Charlotte Perkins Gilman'ın eseri olan Kadınlar Ülkesi, kitabın konusu ve kitap hakkında yorumlar.

Kadınlar Ülkesi kitabının yazarı Charlotte Perkins Gilman kimdir?

Charlotte Perkins Gilman, Amerikan feminist, sosyolog, romancı, kısa hikaye, şiir ve kurmaca olmayan metinler yazarı ve sosyal reform eğitmenidir.

Feminist edebiyatın en önemli erken dönem temsilcilerindendir. Kadınlar Ülkesi yaklaşık olarak yazıldıktan altmış beş yıl sonra, 1979 yılında kitap formatında yayınlanmıştır. Yayınlanmasının üzerinden elli bir yıl geçmesine rağmen hala okunan ve okunması gereken bilimkurgu kitapları arasında yer almıştır. 

Keşif Nasıl Başladı, Keşifte Neler Oldu?

 1.Dünya Savaşı’na yakın bir zamanda, bilim insanı olan üç Amerikalı erkeğin sadece kadınlardan oluşan bir topluluğun olduğunu öğrenmesiyle başlar. Henüz ülkeye varmadan konuştukları konular arasında; erkeksiz bir toplumun asla olamayacağı, bir yerlerde erkeklerin yaşadığını düşünmeleri, kadınların birlik ve beraberlik içinde asla yaşayamayacakları, ülkede düzen ve demokrasinin asla var olmayacağını konuşurlar. Bilmedikleri tek bir şey vardı, bu kadınların bunların hepsini başarmış olmaları.

Keşifin devamında ise kendini her şeyden üstün gören Terry, itaatkar ve naif Jeff, mantık çerçevesi etrafında en iyi şekilde düşünebilen, daha iyi dersler çıkaran Vandyck’ın bu ülkede geçirdikleri süre boyunca yaşadıkları zorluklar, deneyimler ve belli başlı hisler yer alır.

Kadınlar Ülkesi Kitabı Yorumu:

Kadınlar Sadece Cinsel Obje midir?

Bu sorunun cevabı kitapta etkileyici bir şekilde ele alınmıştır. "…O sevdiğmiz ‘dişi cazibe’ denen şeyin aslında dişilikle hiçbir alakası yoktu, aksine bu, bizi mutlu etmek için geliştirilmiş -çünkü bizi mutlu etmek zorundalar ya-, erkekliğin bir yansımasından ibaretti ve bu kadınların asıl amaçları için kesinlikle önem taşımayan bir ayrıntıydı."

Fakat daha detaylı bir şekilde ele almamız gerekirse. Erkeklerin kadınları sadece cinsel obje olarak görmesi eskiden beri var olan ve maalesef hala var olmaya devam eden sorunlar arasında. 

Kitapta da olduğu gibi toplumun hala kabul etmediği ama eninde sonunda kabul etmesi gereken konular var. Kadınlar cinsel obje değildir, bunun için var olmamışlardır.

Aksine kadınlar yaşamak için, sanat için, eğlenmek için, duygularını istedikleri şekilde hissetmek için, kendilerini ifade etmek için, sevmek için, sevilmek için vardır. Kadınlığa cinsel objeymiş gibi bakılması artık yıkılması gereken bir anlayıştır.

Tam bu noktada, üç başkarakterimiz de alışılmadık özgür ve her şeyi yapabilen kadın profilini özümsemekte zorlanmıştır. Alıntıda da olduğu gibi bunu başaranlar da olmuştur, başaramayanlar da. İşte yazar, tüm bu konuları kadınlara olan ön yargının daha fazla olduğu bir dönemde, yankı uyandıracak bu fikirleri cesurca savunmuş, farkındalık oluşturmak için anlaşılır ve akıcı şekilde ifade etmiştir.

Kadınlar Ülke Yönetebilir Mi?

Charlotte Perkins Gilman’ın oluşturduğu ütopya, bu noktada bizi alıyor ve daha derinlere inmemize, düşünmemize sebep oluyor. Ütopyanın yönetim ve işleyişinden biraz bahsedecek olursak.

İki bin yıldır süregelen, kardeşlik ve aile kavramının oturmuş olduğunu, sadece kadınların olduğu bu toplumda kıskançlık, kin, öfkenin olmadığını görüyoruz.

Bütün kötü huylar köreltilmiş ve yönetimde bireysellikten uzak toplumcu anlayışın hakim olduğu bir dünya görüyoruz. Charlotte’nin ütopyasında "ben" yerine "biz" deniliyor. Keşke bu fikir bize ütopik bir kavram olarak gelmiyor olsaydı.

Bunun beraberinde ülkede hırsızlık, tecavüz, insan öldürme görülmüyor. Kısaca muasır medeniyetler seviyesine ulaşmışlar, hatta geçmişler diyebiliriz. Sayılanların hepsini kadınlar yapıyor, erkeklerin düşündükleri aksine kaos ortamı olmadan, erkekliğe ihtiyaç duyulmadan yapılıyor.

Sayılmış olan tüm şeyler , bize gösteriyor ki "Kadınlar Ülke Yönetebilir". Kadınlar dostken, aileyken, birlik ve beraberlik içindeyken inandıkları her şeyi yapabilir. Charlotte kitapta bize bunu vurgulayarak anlatıyor.

Kısaca Özetlemek Gerekirse 

Jane Austen’in dediği gibi "Kadınlardan yalnızca birer hanımefendi gibi bahsetmenizden, onların aslında rasyonel varlıklar olduğunu anlamamızdan nefret ediyorum. Hiçbirimiz hayatlarımız boyunca sakin sularda yüzmek istemeyiz."

Kitapta bu söze uyacak bir sürü davranışla karşılaşabilirsiniz. Dünyada kadına şiddetin artmış olduğu bu dönemde "Kadınlar Ülkesi"nin hepimize çok şey katacağına inanıyoruz. Daha geniş açıdan bakmamızı sağlayacak ve ön yargılarımızı yıkmaya yarayacak bir kitap. Mutlaka okuyun, okutturun.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Charlotte_Perkins_Gilman

İthaki Yayınları- Kadınlar Ülkesi kitabı 

 


BENZER YAZILAR

Eşitliğin Felsefi Temelleri

"Kalibre" yazı serimizin ikinci bölümünde, insanların eşitliği, eşitsizliği ve eşit olma çabasına dair felsefi bir yaklaşımda bulunuyoruz.

Beyaz Sayfalardan Beyaz Perdeye: Sinemaya Uyarlanmış Dünyaca Ünlü Edebi Eserler

Dünya Edebiyatı'ndan sinemaya uyarlanan 10 klasik eser, konuları, oyuncuları, yönetmenleri ve başarıları.


Paylaş