After Life dizisi yayınlandığı tarihten itibaren kendinden bolca söz ettiren bir dizi olmayı başarmıştır. İlk bölümü 8 mart 2019 tarihinde Netflix'de yayımlanmıştır. Bolca beğeni aldıktan sonra ikinci sezonu ise 24 Nisan 2020 tarihinde izleyiciyle buluşmuştur. Üçüncü sezon onayını ise almış bulunmaktadır. Bu mini dizinin her sezonu 6 bölümden oluşmakta ve bu bölümler yaklaşık 30 dakika civarı sürmektedir. Dizinin yönetmen ve yapımcı koltuğunda Ricky Gervais oturmaktadır. After Life Imdb’den ise 8,4 puan almıştır.
Ricky Gervais Kimdir?
25 Haziran 1961'de İngiltere'de dünyaya gelmiştir. Komedyen, aktör, dizi ve film yapımcısıdır. After Life dizisinin yönetmen ve yapımcılığının yanı sıra başrolü olan Tony karakterini de canlandırmaktadır. Son olarak Emmy ödül töreninde Apple'a yönelik yaptığı eleştirilerle uzun süre gündemde kalmıştı.
Üç kapalı gişe stand-up komedi turnesine çıkmış, çok satan Flanimals kitap serisinin yazarı olmuştur. Yaptığı mizah ofansif mizah ve sert eleştirileri sayesinde diğer komedyenlerden öne çıkmıştır. Bunların yanı sıra çok sevilen The Office dizisin yazar ve yönetmenliğini yaparak asıl ününü sağlanmıştır.
After Life Dizisinin Oyuncuları
Dizinin kadrosunda şu isimler yer almakta:
Ricky Gervais(Tony), Tom Basden(Mat), Tony Way(Lenny), Diane Morgan(Kath), Mandeep Dhillon(Sandy), David Bradley(Ray), Kerry Godliman(Lisa), Ashley Janssen(Emma), Paul Kaye(Psikiyatrist), David Earl(Brian).
After Life Dizisinin Konusu
Eşi Lisa'yı meme kanserinden dolayı kaybeden Tony'nin bu acısını atlatmak adına istediği her şeyi söylemeye ve yapmaya başlamasını konu alıyor. Bu istediği her şeyi yapma durumu Tony'nin hayatını bir hayli ilginçleştiriyor. Hayatta artık kaybedeceği hiçbir şey olmadığını düşünüyor. Etrafındaki insanların ne düşündüğünü umursamadan hayatına devam ediyor ve bu umursamazlık aslında onun süper gücü oluyor. Çevresindeki insanların Tony'i eski haline döndürmek için uğraşmaları ise işleri çok daha karmaşık bir yola sürüklüyor. Dizi bize aslında ilk bölümden son bölüme kadar Tony'nin değişim hikayesini sunuyor.
Büyük Bir Yolculuk
Tony yerel gazetede çalışan bir adam ve eşini meme kanserinden dolayı kaybetmiş. Eşinin kaybının ardından hayata tamamen küsmüş ve hiçbir kurala uymadan kendi isteğiyle yaşamına devam etmeye başlamış birisi. Eşinin öldüğü anı dizide görmüyoruz. Biz ölümden sonrasına şahit oluyoruz. Eşi Lisa'nın Tony'e bıraktığı videoları ve ara sıra geçmişi düşünerek o yaşadığı güzel anıları ve güzel aşkı görüyoruz. Tony ve eşi çok eğlenceli ve çok mutlu bir aşk yaşıyor. Bu geri dönüşler bize Tony'nin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Hayatı anlamsız olan Tony birçok kez intihar etmeye kalkıyor ama köpeğinin ondan yemek isteyen bakışı sayesinde bundan vazgeçiyor. Aslında burada bile az da olsa Tony'nin içindeki o ışığı görmek mümkün. Köpeklerini geride bırakamayacak kadar değer vermesinin bir sebebi de yine Lisa ve kendisi arasında köpeğini bir bağ olarak görmesi.
Tony yerel gazetede çalışırken bazı haberlere şahit oluyoruz. Ricky Gervais'in bize yine sert bir eleştirisini de bu haber içeriklerinden anlayabiliyoruz. İnsanlar yerel gazeteye çıkabilmek ve kendi varlıklarını birilerine kanıtlamak adına bir sürü garip olay yaratıyorlar.
Tony'nin Dönüşümü
Dizide herkes Tony'i dönüştürmek adına varlığını sürdürüyor. Eğer bir karakter eksik olsa Tony o dönüşümü sağlayamazmış gibi hissediyoruz. Lisa'nın Tony için bıraktığı videolar Tony'e yol gösteriyor. Çiftin eğer bir köpeği olmasaydı belki Tony çoktan intihar etmiş olacaktı. Tony'nin aynı zamanda huzurevi veya bakımevi diyebileceğimiz bir yerde alzheimer hastası babası yaşıyor. Babasının konuşmaları Tony'nin hayatına devam etmesinde çok önemli bir role sahip aynı zamanda bu bakımevindeki hemşire de dizinin mutlu sonunda büyük bir temeli oluşturuyor.
Mezarlıkta Tony gibi eşini kaybetmiş olan Anne'le yaptığı o sohbetler, işe yeni başlayan Sandy'nin Tony'i sürekli övmesi onun bir şekilde egosunu yükseltmesi, psikiyatristin Tony'e karşı davranışları. Postacı, yeğeni, gazetedeki arkadaşı, seks işçisi Daphne. Herkes Tony'nin bu dönüşümünde çok önemli bir yere sahip.
İlk Sezonun Sonu
Babasına bakan ve dizinin sonunda Tony’nin gönlünü kaptırdığı hemşire, onun için hayatın devam ettiğini anlamasında önemli bir motivasyon oluyor. Dizinin başlarında bir çocuğu çekiçle öldürmek için tehdit ederken sonunda hayatına devam edebildiğini görebilmek Tony'nin bu yolculukta ne kadar değiştiğini gözümüze sokuyor aslında.
İlk sezonun en önemli sahnelerinden bir tanesi Tony’nin uyuşturucu kullanarak ölmek isteyen bir bağımlıya ölmesi için para vermesi, asla cesaret edemediği kendi intiharını bir şekilde bağımlı bir birey üzerinden yapması oluyor. Bu durumdan o mutlu son diyebileceğimiz duruma gelebilmek aslında yolculuğun ne kadar güzel ve bir o kadar da zor olduğunu bize gösteriyor.
İkinci Sezon
İlk sezona göre daha iyi durumda olan Tony'nin hala insan içine karışırken bazı sıkıntılar çektiğini görüyoruz. Eski yaşantısına göre daha çok sabretse bile, hala bazı küçük olaylar onu çileden çıkartabiliyor. İlerleyen zamanlarda ise yavaş yavaş gelişmeye devam ettiğini, Lisa'yla ilgili anılarını daha rahat açığa çıkardığında görüyoruz. Hatta dünyanın kendi etrafında dönmediğini fark edip gazeteyi kapanmaktan bile kurtarıyor.
İkinci sezonda ilk sezon gibi Tony etrafında şekilleniyor ancak ilk sezona nazaran yan karakterlere de daha çok yer veriliyor. Tony'nin daha çok ''hayattan nefret ediyorum'' tavrından çıkmasıyla ofansif mizah algısı da gittikçe hayatından kayboluyor. Durum komedisi olma özelliğini hala sürdürse bile mizahtan uzaklaşması dizinin ikinci sezonunu biraz monotonlaştırıyor diyebiliriz.
After Life Hakkında Genel Bir Yorum
Dizi genel olarak bir durum komedisi şeklinde ilerliyor yani bir olaydan diğer olaya atlamak gibi bir şey söz konusu değil. Diziyi bir komedi dizi izleyeceğiz diye açıyorsanız da büyük bir yanılgıya düşüyorsunuz çünkü daha çok dram ağırlıklı diyebiliriz. İçinde yer yer mizah tabi ki barındırıyor ama bir komedyen mizahı değil; yani ailecek açalım izleyip gülelim diyebileceğimiz bir dizi değil. İçinde topluma, insanlara, sosyal medyaya karşı bir sürü eleştiri barındırıyor aslında. Bu alanlardan bakıldığında eleştiri ve mizahın ortak noktası sizi daha çok etkiliyor.
Her insan hayatında mutsuz yollardan geçmiştir. Bu dizi de onlara dair küçük bir öykü. Karakter o kadar güzel yazılmış ki bu öyküye dahil olmadan geçmek istemiyorsunuz.
Üçüncü sezon onayını da almış olan bu diziyi üçüncü sezonu çıkmadan izlemenizi tavsiye ediyoruz. Tony'nin bize göre kısa ama ona göre uzun yolculuğunu izlemekten pişman olacağınızı düşünmüyoruz. Şimdiden iyi seyirler.
BENZER YAZILAR
Fransız Yeni Dalgası ve Alain Resnais
Bu yazıda biçimsel anlamda bir edebi akım olan Yeni Roman'dan etkilenen Yeni Dalga Sineması'nı ve Yeni Roman etkisini sinemasında en fazla hissettiğimiz yönetmen Alain Resnais'i ele aldık.
The Last Dance ve Michael Jordan Efsanesi
Basketbolunun efsanesi Michael Jordan'ın hayatından kesitler veren heyecan dolu bir belgesel.