Hayata tutunmak için aşkı seçen veya aşkın kader olduğuna inananların hikâyesi: Masumiyet

Ne kadar masumdu Zeki Demirkubuz yönetmenliğindeki bu film, ya da biz hangi karakterin masumiyetine inandık?

Masumiyet Filminin Konusu

10 senelik mahkûmiyetin ardından kimsesi olmadığını söyleyerek hapisten çıkmak istemeyen Yusuf, müdürün bu isteği kabul etmeyişi ile cezaevinden çıkar. Yıllar önce yaraladığı ablasını ziyaret etmek için İzmir’e gider.

Bindiği otobüste ise Uğur ve Bekir ile ilk defa burada kesişir yolları ardından da kalmak için gittiği otelde başlar hikâyeleri. Şarkıcılık ve hayat kadınlığı yapan Uğur’un Çilem adında doğuştan dilsiz bir kızı vardır, Bekir Uğur’a sevdalıdır Uğur ise hapishanedeki sevgilisi Zagor'a.

Uğur sevgilisi hangi hapishanedeyse o şehre gider peşinden. Bu karşılıksız aşkıyla Bekir daima Uğur’un yanında kalır, ona ve Çilem’e kol kanat gerer. 

"Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum işte."

...diyen Bekir daha fazla başını eğip dayanamaz bu aşka ve bir gece intihar eder.  Bu ölümün ardından Yusuf adeta Bekir’in yerine geçer. Uğur’u koruyup kollarken tıpkı Bekir gibi o da Uğur’a âşık olur. Uğur ise Zagor’la kaçar ve bir çatışma sonucu ikisi de hayatını kaybeder. Yusuf ise bu ölümden habersiz Çilem ile baş başa kalır. 

Aidiyetsiz Karakterlerin Tutkusu "Aşk"

Filmde tüm karakterlerin benliğini oluşturur aşk. Kimini canavara dönüştürür, kimine cezadır. Bekir ve Yusuf’un eniştesi karşılıksız aşk yüzünden canavarlaşan karakterlerdir. Bekir zaman zaman geçirdiği öfke krizleriyle hakaretler yağdırır karşılık bulamadığı aşkı Uğur’a. Bekir için kaderidir bu bırakamaz asla onu, dayanamadığı gün ise yine tutkuyla bağlı olduğu aşkından değil canından vazgeçer. Yusuf’un eniştesi ise bu karşılıksız aşka şiddetle yanıt verir. Haykırışları duyulmayan karısını kemerle döverek cezalandırır. 

Yusuf aşkını "Aşık oldum abla görmüyor musun?" cümleleriyle itiraf eder Uğur’a. O sevdiği kadının çocuğuna sahip çıkarak yaşar aşkını, önceleri Bekir gibi kıskansa da o da anlar bir çaresi olmadığını. Uğur’a cezadır aşk. Yıllardır Zagor’un peşinden şehir şehir dolaşıp para kazanmak uğruna kendinden vazgeçmişliğidir. Onu sevdiğini söylediğinde ise dayanamaz Uğur henüz aşkı bilmeyen Yusuf’a.

“Ne sevmesi ulan, ne sevmesi? Bırak bu film ağızlarını pezevenk. Suç tabii suç, ne sanıyordun? Bekir niye kıydı lan canına hı? 20 senedir bok kokulu otel odalarında, adını bile bilmediğim şehirlerin siktirici yollarında ne arıyorum lan ben? Karılarını bile düzemeyen ibnelerin altında ne işim var lan benim? Parmak kadar çocuk neyin çilesini çekiyor lan? Ceza derler oğlum buna ceza.”

Açılan Kapı Ve Karanlıkta Kalan Odalar

Masumiyet filmi ile başlayan bir anda açılan kapı sahneleri Zeki Demirkubuz’un birçok filminde devam eder. Açılan kapı için metaforik bir anlamı olmadığını sadece bir anda açılan kapıları sinematik bulduğunu ve gerilim duygusu yarattığı için kullandığını söyler yönetmen. Peki ya kapı kapandığında karanlıkta kalan odalar? Yönetmen şöyle der bu karanlık için; “İnsanın kaderinde ve ruhunda olan bir türlü kurtulmayı başaramadığı bir karanlık”. Bekir’in sarhoş halde Uğurla tartıştığı ve Uğur’un silah çektiği sahnenin sonunda Bekir yatağında uzanırken kapı kapanır ve karanlık içinde kalır oda. Bu karanlık Bekir’in kurtulmayı başaramadığı ve ölümle son bulan kaderidir. 

Masumiyette Kim Masum?

Âşık olduğu adam için bedeninden vazgeçip hayat kadınlığı yaparak para kazanan ve şehir şehir dolaşan Uğur mu? Yoksa karşılıksız aşkı için evini, karısını, çocuklarını ve yaşadığı hayatı hiçe sayıp bu kadının peşinden ayrılmayan Bekir mi? En yakın arkadaşını öldürecek kadar korkusuz fakat hiç tanımadığı küçük bir kız çocuğunu hasta gördüğünde dayanamayan sonra ise o kız çocuğunu yalnız bırakmayan Yusuf mu?

Masumiyet filminin masumları; film boyunca hikâyelerini başkalarından dinlediğimiz sesi olmayan iki karakter. Babasının annesine uyguladığı şiddet yüzünden doğuştan dilsiz olan Çilem ve Yusuf’un kendi yakın arkadaşı ile kaçtığı için yaralayıp dilsiz bıraktığı ablası. 

"Hep Denedin Hep Yenildin Olsun Gene Dene Gene Yenil Daha İyi Yenil"

Filmin son sahnesindeki bu sözler adeta karakterleri anlatır. Bekir’in intiharı, Uğur’un Zagor’la kaçınca ölmesi ve Yusuf’un Çilem’le yalnız kalması Beckett’in daha iyi yenilgileridir.

Konu itibarıyla bu denli melodram olan filmi yönetmenin işleyiş tarzı ve melodramın karşısına koyduğu hayatın gerçekliği farklılaştırır. 

Kaynaklar;

https://docplayer.biz.tr/69006628-Zeki-demirkubuz-masumiyet-filminin-gostergebilimsel-cozumlenmesi.html

http://zekidemirkubuz.com/Default.aspx 


BENZER YAZILAR

Türk Tiyatrosu ve Muhsin Ertuğrul

Türk Edebiyatı’nda tiyatronun gelişimi ve Batılı anlamdaki Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul’un yaşamı.

Kırmızı Oda: Madalyonun İçi

Kırmızı Oda dizisinin oyuncuları kimlerdir, konusu nedir? Yazarı ve diziye ilham veren kitap Madalyonun İçi hakkında bilgiler.


Paylaş