Afrika'nın Gururu tren yolculuğu ile boydan boya Afrika turu.

1920’leri tekrar yaşatan Afrika’nın Gururu yaklaşık 30 yıldır yolcularına dünyanın en lüks tren yolculuğunu sunuyor.

Afrika'nın Gururu Tarihi

Trenlerin işletmeci firması Rovos Rail, adını firmayı kuran Rohan Vos’un adının kısaltmasından alıyor. Hobi olarak 20. yüzyıldan kalma demiryolu parçaları toplayan Rohan Vos, 1989’da topladığı parçalardan işleyen bir tren yapmayı başarır. Günümüz itibariyle dört lüks tren işleten firma, dünyanın en lüks trenini işletiyor. Bir aile firması olarak başlayan Rovos Rail, günümüzde 220 çalışanı ile dünyanın dört bir tarafından gelen insanlara Afrika’yı en göz alıcı şekilde gezdiriyor.

Dünyanın En Lüks Treni

Afrika’nın Gururu (Pride of Africa), şu an dünya üzerinde seyahat edilebilen en lüks tren. Tren 1920 ve 1930’larda İngilizler tarafından üretilmiş ve kullanılmış eski tren parçalarından oluşuyor. Üretildiği zamanın Viktoryen dekoru ve teması olduğu gibi korunan tren, 20.yüzyıl İngiltere’sine dair birçok detay içeriyor. Kompartımanları üç farklı seçenekte olan treni diğer trenlerden ayıran ve dünyanın en lüks treni olmasını sağlayan birçok özelliği var.

Yolcuların 7 ile 11 m2 ‘lik kompartımanlarda kaldığı trende yemek vagonları, oturma alanı, mutfak, çamaşırhane ve seyir vagonu bulunuyor. Kompartımanlarda otel rahatlığını aratmayacak şekilde çift kişilik yatak, tuvalet, duş, sandalye, mini bar, mini bir masa ve klima bulunuyor. Seyahat boyunca yolcular istedikleri kadar yiyecek ve içecek tüketebiliyorlar. Treni diğer trenlerden ayıran en önemli özelliklerinden biri de tüm pencerelerinin açılması. Böylece yolcular dış dünyayla iletişime geçebiliyor. Ayrıca trenin ucunda bulunan üç tarafı açık seyir terası da yolcuların dış dünyayla iç içe geçmek ve fotoğraf çekimleri için sıklıkla kullandığı bir alan.

Yemek Vagonu

Trenin orijinal temasını bozmak istemeyen Rovos Rail, yolcular için de birçok kural koymuş. Adeta 1920’lerin yaşatıldığı yemek vagonunda menüler o dönemin yemek ve içeceklerinden oluşurken garsonlar da o döneme uygun bir şekilde hizmet vermekte. Ayrıca akşam yemeklerine kadınların gece elbisesi erkeklerin ise takım elbise veya kravat ile katılma zorunluluğu da o dönemin yaşatılması için koyulan bir kural. Bir diğer ayırıcı kural ise yolcuların ortak kullandığı bölgelerde cep telefonu ve bilgisayar kullanımının yasak olması.

Afrika’nın Gururu ile Tren Yolculuğu

Afrika’nın Gururu ortalama 15 günlük gezilerle toplam 5 ülkeye uğrayarak Afrika’yı kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye katediyor. Yaklaşık 5742 km’lik bir mesafeyi tamamlayan tren Darüsselam’dan Cape Town’a kadar Tanzanya, Zambiya, Zimbabve, Botsvana ve Güney Afrika Cumhuriyeti olmak üzere 5 ülkeden geçiyor. Yolculuk boyunca UNESCO Doğal Miras Listesi’ndeki 3 farklı yerden geçen tren aynı zamanda birkaç doğal parktan da geçiyor. Bu sayede diğer ulaşım yollarına göre çok daha etkileyici bir ortam sunarak, Afrika’nın büyüleyici havasıyla yolcuların buluşmasını sağlıyor.

Tanzanya

Tanzanya, Darüsselam’dan başlayan bu yolculukta, yolcular bando, kırmızı halı ve şampanyalarla tren istasyonunda karşılanıyor. Bu lüks karşılamadan sonra uzun süreli yolculuk başlıyor. UNESCO Doğal Miras Listesi’nde bulunan Selous Milli Parkı’ndan geçen tren, yolculara birçok doğal sahne ve ortamı yakından izleme imkanı veriyor. 

Milli Park’ta bulunan zebra sürüleri

Zambiya

Zambiya’ya girdikten sonra Chisimba Şelaleleri yakınlarından geçen tren, başkent Lusaka’ya da uğruyor. Yolculuğun en göz alıcı noktalarından, UNESCO Doğal Miras Listesi’nde bulunan Victoria Şelaleleri, Zambiya halkı tarafından Mosi-oa-Tunya yani Gürleyen Duman olarak adlandırılıyor. Bunun sebebi ise yüksek mesafeden ve yüksek hızda akan suyun oluşturduğu görüntü. Adını kaşifi David Livingstone’dan alan şelaleler, 128 m yükseklikte ve 1.7 km genişliğinde. David Livingstone şelaleleri ilk gördüğü dönemde yani 1855’te, Afrika’da hiç bulunmayan Kraliçe Victoria’dan esinlenerek şelaleyi adlandırmıştır. Şelalelerin aktığı bölgede sürekli görülen bir gökkuşağı bulunuyor. Şelalelerin üzerinden ulaşımı sağlayan ve trenin geçtiği köprü, Victoria Köprüsü ise, Zambezi Nehri’nin üzerine İngilizler tarafından inşa edilmiştir. Köprünün ilginç bir özelliği, iki ülkeyi yani Zambiya ve Zimbabve’yi birbirine bağlamasıdır. Köprünün iki tarafında iki ülkenin sınırları bulunuyor.

Victoria Şelaleleri

Zimbabve 

Victoria Köprüsü’nün diğer ucunda bulunan ülkede, köprüden geçtikten sonra şelaleyle aynı adı taşıyan bir bölge bulunuyor. Victoria Falls kasabası olarak adlandırılan bu kasaba bölgenin en turistik kasabalarından biri ve aynı zamanda etrafında birçok aslan, zürafa, kaplan, timsah gibi canlıları barındıran doğal alanlar bulunduruyor.

Botsvana

Afrika’nın en çok gelişen ülkelerinden biri olan Botsvana’yı geniş savanlar kaplıyor. Birçok canlıya ev sahipliği yapan ülkedeki en bilinen canlılardan biri, bilimsel adı Brahman Bos Indicus olan hörgüçlü sığır. Maddi olarak çok yüksek bir değerde olan hörgüçlü sığır, trenin rotası üzerinde de bulunan özel çiftliklerde görülebilen, nadir bulunan bir canlı türü. Gezideki diğer UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan doğal alanlardan biri de ülkede bulunan Okavango Deltası.

Okavango Deltası

Güney Afrika Cumhuriyeti

Afrika’nın en güneyinde bulunan ülkede, birçok hayvan parkı, doğal alanlar ve aynı zamanda büyük şehirler bulunuyor. Yolcular, en büyük hayvan parklarından biri olan Madikwe Hayvan Parkı’nda iki gün konaklıyorlar. Bu safari sırasında birçok farklı tür sürüngen, kuş, antilop, geyik ayrıca buffalolar, filler, gergedanlar, leoparlar, aslanlar, kudular ve daha birçok canlı görülebiliyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkentlerinden Pretoria’ya da uğrayan tren yolcuları, burada tarihi yapıları geziyor.

Yolculuğuna devam eden trenle beraber Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en güzel manzaralarından biri olan Kamfers Dam’deki flamingo sürüleri de görülüyor. Tren daha sonra Güney Afrika’da ilk elmasın bulunduğu yer olan Kimberley’e uğruyor. 1866’da bulunan ilk elmastan sonra, insan gücüyle açılmış en büyük çukurlardan biri açılıyor ve bölgede 2005 yılına kadar yoğun bir şekilde elmas madenciliği yapılıyor.

Kap Bölgesi’ndeki flamingo sürüleri

Rotadaki UNESCO Dünya Listesi’nde yer alan diğer bir doğal alan, Doğu ve Batı Kap Bölgesi Flora Alanı, yolculara birçok eşşiz manzaralar veriyor. Afrika’nın Gururu, Güney Afrika’nın en eski şehri olan Cape Town’da yolculuğunu noktalıyor.

2019 yılı fiyatlarına göre Afrika'nın Gururu ile Afrika'yı boydan boya gezmenin maliyeti 12.820 dolar ile 22.190 dolar arasında değişiyor. 

Kaynaklar: https://www.rovos.com/wp-content/uploads/2019/09/RVR-Brochure-2019.pdfhttps://inafricaandbeyond.com/rovos-rail-pride-of-africa/

 


BENZER YAZILAR

Moka Pot Nedir, Nasıl Kullanılır? Moka Pot ile Kahve Demleme

Makineye gerek kalmadan, ocak üstünde espresso elde etmenizi sağlayan, İtalyanlar'ın olmazsa olmazı moka pot ve kullanımı hakkında bilgiler.

Paris'in en gösterişli mimarilerinden Palais Garnier

Bu opera binası Fransa'nın en önemli sembollerinden biri. 1875 yılında tamamlanmış ve 1923 yılından beri Fransız Tarihi Anıtlar kategorisinde.


Paylaş