Hakan Günday Hakkında 

29 Mayıs 1976 yılında Rodos'ta dünyaya geldi. Athenee Royale de Berkendael okulunda ilkokul eğitimini tamamladı. Liseyi, Ankara'da Tevfik Fikret Lisesi'nde tamamladı. İlk olarak Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık bölümüne girdi fakat sonra Brüksel Üniversitesi Siyasal Bilimler bölümüne geçiş yaptı. Sonradan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümüne geçti. Okuduğu bölüm uzamıştı, işte bu sırada Kinyas ve Kayra'nın ilk cümlesini bir kıraathanede yazmıştı. Hakan Günday'ın yazma serüvenini kendi ifadeleriyle aşağıdaki videodan dinleyebilirsiniz. 

Hakan Günday Kitapları

Kinyas ve Kayra (2000) 

Zargana (2002)

Piç (2003)

Malafa (2004) 

Azil (2005)

Ziyan (2009)

Az (2011)

Daha (2013)

Kana Diz Kana (2020)

Zamir (2021)

Hakan Günday Film ve Dizileri

Daha (Film / Eser / 2017)

Şahsiyet (TV Dizisi / 2018)

Hakan Günday'ın Senaryoları

Çok Uzun Bir Hikayenin Tam Ortası (Kısa Film/2013)

Orman (Kısa Film/2015)

Şahsiyet (TV Dizisi/2018)

Müslüm (Film/2018)

Okunması Gereken Beş Hakan Günday Romanı - Hakan Günday En Sevilen Kitapları

Kinyas ve Kayra

Kinyas ve Kayra romanı Hakan Günday'ın yazarlık öyküsüne başladığı ilk kitaptır. Kinyas ve Kayra üç bölümden oluşur. Kinyas, Kayra ve Hayat, Kinyas'ın Yolu, Kayra'nın Yolu.

Kinyas ve Kayra Kitabının Konusu

Kinyas ve Kayra evden kaçmaya karar verirler. Hayatlarında yapmak istedikleri zihinlerinin yeni doğmuş bir bebek zihni gibi olmasıdır. Zihnin ölümünü arzulayan Kinyas ve Kayra, Afrika'da karanlık işlere bulaşırlar. Hayata duydukları kin ve nefret oldukça yoğundur. Yaşadıkları bu zihin yolculuğunu kaleme almak isterler. Kinyas, bu konuda Kayra'yı öldürmekle bile tehdit eder. Her ikisi de kendi yollarını kaleme alır. Önemli olan Kinyas ve Kayra'nın zihin ölümlerinin gerçeleşmesinde çıkan olaylardır. 

Bu roman okuyuculara farklı bakış açılarından bakmayı öğretir. Hayatın kusursuzluğunu ve mutlu sonların sürekli göz önünde tutulmasına karşılık Kinyas ve Kayra, hayatın aslında ön planda olan sorunlarına ve iğrençliğine değinir. Kinyas ve Kayra romanı Yeraltı Edebiyatı içine alınsa da Hakan Günday'ın da ifadesiyle bu sınıflandırma doğru değildir. Hayat mutlu sonlardan ibaret değildir. Bunu anlatmak yerine hayatın gerçeklerine değinen Hakan Günday, Kinyas ve Kayra karekterleri üzerinden bu konuyu oldukça kusursuz işlemiştir. 

Zargana 

Hakan Günday'ın o mükemmel kaleminden çıkan en çarpıcı kitaplarından biridir. Zargana karakteri, Berlin'de daha on iki yaşında dört kişinin tecavüzüne uğrar. Zargana, bu olaydan sonra insanlıktan uzaklaşarak hiçliğe adım atar. Kendi yarattığı hayat oyununda tanıştığı insanları manüpile ederek bu oyunu gerçeğe çevirir. Zargana, aşık olduğu insana sadıktır. Oldukça zeki olan Zargana, hiçliğe adım atmasıyla kendini bulur.

Zargana romanında hiçliğe dönerek kendini bulma anlatılmıştır. Hakan Günday'ın özgün kaleminden çıkan Zargana, kendisini diğer romanlardan ayırmıştır. Kitapta okuyucuyu saran olaylar ve tasvirler vardır. Zargana karakterinin zekası ve yarattığı hayat okuyucuyu derinden etkilemektedir.

Azil

Azil romanı, delilik ve deha arasında sürekli git gel yaşayan Asil'in hayatını anlatır. Asil, her şeye karşı sorgulama içerisindedir. Aşık olduğu kadın ölmüştür ve bu yüzden intiharı düşler. Kendisine bakan anne babasını kendisinden önce öldürmeye karar verir. Kendisine ve ailesine bunu yapamaz. Psişik güçleri sayesinde oldukça fazla para kazanmaya başlar. İnsanların yozlaşmış ve sapkın hareketlerini inceleyecek deneyler yapar. Dahilik ve delilik arasında git gel yaşayan bu beyin kitap yazıp belgesel çeker. Roman felsefik düşüncelere, modern dünyanın eleştirisine, dini, insani sorgulamalara yer vermiştir. 

Ziyan

Ziyan romanında, doğudaki askerlik sorunları anlatılmıştır. Zorlu şartlarda askerlik yapan genç, intihar etmeye karar verir. Nöbet tutarken intiharını düşleyip durur. O sırada hayalet olduğuna kendini inandırdığı bir adam onunla muhabbet eder. Hayalet, genç askere, Mustafa Kemal Atatürk'e nasıl suikast düzenlediğini anlatmak ister ve intiharını ertelemesini ister. Hikayeyi merak eden asker, adı Ziya Hurşit olan bu hayaletle sohbetlere dalar. Askerlik sorunlarını Ziyan adlı romanında kaleme almıştır. Kitabın sonu da okuyucuda büyük şaşkınlık yaratır. 

Az

Az romanı Derda ve Derdâ'nın mücadele ve olumsuzluklarla geçen hayatlarının Oğuz Atay mezarında kesişmesini anlatır. Derdâ, küçük tarikat şeyhinin oğlu ile evlendirilmesiyle zorlu hayatı başlar. Derdâ küçük yaşta evlenmenin ve kocasından şiddet görmenin getirdiği sıkıntıdan dolayı karşı komşusuyla bir antlaşma yaparlar. Derdâ para biriktirerek evden kaçar ve uyuşturucunun karanlık yollarına düşer. Hayatını rehabilitasyon merkezinde çalışan Anne'ye borçludur. Derda ise küçük yaşta annesiz kalan, mezarlıkta çalışan biridir. Derda okumayı öğrenerek Oğuz Atay'a tutunur. Hapise giren Derda ile Derdâ'nın yolu da Oğuz Atay sayesinde kesişmektedir. Hapisten çıkan ve sadece videodan gördüğü kadına aşık olan Derda, ona yanı başında bir mezarlıkta kavuşacaktır.

Az romanı, Hakan Günday romanlarında çok görülmeyen aşk konusunu yine kendine özgü kaleme almıştır. Belki de aşk konusunun en farklı işlendiği romanlardandır. Derda ve Derdâ'nın aslında yolları sürekli teğet olarak kesişse de kitabın sonundaki kavuşma oldukça duygusaldır. Hayatın olumsuzlukları, iki umutsuz ve yıkılmış hayatın birbirini tamamlaması okuyucuda derin duygular hissettirir. Az romanını okurken ilk sayfalardan itibaren derin duygu girdabı içine siz istemeseniz bile giriyorsunuz. Türk Edebiyatı'nın en etkili anlatımına ve derin duygularına sahip olan kitapların başında gelir. Az romanını okuyan çoğu romandan oldukça etkilenmiştir. Derda ve Derdâ'nın aşkı ise efsaneleşmeye değer bir aşktır. 

Son olarak Hakan Günday'ın Yeraltı edebiyatı ve mutlu sonlar hakkındaki görüşünü kendisinden dinlemenizi tavsiye ediyoruz.