19. yüzyılda Charlotte Bronte tarafından kaleme alınmış, duygusallık ve aksiyon eşliğindeki roman Jane Eyre'in olay örgüsü ve özeti.

Jane Eyre Kitap Özeti

Jane Eyre kötü kalpli ve oldukça zengin teyzesi Bayan Reed tarafından büyütülen küçük yaşlarda yetim kalmış bir kızdır. Kuzenleri ve teyzesi ile birlikte refah biçimde yaşayan Jane için hayat dışarıdan göründüğü kadar da kolay değildir. Sürekli kuzenlerinin zorbalıklarına ve teyzesinin onu kendi evlatlarından ayırıp hakaret etmesine maruz kalan Jane'in tek kaçış yolu evdeki kütüphanedir. Kitap okumayı her şeyden çok seven küçük kız bir gün büyük erkek kuzeni John'un evdeki kütüphaneyi kullanma hakkının olmadığını söylemesi ve Jane'i darp etmesiyle teyzesi Jane'i haksız bularak onu cezalandırır. Ceza olarak dayısının vefat ettiği odada kilitli tutulan Jane onun hayaletini gördüğünü sanarak bayılır.

Eve gelen doktor Jane'in sağlıklı olduğunu söylese de teyzesi Jane'i evden uzaklaştırma peşindedir. Lowood School isimli yatılı okula gönderilen Jane burada her ne kadar iyi arkadaşlıklar edinse de, okul müdürü Bay Brocklerhurst'un disiplinsizliği ve zalimliği yüzünden salgın hastalıklar sebebiyle bazı çocuklar yaşamını yitirir. Ölenlerden biri de Jane'in en yakın arkadaşı Helen'dir. Bunun sonucunda Bay Brocklerhurst işinden olur ve Jane altı yıl öğrencilik iki yıl da öğretmenlik yaptığı Lowood School'da sekiz senesini geçirir.

Kendini yeni bir şeyler deneyimleme tutkusu sebebiyle başka işler bulmaya adayan Jane Thornfield isimli konakta mürebbiyelik pozisyonunda bir iş bulur. Neredeyse hiç İngilizce konuşamayan küçük Fransız kız Adele için eğitim veren Jane burada Adele'in oldukça katı görünen, gizemli ve tuhaf babası Bay Rochester ile tanışır. Jane kendinden 20 yaş büyük Bay Rochester'a ilgi duymaya başlar. Zamanla aşka dönüşen bu ilgi aslında içten içe Bay Rochester'da da vardır. Birlikte zaman geçirdikçe daha da yakınlaşmaları Bay Rochester'in Jane'e evlenme teklifi etmesiyle sonuçlanır.

Jane olduça şaşkın bir o kadar da mutludur ve teklifi kabul eder. Ancak içten içe huzursuzlukları da vardır. Telaş içinde düğün gününü bekleyen Jane aynı gün korkunç bir gerçeği öğrenir. Bay Mason isimli bir adam Jane'e Bay Rochester'in zaten Bertha isimli başka bir kadınla evli olduğunu ve kendisinin de Bertha'nın erkek kardeşi olduğunu söyler. Bay Rochester bu durumu yalanlamaz ancak Bertha'nın delirdiğini ve onu bir yerde kapalı tuttuğunu söyler. Bunca zaman yaşadıkları evin çatı katında kapalı tutulan Bertha'yı öğrenen Jane dehşete kapılarak konaktan hızla kaçar.

Aç ve parasız sokakta geçirdiği bir kaç kötü günün ardından zavallı Jane sonunda kendine kalacak bir yer bulur. Mary, Diana ve St. John isimli üç kardeşin yaşadığı eve kabul edilen Jane kısa zamanda onlarla dostluk kurar. Bir din adamı olan St. John burada Jane için bir öğretmenlik işi de bulur. Fakat bir gün St. John, Jane'e amcası John Eyre'in vefat ettiğini ve 20.000 pound kadar bir serveti tamamen Jane'e bıraktığı haberini verir. Jane ise bu haberin St John'a nasıl ulaştığının şokundadır. St. John ise aslında kuzen olduklarını, John Eyre'in aynı zamanda onun da amcası olduğunu söyler.

John, Jane'e Hindistan'a gideceğini ve kendisinin de karısı olarak eşlik etmesini ister. Jane ise bu teklifi reddeder ve mirası bölüştürerek evden ayrılır. Kötü kalpli teyzesinin hastalanarak ölüm döşeğinde olduğunu öğrenen Jane onunla son kez görüşür ve teyzesi mirastan haberdar olduğunu ancak hiç söylemediğini belirterek Jane'den özür diler.

Teyzesini affetmesinin ardından aklından ve kalbinden sürekli geçirdiği Bay Rochester'a dönme kararı alır. Bay Rochester'ın aşkı olmadan yaşayamayacağını düşünen Jane konağa geldiğinde her yerin yangın sebebiyle felaket durumdaki görüntüsüyle karşılaşır. Bertha'nın yangını çıkararak hayatını kaybettiğini öğrenen Jane Ferndean'e giderek Bay Rochester'ı burada bulur.

Yangında bir kolunu ve bir gözünü kaybeden Bay Rochester Jane'e yeniden kavuştuğundan sevinç gözyaşları döker. Jane onu her haliyle kabul ederek evlenmek istediğini söyler. Jane evliliklerinin onuncu yılında Bay Rochester'in iki yıllık körlüğün ardından dünyaya gelen oğullarını gördüğünü söyleyerek sağlığına kavuştuğunu belirtir. Bir daha hiç ayrılmayarak mutlu biçimde hayatlarını devam ettirirler.

Jane Eyre Uyarlaması Sinema Filmleri

Victoria Dönemi edebiyat unsurlarını barındıran romantik eser Jane Eyre pek çok okura hitap etmesinin ardından ilk olarak 1943 yılında sinemaya uyarlandıktan sonra dört kez daha uyarlanmıştır. Mia Wasikowska ve Michael Fassbender başrollerinde 2011 yılında uyarlanan versiyonu ise en bilinenidir. 7.3 IMDb puanına sahip filmin yönetmenliğini ise Cary Fukunaga üstlenmiştir. 

Jane Eyre Film Fragmanı


BENZER YAZILAR

Kolombiya’nın Nobel Ödüllü Yazarı: Gabriel García Márquez

Dünya Edebiyatının en büyük isimlerinden olan Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez'in hayatı, eserleri ve Nobel'e uzanan serüveni.

Yürümenin Felsefesi: Düşünmek İçin Ayağa Kalkmak Gerekir

Masabaşında çalışmak yerine yürüyerek düşünen yazarlardan Nietzsche, Rousseau, Kant ve Gandhi'nin yaşamlarında yürümenin yerini inceledik.


Paylaş