Zeki Demirkubuz ve İmkânsızlık
Zeki Demirkubuz, ülkemizin en önemli yönetmenlerindendir. Demirkubuz, sanat anlayışını ve kendi iç dünyasını filmlerine nasıl aktardığı konusunda diğer yönetmenlerden ayrılmaktadır. Demirkubuz, yeraltı edebiyatının gerekliliğini filmlerine yansıtmıştır. Topluma yabancılaşmış, kendisini soyutlamaya çalışan bireyleri, aşağılanmış olanı, kimsenin anlatmaya yeltenmediği gerçeklikleri ve çirkinlikleri sanatında anlatmıştır. Onun filmlerinde alt sınıfları, ahlâkî değerleri yıkan bireyleri, kendisini toplumdan soyutlayan bireyleri izleriz. Anlatılması korku veren toplumsal olayları ve ahlâkî çöküşleri izleyicilerine anlatmayı başarmıştır. Topluma hep iyi ve güzelin sunulmasına karşı olarak Demirkubuz, hayatın gerçeklerini, bakın ülkemizde bunlar da yaşanıyor, biraz da gerçekleri görün diyerek filmlerini çekmiştir. Nitekim izleyicilere bu gerçekleri aktarabilmiştir. Halkın içinden gelen ve bu yönüyle sinema dünyasında kendisini pek ciddiye almayanlara cevap verir nitelikte filmlerini çekmiş, ülkemizde ve yurt dışında oldukça beğeni toplamıştır. Halkın içinden gelmesinin olumlu bir yönü olarak alt ve orta sınıfı oldukça gerçekçi bir biçimde yansıtmıştır.
Demirkubuz'un en önemli yönlerinden birisi ise filmlerinde kendisini göstermesidir. Bunun ilk nedeni toplumdan soyutlanan ve ondan kaçan bireylere karşı bir tepki olarak kendisini göstermesidir. İkinci nedeni ise yönetmenin çocukluğuna kadar inen ruhsal bir meseledir. İmkânsızlık duygusu olarak adlandırdığı bu neden, başka bir adam olabilecekken kendisi olmasının ve inanmayı çok isteyip inanma duygusuna sahip olamamasından kaynaklanmaktadır. Başka yaşamın imkânsızlığı yüzünden acı çeker ve bunu anlatabilmek Demirkubuz'u bir nebze rahatlatmaktadır. Bulantı filminde Zeki Demirkubuz'un kendisini görmekteyiz. Bu film yönetmenin kendisini göstermesi ve imkânsızlık duygusu olarak tanımladığı düşüncesinin yansımasıdır.
Filmlerindeki bir başka olay ise yalnızlıktır. Sanatı yalnızlık olarak tanımlayan Demirkubuz, filmleriyle izleyicilerine yalnızlığı iliklerine kadar hissettirmektedir. İnsanın içindeki o aşağılık ve yalnızlık duygusunu sanatıyla izleyicilere sunar. Yeraltı filminde de bu yalnızlığı, toplumdan yabancılaşarak soyutlanmayı görürüz. Bireylerin her şeye olan inançlarını yitirmesi, dostlarına ve ailesine karşı ilişkinin ve sevginin tükenmesi, bireyin kendisine olan inancının da bitmesini birçok filmde görmekteyiz. Demirkubuz, yalnızlığın ve imkânsızın peşinde koşar. Kendisinin de bahsettiği gibi hep hayatında imkânsızlık duygusu hâkim olmuş, çevresinde herkes bir şeye inanırken o inanma duygusuna sahip olamamıştır. İnanmak isteyip inanamayan bir adam, kendisini ailesine bile açamayan bir adam, imkânsızın peşinde olan bir adam. Bunlar Zeki Demirkubuz'u kendisi yapan etkenlerdir. Bu etkenleri filmlerinde anlatarak kendi yaşamından, kendi yalnızlığından, kendi ruhundan parçaları izleyicelerine sunar.
Bazı sanatçıların yüz çevirdiği sınıfa, Demirkubuz el uzatır ve onların hayatlarını sanat yapar. Bu nedenle diğer yönetmenlerden ayrılmaktadır. Filmleri ile bize güzel bir seyir zevki sunan, güzelin ve iyinin yanında var olan hayatın acı gerçeklerini, kimsenin anlatıp risk almayacağı olayları anlatarak Türk sinemasına yeni bir soluk getirmiştir.
Zeki Demirkubuz Hakkında
Zeki Demirkubuz, 1 Ekim 1964 Isparta doğumludur. İlkokul ve ortaokulu Isparta'da okumuş, liseyi de İstanbul'da okumuştur. Fakat siyasi olaylar yüzünden üç yıl cezaevinde yattı. Bu nedenle liseyi açıktan bitirdi. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Sinema hayatına Zeki Ökten'in asistanlığını yaparak başlamıştır. 1994 yılında ilk uzun filmi olan C Blok'u kameraya aldı. 1997 yılında çektiği Masumiyet filmi ile birçok iyi eleştiri aldı. Venedik Film Festivali'nde gösterilmiştir. 1999 yılında çektiği Üçüncü Sayfa Locil başta olmak üzere birçok film festivalinde gösterilmiştir. Karanlık Üstüne Öyküler üçlemesinin ilk iki filmi Yazgı ve İtiraf'ı çekmiş sonuncusunu çekmemiştir.
Zekidemirkubuz'un Aldığı Ödüller
- C Blok(1994): Sinema Yazarları Derneği-En İyi Yönetmen ve Film Ödülü.
- Masumiyet(1997): 34. Antalya Altın Portakal Film Festivali-Halk Jürisi Avni Tolunay Özel Ödülü.
- Üçüncü Sayfa(1999): 36. Antalya Altın Portakal Film Festivali-Behlül Dal Jüri Özel Ödülü, En İyi Senaryo.
- İtiraf(2001): Ankara Film Festivali-Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü, En İyi Yönetmen.
- Yazgı(2001): 38. Antalya Altın Portakal Film Festivali-En İyi 3. Film, En İyi Yönetmen.
- Bekleme Odası(2003): 40. Antalya Altın Portakal Film Festivali- Behlül Dal Juri Özel Ödülü; 23. İstanbul Uluslararası Film Festivali-En İyi Türk Yönetmen.
- Kader(2006): 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali-En İyi Film; Nürnberg Film Festivali-En İyi Film; İstanbul Uluslararası Film Festivali-FIPRESCI Ödülü, En İyi Yönetmen; Ankara Uluslararası Film Festivali-En İyi Yönetmen.
- Yeraltı(2012): 2012 Dubai International Film Festivali-En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu; 45. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri-En İyi Yönetmen, En iyi Erkek Oyuncu, En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu.
Zeki Demirkubuz Filmleri
C Blok(1994), Masumiyet(1997), Üçüncü Sayfa(1999), İtiraf(2001), Yazgı(2001), Bekleme Odası(2003), Kader(2006), Kıskanmak(2009), Yeraltı(2012), Bulantı(2015), Kor(2016), Hayat(2022).
Zeki Demirkubuz Yabancılaşma ve Yalnızlık Üzerine
Demirkubuz'un yalnızlık ve topluma yabancılaşma konusuna kısa bir bakış olarak aşağıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ederiz.
BENZER YAZILAR
The Crow
Ardından üç devam filmi çekilmiş olan The Crow ve trajik ölümü ile anılan Brandon Lee.
How I Met Your Mother'ın Yenisi Geliyor: How I Met Your Father
Yayınlandığı döneme damga vuran dizi How I Met Your Mother'dan yıllar sonra, How I Met Your Father seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.