Psikolojik bir bozukluk olan ve kitap düşkünlüğü olarak tanımlanan bibliyomani, özellikleri, örnekleri ve Dünya Edebiyatı’ndaki yeri.

Bibliyomani

Yunanca “biblion” (kitap) ve Latince “mania”(hastalık) sözcüklerinin birleşiminden ortaya çıkmış, Fransızca kökeni "bibliomania" olan bibliyomani; kitaplarla alakalı olan psikolojik bozukluklardan biri.

1700’lü yıllarda Dr. John Ferriar tarafından türetilen kelime, kişinin kitap toplayıp biriktirerek sosyal hayatının ve sağlığının kötüleşmesine neden olan kontrol edilemeyen bir saplantıyı anlatıyor. Psikolojide ise bibliyomani, obsesif kompulsif bozukluk olarak adlandırılıyor. Günlük hayattaki tanımı ise sürekli ve çok sayıda kitap almasına rağmen hiçbirini okumama, yani kitap düşkünlüğü hastalığı. Bu psikolojik rahatsızlığı çeken insanlara ise “bibliyoman” deniyor. 

Bibliyomani rahatsızlığının en başta ortaya çıkma nedeni ise çoğunlukla kişilerin gün içinde kitap okumak için vakit ayıramamaları. Günlük hayatta sosyal medyanın yoğun kullanımı da bu hastalığın nedenlerinden biri. 

Bibliyomaninin En Belirgin Özellikleri

Bibliyomanlar, dışarıdan aşırı kitapsever ya da koleksiyoner olarak görülebilirler. Fakat bunlardan en büyük farkları istifçilik yapmalarıdır. 

Bibliyomanlar, klasik, çok satan ve edebiyata damga vuran kitapların yanında içerik olarak değersiz ve hiç kullanmayacağı kitapları, aynı kitabın birden çok kopyasını, beğenilmeyen,  satılmayan ve okunmayan kitapların tümünü biriktirmeye çalışırlar. Hayattaki asıl ve tek amaçlarının kitap almak olduğunu düşünür ve bir kitapçıya girdiklerinde gözlerini kırpmadan ceplerindeki bütün parayı kitap almak için harcayabilirler. 

Bilhassa ilgilendikleri özel kitaplar için her şeyi yapabilirler. Rahatsızlığın ileri düzeylerinde kişi tüm servetini bir kitaba yatırabilir, hırsızlık yapabilir hatta cinayet işleyebilir. Kendileri kitapları her ne kadar kokusu için, kapakları için ya da edebi mirası korumak için topladıklarını söyleseler de onlar için kitap almak yalnızca büyük bir tutkudur. Kimsenin elinde bulunmayan kitaplara sahip olabilmek için sahafları kitapçıları ve dünyayı dolaşabilirler. 

Bibliyomanlar, kitaplıklarının bir sürü kitapla dolu olmasından ve yeni alınmış kitap kokusunu solumaktan aşırı mutlu olurlar. Çevrelerindeki insanlara kitap ödünç vermekten hoşlanmazlar ve verdiklerinde de mutlaka kitaplarının geri getirilmesini isterler. Sergiledikleri bu davranışları kendilerince haklı görürler çünkü topladıkları tüm kitapları aslında bir gün okumak için biriktirirler. Fakat hiçbir zaman okumaz ve okuma isteklerini de her zaman yeni bir kitap alarak bastırmaya çalışırlar. 

Bu düşüncelerinin asıl nedeni ise yaşadıkları yanılsamadır. Kitapları aldıktan sonra okumayı o kadar fazla düşünürler ki, bir süre sonra kitapları açmamış olsalar bile okuyup bitirdiklerini düşünürler. Böylece okuduklarını sandıkları kitapları aşırıya kaçan bir koruma duygusuyla muhafaza ederler. Bu durum kişilerin zihninde bir paradoks yaratarak onları kitap okumaktan alıkoyar ve daha fazla kitap almaları için tetikler.

Bibliyomani, kişinin kendi psikolojisine ve çevresine zarar verecek düzeye gelmesine rağmen olumlu özellikleri de bulunur. Bibliyomanlar, çalıntı ve korsan eserleri çok iyi tanıyabilirler. Özel ve sayılı basım olan tüm kitapların yerlerini bilirler. Sahip oldukları tüm eserleri çok iyi muhafaza edip yazınsal mirası koruyarak bir sonraki kuşağa aktarılmasına yardımcı olurlar. 

Ünlü Bibliyomanlar

Richard Heber

Çocukluğundan itibaren tamamen klasik eserlerden oluşan bir kütüphane toplamaya başlayan İngiliz koleksiyoncu Richard Heber, 30’lu yaşlarından sonra hayatını nadir eserleri biriktirmeye adadı. 50’li yaşlarından sonra ise Paris, Anvers, Brüksel, Gent ve Hollanda başta olmak üzere birçok şehri gezerek ciltler ya da kütüphaneler halinde kitap satın aldı ve ardında büyük kitap depoları bıraktı. Beğendiği kitapların birkaç kopyasını da alan Heber, kütüphanesini o kadar büyüttü ki, sahip olduğu 146.000’den fazla nadir kitap sekiz eve ancak sığabiliyordu. 

Stephen Blumberg

Birleşik Devletler’de tarihin en meşhur kitap hırsızı olarak bilinen Stephen Blumberg, kitaplara ve Victoria Dönemi mimarisine ilgi duyuyordu. 

1990 yılında 45 eyalette, yaklaşık 270 üniversite ve müzeden, 5.3 milyon dolar değerinde 24.000’e yakın kitabı çaldığı için tutuklandı. Bu hırsızlığının ardından “Kitap Haydutu” lakabını aldı. Kitapların yanında Viktoria Dönemi mimarisine sahip evlerin kapı kolları, vitray pencereleri gibi nesneleri de topladı. 

Ergenlik yıllarında 12 psikolog tarafından şizofreni ve paranoya tanıları koyulan Blumberg, aslında para kazanmak için antika eşyaları çalıyordu. Fakat çaldığı kitaplardan hiç birini satmadı. 

Thomas Phillipps

19. yüzyılda en büyük el yazması koleksiyonunu toplayan İngiliz koleksiyoncu Thomas Phillipps, tüm parasını el yazması parşömenlere harcadı.

Phillipps, dünyadaki her kitaptan en az birine sahip olmak istiyordu. Bu nedenle gençlik yıllarından itibaren kütüphanelere, kitapçılara ve müzayedelere giderek yüksek fiyatla birçok kitap satın aldı. Parası kalmadığında arkadaşlarından para ödünç alarak toplamda 40.000 basılı kitap ve 60.000 el yazması satın aldı ve ailesini büyük bir borcun altında bıraktı. 

Hayatı boyunca eserlerinin İngiliz Ulusal Koleksiyonu’nun bir parçası olması için çabaladı fakat başarısız oldu. 

Ali Emîri Efendi

Kitaplara aşırı düşkün olmasıyla tanınan Türk katip Ali Emîri Efendi, bütün ömrünü ve servetini kitaplar için harcadı. Kitaplardan başka hiçbir şeyi değerli görmediği için asla evlenmedi. 1860’lı yıllarda kitap toplamaya başladığında bir kitabın ikinci cildine sahip olabilmek için o zamanki koşullarla 5-6 ay sürecek bir yolculukla Yanya kentinden Yemen’e gitti. 

Ali Emiri Efendi’nin en büyük başarısı Türk dilinin bilinen ilk sözlüğü olan Divan-ı Lügati’t Türk’ün çok kıymetli bir el yazmasını bulmasıydı.

Emekliliğinden sonra kendini tamamen kitaplara adadı ve onun bağışladığı kitaplarla İstanbul’da Millet Kütüphanesi kuruldu. 

Dünya Edebiyatında Bibliyomani 

Bibliyomaniyi konu edinen birçok gerçek ve kurgu eser bulunuyor. Thomas Frognell Dibdin’in “Bibliyomani ya da Kitap Deliliği” bunlardan biri. İlk baskısı 1809 yılında yapılan kitapta Dibdin, çeşitli diyaloglar kurgulayarak bibliyomaninin temellerini anlattı. 

Kitaptaki karakterler genelde kendisi ve yakın çevresindeki insanlardan oluşuyordu. Kitabın daha sonraki baskıları, çağın en ünlü bibliyomanı olan Richard Heber’e adandı. 

Gustave Flaubert’in “Bibliomanie” isimli kitabı da bir diğer örnek. Yazar bu kitapta bibliyomani rahatsızlığından muzdarip birinin hayatını anlattı. 

Türk Edebiyat’ında ise Mustafa Kutlu, 2013 yılında yayınlanan Mavi Kuş adlı eserinde bibliyomaniyi işledi. 

Kaynaklar:

https://en.wikipedia.org/wiki/Richard_Heber 

https://en.wikipedia.org/wiki/Stephen_Blumberg 

https://en.wikipedia.org/wiki/Thomas_Phillipps 

http://www.dergibir.net/gercek-bir-bibliomania-ali-emiri-efendi/ 

 


BENZER YAZILAR

Sylvia Plath

Trajik yaşamıyla, yıllarca manik depresif bozukluğu ile mücadele veren ve edebiyat dünyasına kazandırdığı kitaplarla tanınan, Amerika’nın ilk feminist yazarı: Sylvia Plath

Orhan Pamuk’un İzinde İstanbul

Bu yazıda Orhan Pamuk’un romanları aracılığıyla geçmişin ve günümüzün İstanbul’unda kısa bir yolculuk vadediyoruz.


Paylaş