Sofra Sırları, yönetmenliğini ve senaristliğini Ümit Ünal’ın üstlendiği, 2017 yapımı bir festival filmidir. Demet Evgar (Neslihan), Alican Yücesoy (Komiser), Fatih Al (Ethem), Fırat Altunmeşe (Ramo) gibi ünlü isimleri kadrosunda bulunduran Sofra Sırları’nın, ilk gösterimi Adana Film Festivali kapsamında gerçekleşmiştir. Fakat, film çok beğenilmesine rağmen herhangi bir ödül alamamıştır.

Sofra Sırları Fragman

Neslihan (Demet Evgar), kendi halinde bir ev kadınıdır. Geleneksel bir türk aile yapısında yaşar. Çeşit çeşit yemek yapabilir, eli çok lezzetli ve yeteneklidir. Ancak bunu ev dışına taşıyamaz. Filmin başından itibaren gördüğümüz, kamera karşısında yemekler yapan Neslihan ise bize yaşadığı ikili karakteri gösterir. Film boyunca, Neslihan’ın başından beri olmak istediği yer ve olduğu yerle ilgili çatışma, biraz fantastik bir boyutta yansıtılır.

Kocasının, Neslihan’ın yaptığı fedakarlıkları fark etmemesi ve işlerin iyice monotonlaşması Neslihan’ı hayal dünyasına sürüklemekle kalmayıp kendini o dünyayla bütünleştirmesine sebebiyet veriyor. Biz de içindeki kaybolmuşluğu, ölümle bağdaştırma sürecini izliyoruz.

Demet Evgar – Neslihan Karakteri Oyuncu Analizi

Neslihan karakteriyle ilgili ilk olarak söylenmesi gereken şey, Neslihan’ın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yansıtan bir karakter olduğudur. Film boyunca kalıplar içerisine sıkışmış bir kadının, kendini, ölüm kavramıyla nasıl özdeşleştirdiğini izliyoruz. Neslihan karakteri, iki boyutlu düşünülmesi gereken bir karakterdir. Bunlardan birincisi, kalıplar içerisinde erimiş bir kadın figürü olarak Neslihan, ikincisi ise televizyonda yemek programı sunan, yani hayallerinde olmak istediği kadın Neslihan.

İlk olarak, kalıplar içerisindeki Neslihan’dan bahsedelim. Bu Neslihan, bize tipik bir türk ailesi yapısı sunuyor. Filmin ilk sahnelerinde gösterdiği ev dekoru da (vitrin, biblolar vb.) bunu tamamlar niteliktedir. Aynı zamanda, soluk renklerde olan ev, Neslihan karakterinin içinde bulunduğu hayattan memnuniyetsizliğini tamamlar niteliktedir.

Bu karakterde, kadının geleneksel toplumdaki yerinin, yemek yapmak, ev işleri yapmak ve kocasının isteklerini yerine getirmek olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda, kocasından dayak yiyor ve aldatılıyor. Ama yine de kurduğu hayalde, kocası tarafından çok sevildiğini ve mutlu olduğunu görüyoruz. Asıl karakter çatışması bu noktada başlıyor.

Şu an, toplumumuzda şahit olduğumuz olaylardan hareketle, yönetmenin, bu ataerkil düzeni tüm gerçekliğiyle fantastik bir boyutta bize yansıttığını söylemek mümkündür. Demet Evgar, muhteşem oyunculuğuyla, sürekli bir duygu geçişi yaşayan Neslihan’ı ekranlarda izlenilesi kılıyor. Gerilimli bir sahneden, komik bir sahneye ve komik bir sahneden de üzüntülü bir sahneye ani geçişler var. Ancak Demet Evgar, oyunculuğuyla, bizi bu geçişlerde filmden koparmıyor.

Aynı zamanda Neslihan’ın kocası Ethem karşımıza donuk ifadelerle çıkıyor. Filmin bütününe baktığımızda, bu donukluk aslında Neslihan’ın kocasını görüşü olarak da nitelendirilebilir. Kısacası biz, Ethem’de, Neslihan’ın hislerinin bir yansımasını görüyoruz.

Filmin bir noktasından sonra Neslihan, Ramo’nun evde kalmasına izin veriyor ve onunla tuhaf bir ilişki kuruyor. Neslihan, kendine yeni bir düzen getirmek için yaptığı bu hareket aslında içindeki sevgi eksikliğinin bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Çünkü, o genç adama da kocasına kurduğu düzenden başka bir düzen kurmaz.

Neslihan’ın, ikinci karakterine geçişi aslında filmin başından beri bize veriliyor. Ancak ilk sahnelerde sadece bir hayal gibi yansıtılırken, bir noktadan sonra Neslihan, o kadın olabilmek için ölümle kurduğu fantastik bir dünyaya adım atıyor. Bu dünya onun için tehlikeli ama bir o kadar da heyecanlı oluyor. Herkesi bir bir öldürerek, hiçbir şey olmamış gibi davranan Neslihan, Demet Evgar’ın oyunculuğunda bir kez daha övgülere sebep oluyor.

Gelelim Neslihan’ın içindeki ikinci karaktere. Bu karakter, yaşadığı hayatın tam zıttında olan bir kadın imajı. Ancak burada bile kalıplaşmış bir kadın var. Televizyonda yemek programı sunan Neslihan, güler yüzlü, iyi yemekler yapan, seksi, enerjik biri. Yani, gerçekte olduğundan daha farklı bir Neslihan görüyoruz. Ama yine de cinsiyetlere yüklediğimiz kalıplar burada da hakim durumda.

Sürekli kocasının onu çok sevdiğini, ona karşı çok sevgi dolu olduğunu dile getiriyor. Yani, gerçekte olduğundan farklı bir koca hayal ediyor. Gerçek Neslihan’ın evinin dekoru son derece soluk renklerle oluşturulmuş olsa da hayalindeki Neslihan, inanılmaz beyaz ve cıvıl cıvıl bir mekanda konumlandırılmış. Yani zihnindeki Neslihan, gerçekteki Neslihan’ın tam zıttı şekilde, paralel evrende yaşarmışçasına, Neslihan’ın içinde yaşıyor.

Sonuç Olarak

Toparlayacak olursak, Neslihan’ın önüne çıkan her engel kişiyi öldürmesi, belki de kurduğu hayal dünyasındaki o muazzam bütünün bozulmaması içindir. Yaşadığı hayat için değil, hayalinde yaşadığı hayat için öldürdüğü algısı filmin geneline yayılmış durumdadır.