklerin ve domuzların yaşam şartları değişmeye başlar. Bay Jones’un evinde yaşamaya, yatakta yatmaya, kıyafet giymeye, diğer hayvanlardan daha geç kalkmaya başlarlar. Günler geçtikçe çiftlikte bazı eksikler ve ihtiyaçlar ortaya çıkar.
Napolyon çözümü komşu çiftliklerin sahibi Bay Frederick ve Bay Pilkington ile alışveriş yapmakta bulur. Yedi Emir’deki yasaklar çiğnenmeye devam eder. Buna başkaldıran hayvanlar öldürüldüğü için çareyi susmakta bulurlar. Büyük emeklerse inşa ettikleri yel değirmeni bir gün yan çiftliğin sahibi Bay Frederick ve adamları tarafından saldırıya uğrar ve yerle bir olur.
Hayvanlar bu yıkım sonucu çok kayıp vermelerine karşın yeni yel değirmeni inşaatına başlar fakat hayvanlar için şartlar gittikçe kötüleşir. Bu şartlarda yaşamaya devam ederken güzel bir akşamüstü, hayvanlar işlerini bitirmiş dinlenirken beklenmedik bir görüntüyle karşılaşırlar.
"Arka ayakları üzerinde yürüyen bir domuz. Squealer’dı. Biraz sonra diğer domuzlar da iki ayakları üzerinde çıkageldi. Olanlar karşısında diğer hayvanlar korku ve şaşkınlık içerisindeydi. Clover adındaki at, “ Sanki yazılarda değişiklik var. Yedi Emir eskisi gibi duruyor mu Benjamin (yaşlı eşek)?” Benjamin duvardaki yazıyı Clover’a okudu. Duvarda tek bir emir yazılıydı:
Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir
Çiftlikte kutlama vardır ve insanlar davet edilir. Bir masanın etrafında toplanan domuzlar ve komşu çiftlik sahipleri Hayvan Çiftliği şerefine kadeh kaldıracakları sırada Napolyon bir düzeltme yapar. Çiftlik artık eski adıyla anılacaktır.
Beylik Çiftlik adı geri gelmiştir. Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakar ama onları birbirlerinden ayırt edemezler.
Hayvan Çiftliği Romanının Türü Nedir?
1945’te İngiltere’de yayımlanan, alegorik bir anlatımla fabl tarzında yazılmış politik taşlama niteliğinde olan distopya türünde bir romandır.
Hayvan Çiftliği Romanı Karakterleri
(Kitaptaki karakterler Rus toplumuna ve Komünizm’e ait öğeleri yansıtıyor.)
Napolyon: Josef Stalin
Snowball: Troçki
Koca Reis: Karl Marx
Squealer: Rus medyası
Mollie (Kısrak): Aristokrasi
Moses (Kuzgun): Din adamları
Benjamin (Yaşlı Eşek): Eski Nesil
Clover (Araba Atı): Proletarya
Boxer(Çalışkan At): Proletarya
Koyunlar: Cahil Halk
Köpekler: KGB
Bay Jones: Çar II. Nikolay
Bay Frederick: Adolf Hitler
Bay Pilkington: Winston Churchill
Hayvan Çiftliği: SSCB
Animalism: Komünizm
Beylik Çiftlik: Kremlin Sarayı
Ayaklanma: Sovyet Devrimi
Ağıl Savaşı: Ekim Devrimi
Yel değirmeni savaşı: II. Dünya Savaşı
Özetle,
George Orwell’ın, “Hayvan Çiftliği” romanı Stalin rejimine karşı bir eleştiridir. Hayvanlar üzerinden insanları hicveden eser geçmiş toplumlardan günümüze uzanan siyasi bir taşlamadır. İnsanların sömürgesine ve diktatörlüğüne dayanamayan hayvanlar daha eşitlikçi bir düzen oluşturmak amacıyla bir ayaklanma başlatırlar.
Ne yazık ki oluşan düzen eskisinden daha totaliter bir rejimdir. Diğer hayvanlara kıyasla daha akıllı olan domuzlar lider konumdadır. Son olarak bakıldığında kim domuz, kim insan ayırt edilememektedir.
Kaynaklar
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Hayvan_%C3%87iftli%C4%9Fi https://tr.m.wikipedia.org/wiki/George_Orwell
BENZER YAZILAR

Zacharius Usta ve Kibir
Cenevre ve dünyanın pek çok yerinde saatleriyle ünlü olan Zacharius Usta'nın, bu ünü ve kibri için nelerden vazgeçtiğini ele alan Zacharius Usta kitabının incelemesi.

Sadizmin Babası: Marquis de Sade
Yaşantısından asla ödün vermeyen Marquis de Sade'ın suçları, edebi kişiliği ve onunla hayat bulan sadizm kavramı.