Türk Rock müziği sanatçısı Fikret Kızılok’un hayatı.

1960’lı yıllarda kurulan Beatles, Rolling Stones, Led Zeppelin, Pink Floyd gibi efsanevi müzik grupları, şarkılarıyla dünyayı etkisi altına alırken rock müziğinin de en büyük temsilcileri oldular. Türkiye’de ise bu akımı, çeşitli gruplarımız ve müzisyenlerimiz tarafından ülkemizin halk müziği türkü ile harmanlayarak Anadolu Rock müziğini meydana getirdiler.

Bu alanın en önemli müzisyenlerden biri olan Fikret Kızılok, sesiyle, duruşuyla kendine hayran bırakan değerli sanatçılarımızdan biri. 10 Kasım 1946 tarihinde İstanbul’da doğdu. Öğrenim hayatına Galatasaray Lisesi’nin ilkokul kısmında başladı. Müzik ile ilk tanışması da bu okulda akordeon çalmasıyla oldu. Ayrıca sınıf arkadaşlarından birisinin babası klarnetçiydi ve ilk müzik derslerini ondan aldı.

İlk Müzik Grubu: Fikret Kızılok ve Orkestrası 

İlk konserini 23 Nisan kutlamaları için düzenlenen okul müsameresinde verdi. Bir yandan okul okurken bir yandan da konserler vermeye devam etti. Bu yıllarda sınıf arkadaşlarıyla beraber “Fikret Kızılok ve Orkestrası”nı kurdu. Bu grup sanatçımızın adını okul müsamereleri dışında duyurduğu ilk müzik grubudur. Konserde çaldıkları “Tamzara” sanatçımızın ilk konser hiti oldu.

1960 yılında Galatasaray Lisesi’ne başlayan Kızılok, Elvis Presley’in müziğinden çok etkilendi ve akordeonu bırakıp gitar çalmaya başladı. Kızılok’un o dönemki en büyük destekçileri üst sınıflarda okuyan Barış Manço ve Timur Selçuk’tu.

“Beatles” Tarzı Müzik Grubu: Cahit Oben 4’lüsü 

Liseden mezun olduktan sonra Fikret Kızılok arkadaşı Cahit Oben ile “Cahit Oben 4’lüsü” adlı müzik grubunu kurdu. Grupta bas gitarda Koray Oktay ve bateride Erol Ulaştır da vardı. Grup ile hem Çatı Gece Kulübü’nde programlar yaptı hem de mahalle konserleri verdi.

Bir süre sonra sanatçımız müziğe ara verdi ve İstanbul Diş Hekimliği Yüksekokulu’ndaki eğitimini sürdürdü. Daha sonra dört şarkıdan oluşan ilk solo plağını doldurdu. Bu plak halkta pek ilgi uyandırmayınca Kızılok okulunu bitirmeye karar verdi. Fakat müziğe olan tutkusu o kadar güçlüydü ki müzikten kopamadı ve Türk rock grubu “Kaygısızlar”da Barış Manço’ya eşlik etti.

Fikret Kızılok ile Aşık Veysel’in Dostluğuna Uzanan Yolculuk 

Fikret Kızılok plak çıkarmak istiyordu ve bu plak için Aşık Veysel’e ait “Söyle Sazım” ve “Yumma Gözün Kör Gibi” türkülerini seçmişti. Ozanımız Aşık Veysel’den izin almak için mahalleden arkadaşı, gazeteci Arda Uskan ile Aşık Veysel’in yaşadığı Sivrialan Köyü’ne doğru yolculuğa çıktı. Veysel, bu iki arkadaşı evinde iki gün ağırladı.

Bu misafirlikte Aşık Veysel onlara nasıl kör olduğunu anlattı. Ozanımız susunca Kızılok eline gitarını aldı ve çalmaya başladı. Daha sonra Kızılok cesaretini topladıktan sonra cebindeki 250 kuruşu telif için Aşık Veysel’e uzattı ve ozanımızdan türkülerini istedi. Aşık Veysel Kızılok’tan gelen teklif üzerine gülümsedi ve şöyle yanıt verdi: “O parayı al şirketine götür, gazoz parası yapsınlar. Ama sen güzel söylüyorsun oğlum. İstediğin şarkımı kullanabilirsin.” 

Kızılok, usta ozandan onayı aldıktan sonra “Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam” ve “Söyle Sazım / Güzel Ne Güzel Olmuşsun” plaklarını yayınladı. Plaklar halk tarafından çok beğenildi. “Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam” plağı Kızılok’a Altın Plak ödülünü kazandırdı. Ödülü aldığı gibi Aşık Veysel’in köyüne gitti ve ustasına ödülü verdi.

Başarılarının Ardından Fikret Kızılok 

Altın Plak ödülünü aldıktan sonra Fikret Kızılok Anadolu turnesine çıktı. Turne esnasında Kızılok, Siverek yolunda donma tehlikesi geçirirken, oradan geçen bir kamyon şoförü tarafından kurtarıldı. Bu olaydan sonra “Vurulmuşum / Emmo” adlı plak yaptı ve “Emmo” adlı bestesini bu kamyon şoförüne adadı. Bu plakla 1972 yılında Bulgaristan’daki Altın Orfe Festivali’ne katıldı.

Sahnelenmeyen Oyun: Bir Ali Var

Bu dönemde Kızılok, “Bir Ali Var” oyununu yazdı. Fakat bu oyun hiç sahnelenmedi. Bunun üzerine Kızılok 1973 yılında Grafson şirketiyle anlaştı ve oyunda yer alan şarkılar ile plaklar yayınladı. "Gün Ola Devran Döne / Anadolu'yum", "Leylim Leylim (Kara Tren) / Gözlerinden Bellidir" ve "Köroğlu Dağları / Tutamadım Ellerini" plakları bu oyuna aittir.

Aşık Veysel’in Vefatı ile Fikret Kızılok’un Müziğe Ara Vermesi 

Halk tarafından sevilen sanatçımız, 1973 yılında usta ozan Aşık Veysel’in vefat ettiğini öğrenince çok üzüldü ve cenazede şu sözleri söyledi: “Ustam öldü, toprak oldu. Ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir. Artık ona can veren parmaklar yok”. Ardından kendi sazını mezarın başında kırdı ve Kadıköy’de açtığı diş muayenehanesinde diş hekimliği yaptı.

“Tehlikeli Madde” Grubuyla Müziğe Dönüş 

1973 yılında ilk eşi Şeyda Kızılok ile evlenen Fikret Kızılok, 1975 yılında “Tehlikeli Madde” adlı müzik grubuyla Anadolu turnesine çıktı. Turneden sonra İstanbul’da bir dizi konserler verdi. Grup ile Haberin Var mı / Kör Pencere / Ay Battı” ve “Aşkın Olmadığı Yerde / İnsan mıyım, Mahluk muyum, Ot muyum” plaklarını çıkardı.

Daha sonra son 45’liği olan “Biz Yanarız / Sen Bir Ceylan Olsanı 1976 yılında yayınladı. Yaklaşık bir yıl sonra önceden hazırladığı fakat daha önce yayınlamadığı Not Defterimden” adlı albümü yayınlandı. Bu albüm Varşova’da iki ödül almasına karşın, Türkiye’de dönemin siyasi koşulları nedeniyle plak toplatıldı. Bu durum Kızılok’u derinden etkiledi ve bir süre müziğe ara verdi. Bu arada 1978 yılında Şeyda Kızılok ile Fikret Kızılok çiftinin oğlu Yağmur Kızılok dünyaya geldi.

Beş senelik bir aranın ardından, 1983 yılında en iyi albümlerinden biri olan “Zaman Zaman” albümünü yayınladı. Albümün içindeZaman Zaman”, “Yeter Ki”, “Sevda Çiçeği gibi önemli parçalar bulunuyordu.

Çekirdek Sanat Evi 

1980’lerin başında Bülent Ortaçgil ile tanışan Fikret Kızılok, birlikte Çekirdek Sanat Evi’ni kurdular. Burada popüler müziğin dışında kalan müzisyenlerin dinletileri yapılıyor ve çalışmaları kaydedilerek sınırlı biçimde basılıp dağıtılıyordu. Kâr amacı olmayan bu projede Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü gibi gruplar ilk sahne deneyimini yaşadı. Aynı zamanda Fikret Kızılok, Bülent Ortaçgil ile birlikte iki albüm yayınladı ve TRT'nin "Cumartesiden Cumartesiye" programı için çocuk şarkıları kaydetti.

Daha sonra yasalar albüm yayınlamayı zorlar hale getirince, sanat evinin üretkenliğini azalttı. Kızılok ile Ortaçgil fikir ayrılıkları gösterdiği için, her iki sanatçımız kendilerine farklı yollar çizdi.

Son Albümleri 

Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil, Sonay Tanrısever’in “Gecenin Üçünde” albümünün prodüktörlüğünü yaptı ve Sibel Sezal’ın "Bu Kalp Seni Unutur Mu?" albümünün yapımını üstlendi.

1989 yılında Fikret Kızılok “Yana Yana” albümünü yayınladı. Erkan Oğur, Fuat Güner, Fahir Atakoğlu gibi sanatçılar albümde sanatçımıza eşlik etti. Prodüktörlüğünü yaptığı Sibel Sezal ve Sonay Tanrısever’in albümlerinden “Bu Kalp Seni Unutur Mu?” ile “Gecenin Üçünde” adlı şarkıları alıp üstüne vokallerini bu albüme kaydetti.

1993 yılında Ferhan Şensoy'un "Köhne Bizans Operası"nın müziklerini besteledi ve ikinci eşi Dicle Kızılok ile evlendi. İki yıl sonra Kızılok “Yadigar” albümünü yayınladı. Bu albümde yer alan şarkıların çoğu eleştirel niteliktedir.

Daha önceden değerli Türk araştırmacı, gazeteci ve yazarımız Uğur Mumcu’nun “Sesleniş” yazısını senfonik bir şiir bestesi hâle getiren Kızılok, bu besteyi 1996 yılında “Vurulduk Ey Halkım” albümüyle yayınladı.

Son albümü ise 1998 yılında yayınladığı “Mustafa Kemal - Bir Devrimcinin Güncesi” idi. Fikret Kızılok’un, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ağzından konuştuğu, müziğini bestelediği bir albümdür.

Fikret Kızılok’un Vefatı 

Son zamanlarında, MFÖ müzisyeni Fuat Güner ile “Sakın Gelme” şarkısının sözlerini yazan, Ferhan Şensoy’un yazdığı "Şu An Mutfaktayım" oyununun müziklerini besteleyen, Sertap Erener’in "Oysa" ve "Kumsalda" şarkılarını yapan Fikret Kızılok, kalp rahatsızlığı nedeniyle 22 Eylül 2001'de İstanbul’da vefat etti.

Anadolu Rock serimizde yer alan diğer yazılarımız: Cem Karaca, Selda Bağcan, Barış Manço ve Erkin Koray.

Kaynakça

https://tr.wikipedia.org/wiki/Anadolu_rock

https://www.biyografi.info/kisi/fikret-kizilok

https://tr.wikipedia.org/wiki/Fikret_K%C4%B1z%C4%B1lok

https://listelist.com/fikret-kizilok-asik-veysel/


BENZER YAZILAR

Halk Ozanı: Aşık Veysel

Türk halk ozanı Aşık Veysel’in hayatı.

Aranjör Nedir?

Müzik dünyasının perde arkasındaki kahramanlardan yani aranjörlerden bahsettik. Müzik piyasasındaki yerlerinden aranjör olma şartlarına, aylık kazançlarına ve iş olanaklarına kadar pek çok konuyu ele aldık.


Paylaş