Sinematekler, filmlerin saklandığı ve korunduğu, film gösterimlerinin ve söyleşilerinin gerçekleştirildiği kurumlardır. Dünyada, sinemanın da gelişimine paralel olarak 1930’lu yıllarda ortaya çıkmaya başlamışlardır. Belki de en önemlilerinden ve sinema tarihini en etkileyenlerden olan Fransız Sinematek’i (Cinémathèque française) ise 1936’da kurulmuştur.
Türkiye’de Sinematek ise 1965’te yazar Onat Kutlar’ın önderliğinde ve Şakir Eczacıbaşı, Sabahattin Eyüboğlu ve Muhsin Ertuğrul gibi isimlerin işbirliğiyle kurulmuştur. 1967’de Türk Sinematek Derneği adını almıştır ve özellikle 1965-1975 yılları arasında aktif bir şekilde faaliyet göstermiştir. Sinematek 12 Eylül Darbesi ile birlikte 1980’de kapatılmıştır.
Türk Sinematek Derneği
Türk Sinematek Derneği bir grup sinemaseverin ve dönemin önde gelen kültürel aktörlerinin önderliğinde kurulmuştur. Burada toplanan insanlar genellikle dönemin Yeşilçam filmlerinin gişe ve ekonomik kazanç kaygısından memnun değillerdir. Aynı dönemde dünya sinemasında yaşanan Fransız Yeni Dalgası gibi akımlara bakarak Türkiye’deki sinema anlayışını eleştirmişlerdir.
Sinematek birkaç kez yer değiştirmiştir ve en son İstanbul, Taksim’de Sıraselviler’de bir salona taşınmıştır. Farklı kesimlerden ve yaşlardan insanları bir araya getiren Sinematek, 1968 yılı ile birlikte öğrencilerin ve özellikle devrimci öğrencilerin uğrak mekanı haline gelmiştir. Burada yalnızca sinema üstüne tartışmalar değil aynı zamanda siyasi, kültürel ve sosyal tartışmalar de gerçekleştirilmiştir. Hakkı Başgüney’in belirttiğine göre, “Dernek döneme damgasını vuran amatör, kâr amacı gütmeyen, kamu çıkarını, toplumsal sorunları merkeze koyan kültürel kurumların ve aynı zamanda muhalif politik görüşleri benimseyen entelektüel grupların neredeyse temel bütün dinamiklerini içinde ve çevresinde barındırmaktadır ve yer yer de karşısına almıştır.” [1]
Sinematek üyeleri, film gösterimlerine katılmak dışında söyleşilere ve tartışmalara da katılma imkanı bulmuşlardır. Ayrıca, sinema kitapları kütüphanesinden yararlanmışlar ve Sinematek’in dergisine erişebilmişlerdir.
(İstanbul'da yaşadığı dönemden yazar James Baldwin'in Üyelik Kartı)
Türk Sinematek Derneği’ndeki Gösterimler ve Söyleşiler
Film gösterimlerine önem veren Sinematek dünyada auteur sinemanın parçası olan ve Türkiye’de o dönem başka yerlerde izlenemeyecek ünlü yönetmenlerin filmlerini seyirci ile buluşturmuştur. Filmleri gösterilen yönetmenler arasında Claude Chabrol, Jean-Luc Godard, François Truffaut, Luchino Visconti ve Sergei Eisenstein gibi isimler vardır. Bu isimlerden Truffaut, Fransız Sinematek’inde izlediği filmlerden etkilenerek sinemaya yönelen bir yönetmendir.
Sinematek, film gösterimleri ile film izleyiciliğini geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla bağlantılı olarak gösterilen filmler hakkında tartışmalar ve eleştiriler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, çeşitli söyleşiler yapılmıştır. Bazen tanınmış sinemacı misafirlerin de katıldığı söyleşilerden birine 1972’de Fransız Sinematek’inin kurucularından Henri Langlois da katılmıştır.
Türkiye’deki sanat ve kültür anlayışına büyük bir etkisi olan Türk Sinematek Derneği, ülkede bir sinema kültürünün gelişmesine yardımcı olmuştur. Yine Hakkı Başgüney’in belirttiği üzere, "Özellikle aktif olduğu ilk on yılda, 3000’e yakın uzun metrajlı, 2000’e yakın kısa metrajlı film göstermiş; bu dönemde 37 ülkeden filmler alınmış, çeşitli ülkelerden önemli ve ünlü yüze yakın konuk gelmiş; bunun dışında çok sayıda açık oturumlar, dizi gösteriler, konferanslar yapılmıştı."[2]
(Hüseyin Baş, Onat Kutlar, Jak Şalom)
Yeni Sinema Dergisi
Türk Sinematek Derneği, bir süre Yeni Sinema isimli bir dergi çıkarmıştır. Film çekmek hakkında bilgiler veren dergi Sinematek’in de anlayışıyla gelişen sinemacıları kısa filmlere yönlendirmeye çalışmıştır. Teorik sinema yazılarına da yer verilen dergide, film gösterimlerinin önemi vurgulanmıştır.
Dergi, dünyadaki sinema akımlarını da okuyucularına tanıtmayı hedeflemiştir. Dergide yazıları yayımlanan sinemaseverler, kendilerini heyecanlandıran bu yeni akımları başkalarıyla da paylaşmak istemişlerdir. Aylık olarak çıkan dergi 1970’te son sayısını çıkarmıştır. Bu süreçte toplamda 30 sayı yayımlanmıştır.
Yeni Sinematek Evi
Bu Kasım ayında gösterimlere başlanacak olan yeni Sinematek Sinemaevi İstanbul’da Kadıköy Belediyesi’nin de katkısıyla Jak Şalom tarafından kurulmuştur. Jak Şalom da gençliğinde eski Türk Sinematek Derneği’nin müdavimlerinden olmuştur ve pek çok etkinlikte yer almıştır. O zamandan beri sinema alanında çeşitli çalışmalar yürütmüştür ve halen daha yürütmektedir.
Kadıköy’de Yoğurtçu Parkı’na yakın bir noktada yer alan Sinematek Sinemaevi, 12 Kasım’dan itibaren Alman Dışavurumculuğu’ndan bir seçki gösterecektir. 25 Kasım’da ise Alman Dışavurumculuğu üzerine bir söyleşi gerçekleştirecektir.
Kaynakça:
[2]http://sinematek.kadikoy.bel.tr/icerik/bir-zamanlar-turk-sinematek-dernegi-vardi-1965-1980
[1]https://www.tsa.org.tr/tr/yazi/yazidetay/29/turk-sinematek-dernegi
BENZER YAZILAR
Pamuk Prenses Masalı ve Uyarlaması İki Film
İkisi de 2012 yılında çıkan, birisi Hollywood filmi; Snow White And The Huntsman, diğeri İspanya'nın 2012 yılı Oscar adayı olan Blancanieves filmlerini Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı uyarlaması olarak, masal mit ve kadın temsili üzerinden inceledik.
The Devil in The White City: Keanu Reeves'ın İlk Dizisi
Matrix serisiyle yıldızı parlayan Keanu Reeves, oyunculuk hayatında ilk kez bir dizide oynayacak. Üstelik dizinin yapımcıları da Leonardo DiCaprio ve Martin Scorsese.