Bilim kurgu sinemasının doğuşu; Jules Verne’ün ve H. G. Wells’in romanlarından esinlenerek yapılan ilk bilimkurgu filmi, George Mélies'in 21 dakikalık Le Voyage Dans La Lune(Aya Yolculuk,1902) filmine dayanır.
Zaman içerisinde insanların hızla gelişen dünyaya karşı duydukları merak, endişe, korku ve umutlardan beslenen bilim kurgu sineması; toplumun iç dünyasının nabzını tutmasıyla değişen teknolojinin ve yeniliklerin paralelinde gelişerek, geleceğe hayaller ya da kabuslarla harmanlanmış bir ayna tutar.
Fakat bazı filmler vardır ki doğduğu zamanın, teknolojinin ve koşulların ötesinde akıllarda kalmayı başarır ve klasikler arasına girer. Bu filmlerin tüm zamanların en beğenilen filmleri arasına girmesinin sebepleri; kimi zaman bilinmeyene duyduğumuz umut ve endişenin canlı kalması, kimi zaman çok daha farklı bir dünya sunarak merak ve heyecana ortak etmesi, kimi zaman ise yıllar sonra dahi aynı güncellikte kalan korkularımızı en iyi şekilde işlemeleri oluyor.
Daha önce adını duymuş olabileceğiniz, mutlaka izlemeniz gereken, bilim kurgu filmlerinin en beğenilen 5 filmi...
1. 2001: A Space Odyssey / Bir Uzay Destanı (1968)
Yönetmen: Stanley Kubrick
Oyuncular: Keir Dullea, Gary Lockwood, William Sylvester, Daniel Richter
Süre: 2s 21dk
Aldığı Ödüller: En İyi Görsel Efekt dalında Oscar ve En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Sinematografi, En İyi Müzik dallarında 3 BAFTA ödülü de dahil olmak üzere toplam 16 ödül ve 11 adaylık
Aldığı Puanlar:
Rotten Tomatoes: %92
Imdb: 8.3 /10
Letterboxd: 4.3 /5
Beyazperde: 4.1 /5
Metascore: 84 /100
2001: A Space Odyssey Filminin Konusu:
Film 4 bölüm üzerinden işler: İnsanın Doğuşu, Ay'daki Monolith, Jüpiter Görevi, son olarak da Jüpiter ve Sonsuzluğun Ötesinde.
Filmin ilk bölümü "insanlığın" evriminin kırılma noktalarından birini, ilk aletin icadını ele alır. Burada ilginç olan ise bu büyük evrim basamağını başlatanın uzaydan gönderilmiş bir dikilitaş olması.
Filmin 2. bölümünde artık uzay çağına geçiş yapılır. Dünya üzerinde gelişmiş aletleriyle hükmeden konumuna yükselen insanın; uzayın karşısında ilk bölümdeki primatlardan, hatta yeni doğmuş bebeklerden farksız olduğu görülür. Ay üzerinde keşfedilen yeni bir dikilitaşın sinyalinin duyulması ile 3. bölüme geçilir. 3. bölümde sinyalleri takip ederek Jüpiter’e varmış olan ekip Hal 9000 isimli “kusursuz” bir bilgisayarla tanışır.
Film insan evrimini, varoluş deneyimini ve üstün varlık düşüncesini; ölüm, beden ve öz kavramları üzerinden işleyerek, günümüzde hala cevaplarını aradığımız sorularla karşı karşıya bırakır. Teknolojiyi ve bilimi, felsefeyle harmanlamayı başaran film; sinema tarihinde bir dönüm noktası olarak yerini alır.
Filmin ayrıntılı incelemesine buradaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.
2001: A Space Odyssey Fragman
2. Blade Runner / Bıçak Sırtı (1982)
Yönetmen: Ridley Scott
Oyuncular: Harrison Ford, Rutger Hauer, Sean Young, Daryl Hannah
Süre: 1s 57dk
Aldığı Ödüller: En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Yapım Tasarımı dallarından kazandığı 3 BAFTA ödülü ve En İyi Sanat Yönetimi- Set Tasarımı, En İyi Görsel Efekt dallarında 2 Oscar adaylığı olmak üzere toplam 12 ödül ve 19 adaylık
Aldığı Puanlar:
Rotten Tomatoes: %90
Imdb: 8.1 /10
Letterboxd: 4.3 /5
Beyazperde: 4 /5
Metascore: 84 /100
Blade Runner Filminin Konusu:
80’lerin ortasında hayat bulan “siberpunk” edebiyatının beyaz perdedeki en önemli temsilciliğini yapan Blade Runner (1982); karamsar, bitap, distopik bir geleceği konu alır. 2019 yılında geçen bu gelecekte insanlar; neredeyse kendilerinden ayırt edilemeyecek androidlerle, “kopya”larla, dolu bir dünyada yaşar. Androidler, insanlar tarafından köle olarak kullanılır. Fakat Nexus 6 olarak tanımlanan bu “kopya”ların kendi benliklerini keşfetme yoluna girmesi ve yaratıcılarına başkaldırmalarıyla, imha edilmek istenmeleri kaçınılmaz olur. Filmin ana kahramanı olan Rick Deckard ise bu androidleri “emekliye ayırmakla” görevli bir dedektiftir.
Filmde tanrısıyla yüzleşip zincirlerinden kopmak isteyen “kopya”lar yoluyla benliğin sorgulanışı ve varoluşun keşfi işlenir. Bu yolla özgür iradenin başkaldırısına ve yaşamın anlamlandırılışına şahit oluruz.
Blade Runner; hikayesinin de ötesinde görselliği, kurduğu dünyası ve tasarımı, atmosferi, teknoloji evriminin sosyal sınıf ayrımı ve kaos düzeniyle çatışmasının yarattığı tezatı sunuşu, özgün giyim ve modası ile distopik yakın gelecek dünyalarının, siberpunk estetiğinin temelini oluşturan yapım olarak akıllara kazınır.
Blade Runner Fragman
3. Alien / Yaratık (1979)
Yönetmen: Ridley Scott
Oyuncular: Sigourney Weaver, Tom Skerritt, Veronica Cartwright
Süre: 1s 56dk
Aldığı Ödüller: En İyi Görsel Efekt Akademi Ödülü'nün yanında En Yapım Tasarımı ve En İyi Ses dallarında 2 BAFTA olmak üzere toplam 18 ödül ve 22 adaylık
Aldığı Puanlar:
Rotten Tomatoes: %91
Imdb: 8.4 /10
Letterboxd: 4.3 /5
Beyazperde: 4.4 /5
Metascore: 89 /100
Alien Filminin Konusu:
Dünya’ya dönüş yolundayken aldıkları bir sinyalle bilmedikleri bir gezegene iniş yapmak zorunda kalan bir grup insan, tanımlayamadıkları bir uzay aracının içerisine girerler. Aracın içerisinde çatlayan uzaylı bir yaşam formu yumurtasıyla karşılaşmaları sonucu ekip, istemeden bu yaşam formunu da yanlarında gemilerine sokarlar.
Bilim-kurgu/korku türünün en büyük eserlerinden olan Alien, uzay aracının karanlık ve dar koridorlarında gerilimi en hat safhada yaşatmayı başarır. Filmde yaratığın yokluğu, yaratıkla karşılaşılan direk sahnelerden daha korkutucu bir hale bürünür. Hızla Dünya'ya ilerleyen bir araçta, uzayın derinliklerindeki yalnızlıkta, kaçacak yerleri olmadan, içerideki yaratıkla baş başa kalırlar.
Filmin işleyişi basit ve adım adım ilerler. Filmin kahramanlarının keşifleri gerilimin canlılığını öldürmez, bunun sebebi ise yaratığın sürekli gelişip değişmesidir. Neler yapabileceği ve tehlikesi kestirilemez. Günümüzde ikonlaşmış, döneminin sinemasında rastlanmayan “lider kadın baş karakteriyle” de adından söz ettiren Alien; korku filmlerinin klasik formülüne oturan fakat hikaye anlatıcılığıyla kendini öne çıkaran, bütün ve klasik bir bilim-kurgu/korku filmi deneyimini ustaca sunar.
Alien Fragman
4. Star Wars: Bölüm V – Empire Strikes Back / İmparator (1980)
Yönetmen: Irvin Kershner
Oyuncular: Mark Hamill, Harrison Ford, Carrie Fisher
Süre: 2s 4dk
Aldığı Ödüller: Akademi Ödüllerinden En İyi Ses Ödülü ve Özel Başarı Ödülü'nün yanında, BAFTA Film Müziği Anthony Asquith Ödülü ve Sinema Filmi için Yazılmış En İyi Orijinal Beste Albümü dalında Grammy Ödülü olmak üzere toplam 25 ödül ve 20 adaylık
Aldığı Puanlar:
Rotten Tomatoes: %94
Imdb: 8.7 /10
Letterboxd: 4.4 /5
Beyazperde: 4.5 /5
Metascore: 82 /100
Star Wars: Empire Strikes Back Filminin Konusu:
Star Wars (Yıldız Savaşları) serisinde kronolojik olarak 5., gösterime girme sıralamasında ise 2. filmi olarak yer alan yapım; Yavin Savaşı’ndan 3 yıl sonrası anlatır. Luke Skywalker, Han Solo ve Prenses Leia Organa asilerle birlikte yaşarlar, bu süre zarfında ise imparatorluk güçleri tarafından aranırlar. Luke, eğitimini almak için Jedi ustası Yoda’nın yanına Dagobah’a yola çıkar ve Güç hakkında çok şey öğrenir. Yoda’nın korkusu ise Luke’un henüz karanlığa karşı koyamayacak kadar zayıf olmasıdır. İmparatorluk tarafından kovalanan Leia ve Han zor durumda kalırlar. Dostlarını kurtarmak adına Bulut şehrine gitmek isteyen Luke’u; Darth Vader karşılar. Sinema tarihinin en klasikleşmiş, en unutulmaz sahnelerinden birinde Darth Vader; büyük bir sürprizi açıklar.
Star Wars: Empire Strikes Back Fragman
5. Matrix (1999)
Yönetmen: Lilly Wachowski, Lana Wachowski
Oyuncular: Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Anne Moss
Süre: 2s 15dk
Aldığı Ödüller: En İyi Ses Kurgusu, En İyi Ses Miksajı, En İyi Film Kurgusu, En İyi Görsel Efekt dallarında 4 Akademi Ödülü başta gelmek üzere 42 ödül ve 51 adaylık
Aldığı Puanlar:
Rotten Tomatoes: %88
Imdb: 8.7 /10
Letterboxd: 4.1 /5
Beyazperde: 4.7 /5
Metascore: 73 /100
Matrix Filminin Konusu:
Gündüzleri bir yazılım şirketinde çalışan Thomas Anderson, geceleri “Neo” kod adı altında “Matrix”i araştıran bir hacker. Sistemin içine gömülü, sıradan bir hayat sürer. Bir şekilde yolu Trinity ve Morpheus’la kesişen Neo, öğrendikleriyle dünyasının gerçekliğinden şüphe etmeye başlar. ”Gerçek dünya” ve “simülasyon içinde işleyen sistem”in bilincine varan Neo, “Matrix”in ardındaki bilinmeyenlerin peşine düşer. Bu yolda “var olduğu gerçekliği” ve “kendi varoluşunu” yeniden keşfeder. Oturmuş düzenin dışına çıkmanın ve zincirlenmiş algıdan kopmanın ise bir bedeli olur.
Gerçeklik, simülasyona hapsedilmiş bir algı ve varoluş temalarını işleyen film; gerçekliği aramayı arzulayan ve bu arayışa çıkmaya cesaret edenlerin karşı karşıya kalacakları “seçim”i de vurgular. “Tecrübe edilen” gerçekliğin ve varoluşun ötesini görmek istiyorsanız; geri dönüşü olmayan, ancak kendi başınıza ilerleyebileceğiniz, algılarınızın ve düşünme biçiminizin değişeceği, bilinenin ötesinde bir keşfe, deneyime adım atmalısınız.
İzleyicileri bu deneyime davet eden ve varoluşlarının gerçekliğini sorgulatan Matrix filmi; döneminin ilerisinde olan görsel efektlerinin yanında ince işlenmiş sembolik anlatımı ve felsefesiyle, efsaneleşmiş filmler arasında yer alır.
Matrix Fragman
Kaynaklar:
imdb.com, rottentomatoes.com, cinemablend.com, esquire.com, empireonline.com, turkcealtyazi.org_guardian-gazetesi-bilim-insanlarının-seçimi-anketi, kameraarkasi.org/sinemadabilimkurgu
BENZER YAZILAR
Ölü Ozanlar Derneği
‘’Carpe diem!'' '' Vakit varken tomurcukları topla..’' Yaşamın güzelliği ve geçiciliği üzerine bir gençlik filmi.
İstanbul Film Festivali Çevrimiçi Film Gösterimleri ve Şubat Seçkisi
İstanbul Film Festivali'nin çevrimiçi gösterimleri hakkında bilgiler, Şubat seçkisinin içeriği ve Şubat seçkisindeki filmler hakkında kısa açıklamalar.