Önsözden önceki sayfada yer alan çarpıcı beyanla eserin kurgusal hikâyeden farklı olduğu anlaşılmakta.
“Bahsi geçen tüm sanat eserleri, mimari yapılar, belgeler ve gizli ayinler gerçektir.”
Dan Brown Kimdir?
22 Haziran 1964 yılında Amerika’da doğmuş. Annesi profosyonel dini müzik öğretmeni, babası Amerika Devlet Başkanlığı ödülünü kazanan matematik profesörüdür. İlim ve din olmak üzere iki paradoks felsefe içinde büyümüştür. Amherst koleji ve Exeter akademisinden mezun olmuştur. Daha sonra bu kuruluşlarda bir süreliğine İngilizce öğretmenliği yapmış. Öğretmenlikten sonra romancılığa ve yazarlığa yönelmiştir. Kendisinin şifre çözme ve gizli hükümet kuruluşlarına duyduğu merak onu bu konularda gerilim romanları yazmaya sürüklemiştir. Kendisine araştırmalarında yardım eden eşi sanat tarihçisi ve ressamdır.
Da Vinci Şifresi
Yahudi ve İngiliz asıllı Amerika Birleşik Devletlerinde ikamet eden Dan Brown tarafından yazılmış olup 18 Mart 2003’te satışa konulmuş ve son yılların en çok ses getiren romanı olmuştur. Satışa konulduğu ilk haftadan sonra ABD’de New York Times’ın “en çok satanlar” listesinde bir numaraya yükselmiştir. Wall Street Journal, Publishers Weekly ve San Francisco Chronicle’ nin “en çok satanlar” listesine yükselen eser, aylar boyunca ilk sıradaki yerini korumayı başarmıştır.
Temeli 1947 yılında Mısır’ın Nag Hammati kentinde Mısırlı çoban Muhammed Ali’nin çölün kayalıklarında bulduğu 13 adet papirüs romanına dayanmaktadır. Eylül 1952 de Keklik Mağarası olarak bilinen mağara tekrar araştırılmış ve Ölüdeniz Parşömenleri olarak isimlendirilen tomarlar Kumran Yazıtları olarak anılmış ve 2000 yıl önce yazılmış olan papirüs el yazmaları deriye sarılmış halde bulunmuştur. Bir kısmı İbranice bir kısmı Aramice olan yazıtlar kâğıt, deri ya da bakır plakalar üzerine kaydedilmiş 40.000 adet el yazma parçasından oluşmuştur. Hristiyan âleminde büyük tartışmalara sebep olan yazmalar, Da Vinci Şifresi adlı eserin de temelini oluşturmuştur.
El yazmalarının orijinali MS 120-150 yıllarında Yunanca olarak yazılmıştır.
Eserin, kurgusal roman olduğu yazar tarafından belirtildiği halde bazı Arap ülkelerindeki İlahiyat fakültelerinde okutulmaya başlanması dikkat çekicidir.
Eserde İsa hakkında tarihi sırlar ve Da Vinci’nin eserlerinde verdiği ipuçları özellikle İsa’nın ölmediğini ve dirildiğini; Tiberias ve Kefernaum yolunun üstünde Galile Denizi’nin batısında küçük balıkçı kasabasında yer alan Magdala’dan Magdalalı Meryem ile evlenip çocukları olduğunu iddia etmesiyle büyük yankı oluşturmuştur.
Eserin içerdiği iddialar, Katolik Hristiyanlar yani Vatikan’daki Papalık için kabul edilmesi olanaksız olan iddialar olduğundan Katolik ve Yahudi savaşını tetiklemiştir. Dan Brown bu yüzden aforoz edilmiş ve Vatikan’ın kara listesine girmiştir.
Dan Brown olay kurgusu içinde ele almış olduğu bu eserinde ortaya çıkmış olan yankılara “Hristiyanların tarihini değiştirip değiştirmediğimi bilmiyorum ama sanıyorum ki Hristiyanları İncil, kutsal yazıların doğruluğu ve tarihi konusunda tartışmaya teşvik ettim.” şeklinde cevap vermiştir.
Da Vinci Şifresi Konusu
Simgebilim profesörü olan Robert Langdon, cinayet olayını çözmeye çalışırken ölünün üzerinde olan birçok simgenin anlamını araştırmaya başlamasıyla tarihin derinliklerinde kalan pek çok gizemli sırlara doğru devam eder. Bulduğu gizemler ve sırların en önemli ipuçları Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunun içinde gizlenmektedir.
Da Vinci Şİfresi'ndeki İddialar
Da Vinci Şifresi’nde İsa’nın kilisenin iddia ettiği gibi tanrısal bir kişi olmadığı anlatılır. İsa’nın Magdelalı Meryem adında bir kadınla evlendiğini ve kendisi öldüğünde soyunun evli olduğu kadının hamile olmasıyla devam ettiği iddia edilir. Da Vinci’nin yaptığı resimlerde İsa ve Magdelalı Meryem kalçaları birbirine değer şekilde geriye doğru yaslanmış oturmakta ve bu duruşları kutsal kâseyi işaret eden bir açıyı göstermektedir. Yazar, Da Vinci’nin resmi yaptığı dönemde papaya ve kiliseye kızgın olduğundan kilisenin istediği resimlere şifreli mesajlarla kadın imgesini yerleştirerek papalık ve kiliseden intikam aldığını, böylece Kumran Yazıtları'ndaki bilgilerle bu şifrelerin uyuştuğunu iddia etmektedir.
Yazarın diğer iddiası Da Vinci’nin Sion Tarikatı'na üye olduğudur. Tarikat, 1099 yılında kurulmuş ve bu sırları saklayan tarikattır. 1975 yılında Paris’in Milli Kütüphanesi, Batticelli, Sir İsaac Newton, Victor Hugo ve Leonardo Da Vinci dahil olmak üzere tarikat üyelerinin isimlerini içeren gizli dosyalar olarak bilinen parşömenleri ortaya çıkarmıştır.
Bir diğer iddia ise Da Vinci’nin tablolarının Hristiyanlık karşıtı olduğu “kutsal dişi” ve Meryem’in İsa ile evli olduğu inançlarını savunan gizli mesajlarla dolu olduğudur. Brown böylece meşhur Mona Lisa’nın “Da Vinci’nin kadın kılığında kendi resmi” ve “ne dişi, ne de erkek” olduğu iddiasını ortaya koyar. Oysaki resmedilen kişi bilinen tarihsel bir kadındır. Francesco di Bartolomeo del Giocondo’nun eşi Madonna Lisa’dır.
Eserdeki Şifreler
Eserde kırmızı gül başta olmak üzere İştar yıldızı olan beşgen yıldız (pentegram), haç, hilal, piramit ve ters piramit simgeleri yer alır. Özellikle simgeler arasında piramit kutsal kâse adıyla anılır. Eserde kutsal kâsenin Meryem’in rahmi olduğunu ve bunun kâse şekliyle simgelendiğini iddia eder. Eril karşılığı olarak da İsa’nın erkek olma özelliği bıçakla simgelenmiş olduğu iddia edilmektedir.
Kutsal kase, zigguratlar, aya ve yıldız tapınma ile ilgili olup kadınlığın simgesi olarak kullanıldığı iddia edilmektedir. Kırmızı gül olarak adlandırılan şekil Satanizm’in kutsal bir simgesidir. Eserde geçen bütün simgeler putperest kökenlidir.
Özetle,
Dan Brown yazmış olduğu bu romanla ününe ün katarak geniş bir kitleye ulaşmış ve insanların merak duygusunu uyandırmıştır. İçinde barındırdığı iddialar ve bilgiler ile eserin daha da ilgi çekici olması söz konusudur. Kendisi gibi merak duygusu yoğun olan okurlar tarafından, kitabının gözlerden uzak olamayacağı gözüküyor.
https://www.kutsalkitap.org/da-vinci-sifresini-cozmek/
BENZER YAZILAR
Emily Elizabeth Dickinson Kimdir?
19. yüzyılda Amerika’nın önde gelen özgün lirik şairlerinden Emily Dickinson’ın hayatı, şiirleri ve ölümü.
Jack London’ın Yarı Oto-biyografik Romanı Martin Eden
Denizci bir genç olan Martin’in hayatındaki değişimleri ve dönüşümleri konu alan Jack London'ın yarı oto-biyografik romanı Martin Eden'i inceledik.