Yağmur suyu hasadının tanımı, tarihi, nasıl ve nerede yapıldığı, maliyeti, sistemleri, kullanım alanları, yönetmelikleri ve faydaları.

Yağmur suyu hasadı, yağmurun, düştüğü alanda tutulmasına yarayan en etkili su yönetim modellerinden biri. Aynı zamanda tarihi bir su yönetimi sistemi. 

Suyun hem aşırı hem de bilinçsizce kullanımı ve tatlı su habitatlarının bozulmaya uğraması, iklim değişikliğinin sebeplerinden biri. Tüm suyumuzun kaynağı aslında yağmur suları ve yaşamın devamı da yeterli ve kaliteli suya bağlı. Su kaynaklarımızın kısıtlı olması, bazı tedbirleri almayı gerektiriyor. 

Önceden benimsenen yağmur suyu depolama projeleri, suyu kent merkezlerinden uzaktaki barajlarda tutmak üzerine kuruluyken; teknolojik gelişmelerin artması, su ihtiyacının fazlalaşması ve su kaynaklarının azalmasıyla bu projeler her alanda yağmur suyu yakalama ve yeniden kullanma sistemlerine dönüşmeye başladı. Artık çatılar, kaldırımlar, sokaklar ve tüm şehir ile birlikte kırsal alanlar da su tedarik alanları olarak görülüyor. 

Yağmur Suyu Hasadı Nedir?

Yağmur suyu hasadı, yağmur esnasında yeryüzüne inen suyu akışına bırakmak yerine, yeniden kullanmak için yerinde biriktirme ve sonrasında depolama işlemine deniyor. Amacı, mevcut yağışlardan toplanan yağmur sularını tüm yıl boyunca, yüksek sermaye yatırımlarına gerek kalmadan su ihtiyacını karşılayacak şekilde kullanmak. Yağmurun döngüde kalmasını sağlamak için suyu yavaşlatmak, toprağa emdirmek veya biriktirmek. Bu proje, endüstriyel, evsel ve sulama ihtiyaçları için kirlenmemiş suyun bulunmasını kolaylaştırıyor. 

Yağmur suyu nehirlerden, bahçelerden ya da çatılardan toplanabilir. Pek çok farklı noktada toplanan sular derin çukura, kuyuya, büyük depolara, varillere ya da süzülmüş haznelere yönlendirilir. Aynı zamanda yağan çiğden ya da sislerden de ağlar veya diğer aletler yardımıyla yağmur suyu hasadı yapılabilir. 

Tüm bu işlemler bütünü mikrobiyolojik tutma alanları (micro-bioretention), su hasadı, su tutma bahçeleri, su çayırları ve yağmur bahçeleri olarak farklı farklı isimlere de sahip. 

Tarihçesi

Yağmur suyunun yeniden kullanılması için depolanmaya başlamasının tarihi Neolitik Çağ'a kadar dayanıyor. O dönemde Güneybatı Asya'da, Toros Dağları'nın güneyinde bulunan Levant Köyü bölgesi geniş bir alana yayılırmış ve evlerin zeminlerinde su geçirmez, kireç sıvalı sarnıçlar inşa edilirmiş. 

Bu döneme kadar tarihlenen sarnıçlar, M.Ö. 4000 yıllarının sonunda, kurak arazi tarımında kullanılan su yönetimi tekniklerinin ortaya çıkmasını sağlamış. 

Minoan döneminde, M.Ö. 2600 - 1100 arasında Yunanistan'ın Girit adası, yağmur suyunu toplamak ve depolamak için sarnıç kullanımı ile öne çıkıyormuş. 

M.Ö. 300'lü yıllarda da Hindistan'daki bazı tarım toplulukları hem tarım hem de diğer kullanımlar için yağmur suyu hasadı tekniğini kullanmış. Hatta daha sonraki dönemlerde yağmur suyunun depolanarak içme suyu ihtiyacının karşılanması için yapay bir gölet de inşa edilmiş. 

Su kemerleri ve sarnıçları ile tanınan Roma İmparatorluğu'nda da yağmur suyu hasadı yaygındı. Özellikle Pompei'de su kemerlerinden önce çatılara su depoları yapılmış. Roma İmparatorluğu'ndan sonra Bizans İmparatorluğu'nda da devam eden su hasadının İstanbul'daki en bilinen örneklerinden biri de Yerebatan Sarnıcı. 

İlginç olarak, Venedik şehri de yüzyıllar boyunca yağmur suyu hasadına bağımlı yaşadı. Çünkü Venedik'i çevreleyen lagün, içme suyu olarak uygun değildi. Yağmur suyu önce taş döşemeden sonra kum tabakasından geçerek filtrelenir ve kuyularda depolanırdı. 

Günümüzde, teknolojinin gelişmesiyle beraber hem depolama hem de arıtma sistemleri gelişti ve yağmur alan her alan için kullanıma uygun farklı hasat yöntemleri geliştirildi.

Neden Yağmur Suyu Hasatı Yapmalıyız? Faydaları Nelerdir?

Kaliteli su kaynağı bulmak, özellikle nüfus oranları fazla olan bölgelerde artık daha kıt, zor ve maliyetli hale geldi. Yağmur suyunun en büyük faydalarından biri de,  temiz ve kullanılabilir su kaydağına doğrudan ulaşmamızı sağlaması. Özellikle temiz suyun maliyetli ya da elde edilmesinin zor olduğu bölgelerde kritik bir önem sağlıyor. 

Yağmur suyunun tuzluluk oranının çok düşük olması nedeniyle, eğer yere değmeden toplanabilirse (hava kirliliğinin düşük olduğu bölgelerde) içme suyu olarak bile kullanılabilir. Ya da basit bir filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemiyle birçok bölgedeki yağmur suları da içilebilir hale getirilebilir. 

Yağmur suyu hasadı, hem kurak iklimlerde hem de çok yağış alan iklimlerde her iki sorunu da çözecek bir yöntem. Aşırı yağış gören ve özellikle betonlaşma miktarının fazla olduğu bölgelerde (kentler ya da geçirimsiz toprak yapısına sahip bölgeler gibi) yağmur suyunu azaltmak için kullanılıyor. Hasat esnasında depolanan sular hem felaketlerin önüne geçiyor hem de daha sonra kullanılabiliyor. Biriktirilen bu sulardan sulamada, çamaşır bulaşık gibi evsel kullanımlarda ve tuvalet tesisatlarında yararlanılıyor. 

Kurak ya da yağışın tahmin edilemediği bölgelerde ise kaynaklar çok kısıtlı olduğu için her yağmurun iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Üstelik bu bölgelerde içme suyu kaynağının çoğunluğunu yağmur suları oluşturuyor. 

Suyun yeryüzünden çekilmesi yerine gökyüzünden toplanması yeraltı kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlıyor, bu kaynakları beslemeye de imkan sağlıyor. Kurak bölgelerde bu kaynakların beslenmesi zaten oldukça zorken, çok yağışlı bölgelerde de emilim sağlanamadığı için suyun yer altında birikmesi güçleşiyor. Yağan yağmurun ya da herhangi bir suyun toprak tarafından emilip süzülerek verimli bir şekilde yer altına gidebilmesi için yağışın aşırı hızlı olmaması gerekiyor. Uzun ve sakin bir yağmur sırasında ancak geçirgen bir toprak yapısı varsa bu sular yer altı kaynaklarına ulaşabiliyor. Aksi halde yüzeyden akarak su kanallarına, göllere ya da denizlere gidiyor. Fakat yağmur sularının biriktirilerek daha sonra sulama gibi tekniklerle yeryüzüne aktarılması, kaynakların beslenmesinde büyük fayda sağlıyor.

Günümüzde bahçeli evler ya da apartmanlar farketmeksizin tüm yaşam alanlarının en birincil ihtiyacı su. Şebeke suları evlerimize ulaşırken aslında bazı alanlarda bu kadar işlem görmüş suyu kullanmamız gerekmiyor. Ya da tarım alanlarına suyun ulaşma maliyeti de çok yüksek oluyor. Aynı şekilde sokak temizliği, sulama gibi kentsel hizmetlerde de bu doğal kaynaktan faydalanılabilir. Yağmur suyu hasadı her durumda daha az maliyetli ve ekolojik açıdan da doğa dostu bir seçenek sunuyor. 

Gelişmiş ülkelerde bu teknik çoğunlukla ana su kaynağını oluşturmuyor, tamamlayıcı bir kaynak olarak kullanılıyor. Yine de yağmur suyunun hasat edilmesi aynı zamanda bir evin su maliyetini ve genel kullanım seviyelerini düşürüyor. 

Yağmur suyunun bir avantajı da bağımsız su teminini sağlaması. Bölgesel su kısıtlaması ve kuraklık durumlarında kişisel kullanım için bir opsiyon tanıyor. Aynı zamanda tatlı su kütlelerinin kirlenmesini de önlüyor. 

Yağmur suyu hasadının yararlarını şu görselle özetleyebiliriz:

Yağmur Suyu Hasadı Nerelerde Yapılır? 

Yağış alan her alanda, kullanım durumu, yapısı ya da yeri farketmeksizin yağmur suyu hasadı yapmam mümkün. Çünkü her türlü mekan ve yüzey için tasarlanmış sistemler bulunuyor.

Evinizin bahçesinde, çatısında, sokaklarda, tarım alanlarında, havuzlarda, ve göllerde bu uygulamaları yapmak mümkün. 

Dünyada öne çıkan yağmur suyu hasadı örnekleri ve oranları ise şu şekilde:

-Tayland'ın kırsal nüfusunun %40'ı; hayvancılık, tarım, içme ve kullanma suyu, yeraltı kaynaklarının yenilenmesi için yağmur suyu hasadı yapıyor. 

-New Mexico'nun başkenti olan Santa Fe şehrinde yeni inşa edilen evlerin yağmur suyu toplama sistemine sahip olması zorunlu. 

-Texas, yağmur suyu ekipmanları için satış vergisi almıyor. 

-Hem Ohio hem de Texas, hasat edilen yağmur suyunun içilmesine bile izin veriyor.

-Oklahome, pilot yağmur suyu projelerini desteklemek için "2060 İçin Su" isimli bir yasayı yürürlüğe ekledi. 

-Almanya'daki Frankfurt Havalimanı, en büyük yağmur suyu toplama sistemine sahip. 

Yağmur Hasadı Nasıl Yapılır?

Düşük teknolojili yağmur suyu hasadı genelde çatı yüzeylerindeki suyu drene etme, yüzey suyunu yakalama ve zaten toprakta birikmiş ya da kanallarla yakalanan suyu tank ya da sarnıç gibi depolara taşımak olarak görülüyor. Yani temel mantık, yağmur suyunu düştiği yerde yakalayıp kanallar yardımıyla başka bir yere aktarmayı ve orada depolamayı içeriyor. 

Yağmur Suyu Hasat Etme Yöntemleri

Yağmur Deposu-Çatı Tipi Yağmur Suyu Hasadı

Temel düzeydeki yağmur suyu toplama sistemleri, binaların çatı ya da teraslarından akan tüm suyun toplandığı boru sistemi ile suyu depolayacak olan bir tanka bağlayan, daha çok bir sıhhi tesisat işi. Çatıların kenarlarında halihazırda bulunan yağmur kanalları genelde yeraltındaki atık su kanallarına bağlanır ya da zemine akıtılır. Çok basit bir şekilde yağmur suyu hasadı yapmak için bu boruları bir tanka ya da depoya bağlamak, büyük parçaları tutan bir filtre eklemek bile yeterli. Buradaki yağmur suyu deposunda bulunan suyu daha sonra çamaşır makinesi ya da tuvaletlere bağlayabilirsiniz. Ya da evde, bahçede kullanmak üzere saklayabilirsiniz. 

Binalara yağmur suyu hasadı yapmak için kurulan detaylı sistemler ise kurak mevsim süresince su ihtiyacını karşılayacak ideal ölçülere sahip ve günlük su talebini karşılayacak kadar büyük. Bu sistemlerde genelde çatıya ters şemsiye şeklinde bir araç takılıyor ve maksimum seviyede yağmur suyunun herhangi bir yere temas etmeden toplanması sağlanıyor. 

Güneş Panelleri

Rüzgar ve güneş enerjisine ek olarak, yağmur suyu da herhangi bir arazinin baş yenilenebilir kaynaklarından biri. Son dönemlerde dünyanın her yerinde geniş bölgeler güneş enerjisi panelleriyle kaplanmaya başlandı. Bu paneller üzerine düşen yağmur suyu, topalanarak hasat için kullanılabilir. 

Toprağı Örterek (Malç)

Malç işlemi, toprağın üstünün ot, biçilmiş çim, saman, karton parçası, odun parçası ya da gazete gibi organik meddeler ile örtülmesine deniyor. Böylece toprakta bulunan suyun buharlaşması önleniyor. Malç aynı zamanda toprağın aşırı ısınmasına ya da aşırı soğumasına da engel oluyor. Toprağın içinde yaşayan canlıları güneşin zararlarından koruyor. Yani organik ve toprağa zarar vermeyen bir madde, toprağın yorganı haline geliyor. Böylece yağan yağmurun hemen buharlaşması önleniyor. 

Yağmur suyu toplama sistemlerinden biri olarak sayılamasa da malçlama işlemi de yeraltı su kaynaklarının sürdürülmesini sağlayan, yeryüzündeki bitkilerin yaşamlarını devam ettirmesine olanak sağlayan bir teknik. 

Yağmur Bahçesi

Sertleşen ve su geçirgenliğini kaybeden topraklarda, yağmur bahçesi işlemi, suyun toprağa yavaşça emdirilmesi için kullanılıyor. İlk önce arazinin çukur olan bir noktasında bir miktar kazı yapılıyor ve açılan çukur, çakıl, kum gibi geçirgen malzemelerle biraz dolduruluyor. Bu katmanların üzerine gübreli toprak eklenerek bitkiler ekiliyor ve son olarak bitkilerin arasına malçlama yapılıyor. 

Bu su tutma kapasitesi yüksek olan peyzaj uygulaması sayesinde, yağmur sırasında bahçede biriken su bu çukura akıyor ve toplanıyor. Öncelikle bitkilerin olduğu malç ve topraktan süzülüyor. Ardından yavaşlayarak kum ve çakıl katmanlarından geçiyor. Böylece normalde suyu ememeyen sert toprak, zamanla suyu altına geçiriyor. 

Diğer Yöntemler

Dünyanın farklı yerlerinde arazi yapısına, konuma ve ihtiyaca uygun olarak çeşitli hasat yöntemleri var ve geliştirilmeye de devam ediyor. Bunlardan en bilinenleri ise şu şekilde: 

1. Yağmur hendeği

2. Yükseltilmiş bitki yatağı

3. Tümsek kültürü (hügelkültür)

4. Şehirlerde geçirimli yüzeyler oluşturulması

5. Kompost

6. Gri su geri dönüşümü

7. Eğimli arazilere özel YSH uygulamaları

Yağmur Suyu Hasadı Maliyeti

Yağmur suyu hasadı genelde kullanıcıların kendisi tarafından finanse ediliyor. Hanelerin kendi su ihtiyaçlarını en eski ve en basit yöntemle karşılamalarını sağlayan, uzun vadede ekonomik ve ekolojik çözümlerden biri. 

Bunun yanında birçok YSH sistemi, ücret hatta işçilik maliyeti bile gerektirmeden, evinizde ya da arsanızda yapacağınız küçük değişikliklerle kurulabiliyor. 

Aynı zamanda belirli bir büyüklüğün üzerinde yapılacak olan inşaatlarda artık yağmur suyu hasadı yapmak zorunlu hale geldi. Bu yüzden bireysel maliyetlerin düştüğü söylenebilir. 

Yağmur Suyu Kullanım Alanları

Çeşitli yöntemlerle biriktirilen yağmur sularından bahçe ve tarla sulamalarında, hayvancılıkta, uygun bir arıtma sonrasında evsel kullanımda, iç mekan ısıtmalarında yararlanılabilir. Uzun süreli depolanabilir ya da yeraltı suyu zenginleştirilmesi amacıyla kullanılabilir. Hasat edilen su dikkatli ve titiz bir arıtmadan geçirilirse içme suyu olarak kullanılabilir.

Belediyelerin temizlik ve sulama işlerinde yağmur suları direkt olarak kullanılabilir. 

Tarım Alanları

Pek çok ülke, özellikle kurak iklime sahip olanlar, yağmur suyu hasadını hem ucuz hem de güvenilir temiz su kaynağı olarak kullanıyor. Kurak bölgelerde sulamayı artırmak amacıyla, yağmur suyunu yakalamak için topraktan sırtlar yapılarak suyun akması önleniyor ve toplanması sağlanıyor. Böylece düşük yağış dönemlerinde de tarım için yeterli su bulunabiliyor. Aynı şekilde çatılardan, barajlardan, havuzlardan toplanan sular da tarım alanında kullanılabiliyor.

Yağmur suyunun fazlasının yakalanması ve depolanması, su veya toprak kıtlığı sebebiyle o yıl yapılan hasadı kaybetme ihtimalini düşürüyor. Aynı zamanda yüksek yağış dönemlerinde toprak erozyonu ve sel riskini azaltıyor. Yağmur suyunun tarım alanında kullanılmasından en çok fayda sağlayanlar ise küçük çiftçiler ve yamaç arazilerde tarım yapanlar. Böylece akıntıyı yakalayabiliyor ve erozyonun etkilerini azaltabiliyorlar. 

Evsel Kullanım

Ülkemizde ve dünya genelinde son kullanım için genelde kaliteli içme suyu ya daşebeke suyu kullanılıyor. Bu yaklaşım hem enerjinin, hem paranın hem de kaynakların boşa harcanmasına neden oluyor. Çamaşır yıkama, tuvalet temizleme ya da sulama gibi içilemez su kullanımları için ön filtrelemeden geçmiş yağmur suyunun kullanılması, sürdürülebilir su yönetiminin önemli bir parçası. 

Yağmur Suyu Hasadı Yönetmelik

Su kıtlığının baş gösterdiği son yıllarda, binalarda yağmur suyu hasadı yapmak zorunlu hale getirildi. 23 Ocak 2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmeliğe göre, 2.000 metrekareden büyük parsellerde yapılacak olan yeni yapıların yağmur suyu hasat sistemine sahip olması gerekiyor. İlgili yönetmeliğe buradaki linkten ulaşabilirsiniz. 

HSBC Yağmur Suyu Hasadı Projesi

İklim değişikliği konusunda ülkemizdeki en hassas bölgelerden biri haline gelen Büyük Menderes Havzası, 2018 yılından bu güne kadar Yağmur Suyu Hasadı (YSH) projesine ev sahipliği yapıyor. Aydın’ın Haydarlı Köyü’nde bulunan yağmur suyu hasadı modeli ve yapılan bilinçlendirme çalışmaları, hem bölgenin su ihtiyacını karşılıyor hem de iklim değişikliği ve ekolojik değişikliğe uyum sağlayan bir model oluşturuyor. Projenin detaylarını buradaki linkten öğrenebilirsiniz. 

Kaynaklar

tr.wikipedia.orgsutema.orgwwftr.awsassets.panda.org


BENZER YAZILAR

Sanal Dünyadaki Yansımalar: Dijital İkizler

Dijital ikiz teknolojisi nedir? Fiziksel ve sanal dünyalar arasında köprü mü oluşturuyorlar? Dikkat çeken örnekleri nelerdir?

Palo Santo Ağacı

Güney Amerika'da yetişen bu ağaç, yüz yıllardan beri şamanlar tarafından kullanılıyor. En yaygın kullanım biçimi bir parçasının yakılarak tütsü gibi kullanılması.


Paylaş