Kendisine Nobel Edebiyat ödülünü kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık ve daha nice okunması gereken kitabın yazarı Gabriel García Márquez’in hayatını, eserlerini ve Nobel’e giden yazarlık yolculuğunu sizin için derledik.
Gabriel García Márquez’in Hayatı
6 Mart 1927 tarihinde Kolombiya’da dünyaya gelen yazar, orta öğretimine kadar burada yaşadı. Sonrasında lise eğitimi için İspanya’ya gitti. Burada Colegio jesuita San José'de eğitim gördü. Lise eğitimini tamamlarken de ilk şiirlerini okul gazetesinde yayımlamaya başladı. Daha sonra ise devlet tarafından bir bursla Bogotá'ya gönderilerek eğitimini burada tamamladı. Bu dönemlerdeyken hayatını değiştirecek bir olay yaşadı. Edebiyata oldu olası düşkün olan yazar, bir gün Kafka ile tanıştı. Kafka’nın kaleme aldığı Dönüşüm kitabının ilk satırları ona büyükannesini anımsatmıştı. “Büyükannem de bu şekilde hikâyeler anlatırdı. Demek ki oluyormuş.” diyerekten eşsiz bir dille yazıya döktüğü Yüzyıllık Yalnızlık adlı eserini kaleme almaya başladı. Yazarlık kariyeri için de hukuk fakültesini yarıda bıraktı.
1958 yılına gelindiğinde gençlik aşkı Mercedes Barcha ile evlendi ve bu evlilikten iki de çocuğu oldu. Birbirinden başarılı eserlere imzasını atan yazar, Dünya Edebiyatı'nda kısa sürede büyük bir yer edindi. 17 Nisan 2014 tarihine geldiğimizde ise daha 87 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
Márquez ve eşi Mercedes Barcha
Gabriel García Márquez’in Eserleri
Albaya Mektup Yok
Vatanı için her şeyini vermiş emekli bir albayın çabalarının boşa gittiğinin hikâyesidir. Her cuma eşi ve horozuyla emekli parasını bekleyen albayın trajik öyküsü anlatılır.
Bir Kayıp Denizci
Sekiz kişilik mürettebatın bulunduğu bir gemi fırtınada kaybolur. Arama çalışmaları başlar ama sonuç alınamayınca da durdurulur. İşte kitapta bu mürettebattan Luis Alejandro Velasco adlı adamın on gün sonra ıssız bir adada bulunma hikâyesi anlatılır. Bu on günlük aç, susuz geçen zamanda başından geçenleri öğreniriz.
Kırmızı Pazartesi
Herkesin işleneceğinden haberdar olduğu ama engellemediği bir cinayet düşünün. Kırmızı Pazartesi, namus meselesinden dolayı işlenecek olan bir cinayet üzerinden toplumu, toplumsal ruh çözümünü işler. Bir sürü ülkede tepkiye karşılanmış, yayımlandığı zaman sansasyon etkisi yaratan bu romanı kesinlikle okumalısınız.
Kolera Günlerinde Aşk
Florentino Ariza adlı genç ile Lorenzo Daza arasında gelişen ve sonucunda karşılıksız kalacak olan bir aşkın hikâyesi anlatılır.
On İki Gezici Öykü
On sekiz yıl içinde parça parça yazılan eser, içerisinde toplam on iki hikâye bulundurur. Her hikâyede farklı bir şeyi konu eden yazar bu eseriyle de sevenleri büyülemeyi başarıyor.
Bir Kaçırılma Öyküsü
Dünyaca ünlü Pablo Escobar’ın 90 yılında devletle pazarlık yapabilmek adına kaçırdığı dokuz kişinin hikâyesini gazeteci gözüyle kaleme alıyor.
İyi Kalpli Eréndira
Erendira büyükannesiyle yaşamaktadır. Bir gün mumu söndürmeden yatarak evin yanmasına sebep olur. Bunun üzerine de büyükannesi kıza bu borcu ödetmek için fahişe olarak çalıştırmaya başlar. Bu kitapta onun trajik ama bir o kadar da komik hikâyesi anlatılır.
Yaprak Fırtınası
Yazarın ilk eseri olan bu romanda Macondo kasabasında kimsenin sevmediği bir doktorun ölmesi ve kimsenin yapılmasını istemediği cenaze töreninin hikâyesi anlatılır. Hayali Macondo kasabası aynı zamanda Márquez’in birden fazla eserinin de arka planını oluşturma özelliği taşır.
Başkan Babamızın Sonbaharı
Romanda yaşamak adına bin bir türlü şey yapan bir diktatörün hikâyesi anlatılır.
Aşk ve Öbür Cinler
Sierva Maria bir gün bir kuduz köpek tarafından ısırılır ve çevresi tarafından zamanla kızda tuhaflıklar fark edilmeye başlanılır. Bu olaya bakması için bir rahip görevlendirilir. Romanda işte bu kızla rahip arasındaki aşk anlatılır. Kitapta Márquez’in en sevilen alıntılarından biri yer alır: “Mutluluğun iyi edemediğini iyileştirecek ilaç yoktur.”
Benim Hüzünlü Orospularım
Doksanıncı yaş gününde kendine hediye olarak bakire bir kızla beraber olmak isteyen bir gazetecinin hikâyesini anlatır. Ne yapmak istiyorsanız yapın, yaşın bir önemi yok ama mutlu olmanın gerektiğinin öğüdünü verir.
Diğer Eserleri:
- Labirentindeki General
- Sevgiden Öte Sürekli Ölüm
- Mavi Köpeğin Gözleri
- Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
- Şer Saati
- Latin Amerika'nın Yalnızlığı
- Marquez'le Konuşmalar
- Şili'de Gizlice (Miguel Littin'in Serüveni)
- Anlatmak İçin Yaşamak
- Doğu Avrupa'da Yolculuk
Kendisine Nobel’i Kazandıran Destansı Eseri: Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık; Buendia ailesinin, kendilerine yapılan bir büyünün sonundan dolayı akraba evliliği sebebiyle 100 yıl süren bir lanetle yaşamalarını anlatır. Akraba evliliği yüzünden domuz kuyruğuna sahio olan ailenin, laneti sona erdirebilmek için tüm aile fertlerinin ölmesi gerekiyordur. İki akraba olarak anlatılan Ursula ve Jose’nin evlenmesiyle lanet başlar.
Bu evlilikten doğan çocuklar başta normal bir görünüme sahip olarak dünyaya gelirler. Ancak zamanla farklı yerlerde yaşayan aile fertleri tekrardan akraba evliliği yaptıklarında lanet ortaya çıkıyor. Bir gün ailenin son üyesi olan Aureliano, kendi kaderlerinin özel güçlere sahip bir çingene tarafından yazıldığı el yazmalarını okuyor. Kitabın anlatımı da bu yazmalar üzerinden işliyor.
Aureliano, yazmanın son kısmını okurken ailenin sonunun nasıl geleceğini öğreniyor. Bu esnada ise köye, lanetli soyun tükenişini haber veren bir fırtına yaklaşıyordur.
- Eserde geçen Macondo kasabası yazarın doğup çocukluğunu geçirdiği Aracata kasabasından ilham almasıyla ortaya çıkmıştır.
- Faulkner’ı ve Latin Amerika’nın İspanyol işgali öncesi dönemini anlatan mitleri kitap için kaynak olarak kullandı.
- Eleştirmenler tarafından da eser için “İktidar, isyan ve şiddet gibi olayları şiirsel bir dille bize yansıtıyor. Bu karmaşık durumlardaki güzelliği görmemizi inanılmaz bir şekilde veriyor.” gibi yorumlar yapılmıştır.
- Bu eserden önce yayımlarda bulunmuş olsa da bunlardan ticari bir kazanç sağlayamamıştı. Eşi Mercedes en büyük destekçisi olarak yazara bu konuda hiçbir sıkıntı yaratmamış ve evin giderlerini kendisi çalışarak halletmiştir.
- Eseri yazmaktaki en büyük esin kaynağı büyükannesidir. Büyükannesinin her şeyi gördüğü gibi ama imgesel zenginliklerle anlatması yazarı çok etkilemiştir. Bu eserini de yazarken büyükannesinin imgeli anlatış yöntemini kullanarak kaleme almıştır.
- Eseri yazarken büyük bir tıkanıklık yaşayan Márquez, bir gün ailesiyle tatile giderken o düğümü çözmüş ve evlerine geri dönerek eserini yazmıştır. Eşinin arabayı geri çevirerek “Aklına geldiyse gidip bunu hemen yazmalısın.” Demesiyle oturmuş ve bize bu büyük eseri bahşetmiştir.
- New York Times eser için “Tüm insanlık için “Eski Ahit’ten bu yana okunması gereken ilk edebiyat ürünü” diye bahsetmiştir.
- Eserde geçen sarı kelebekler Márquez’in ölümünden sonra sevenleri tarafından cenaze töreninde yazarı anmak adına uçurulmuştu.
- Bu eseriyle 1982 Nobel Edebiyat ödülünü kazanan yazar bu duruma hiç de sevinmemiştir. Aksine kendisini çok geren bir olay olduğu yakın çevresi tarafından dile getirilmiştir. Kazandığını öğrendiği telefon görüşmesinden sonra yalnız kalmaktan çekinmiş ve yakın arkadaşının evine gitmiştir. Kan ter içindeki arkadaşının bu halinin sebebi olarak ise şöyle bir cevap almış: “Bana Nobel verdiler.”
- Bu eseriyle Nobel kazanarak Latin Amerikalı olup bu ödülü kazanan sekiz kişiden biri haline gelmiştir.
- Pablo Neruda bu eser için “Don Kişot’tan beri İspanyolcanın en önemli ürünü” sözlerini sarf etmiştir.
- Eseri yazması sadece sekiz ay kadar süren yazarın bunu kâğıda aktarmadan önce hikâyeyi kafasında oturması yaklaşık olarak ise on altı yıl sürmüştür.
Gabriel García Márquez Hakkında Bilgiler
-
Fidel Castro ile çok yakın arkadaştı. Kendisini ziyaret edeceği zaman Castro’ya kitaplar götürürmüş. Hatta anlatılanlara göre bir gün Castro’ya Bram Stoker tarafından yazılan Drakula kitabını vermiş. Kendisinin işi başından aşkın diye kitabı bırakıp gitmiş. Ertesi sabah Castro kan çanağı gözlerle Márquez’in “Getirdiğin kitaplar yüzünden uyuyamadım. İşlerimi de yapamadım.” Diye sitem etmiş. Castro sabaha kadar uyumadan kitabı tek seferde bitirmiş.
- Ünlü yazarın lakabı “Gabo” dur.
- Eşinin de ölümünden sonra duyurulan bir diğer bilgimiz şu: Kendisinin evlilik dışı bir kızı bulunuyor. Yaşamı boyunca asla ortaya çıkmayan, gizlenen bu kızı Susana Cato adında bir kadınla olan birlikteliğinden dünyaya gelmiştir.
- Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, yazarın ölümünden sonra kendisi için “bugüne kadar yaşamış en büyük Kolombiyalı” olarak bahsetmiştir.
- Prenses Latina adındaki Kübalı haber ajansının kurulmasında rol oynadığı için FBI tarafından 61’ten 85’e kadar takip edilmiştir.
- İspanyolca eserlerin satışında İncil’den sonra en çok satılan kendisinin eserleridir. Bu rekoru da hala kırılamamıştır.
https://www.bbc.com/turkce/vert-cul-44309467
https://www.bbc.com/culture/article/20180524-one-hundred-years-of-solitude-redefining-latin-america
https://tr.wikipedia.org/wiki/Gabriel_Garc%C3%ADa_M%C3%A1rquez
BENZER YAZILAR
Simone De Beauvoir Kimdir?
Modern feminizmin temellerini atan Simone De Beauvoir, hayatı, özgürleşme teorisi ve eserleri.
Küçük Prens ve Yazarı Antoine de Saint-Exupéry'nin bilinmeyen hikayesi
Bu bilgilerden sonra Küçük Prens'in her bir satırı size daha anlamlı gelecek.