Avusturyalı dışavurumcu ressam Egon Schiele'nin hayatı, üslubu ve başlıca eserleri.

Özgün figür çizimleriyle bilinen Schiele, 19. yüzyılın sonlarındaki büyük Avusturyalı ressamlardan biriydi. Eserleri ve sanat anlayışı Viyana’da yükselen sembolizm etrafında şekillenmişti. İstismar suçlamaları ve erotizm eleştirileriyle karşı karşıya kaldığı 28 yıllık yaşamında birçok esere imza attı.

Schiele'nin Çocukluk Dönemi

Egon Schiele, 1890'da Viyana yakınlarındaki küçük bir kasabada doğdu. Annesi zanaatçı bir aileden gelen Schiele’nin babası demiryolu şefiydi. Sanatçının çocukluğu iki kız kardeşi Mélanie ve Gertrude ile bu küçük kasabada geçti. Çocukluktan itibaren çizime büyük bir ilgi gösterdi. Özellikle babasının ölüm yılı olan 1905'ten itibaren resim bir tutku haline geldi, ilk otoportrelerini bu dönemde çizmeye başladı. Babasının ölümünün etkisi, hayatının ilerleyen dönemlerinde de dünya görüşüne ve resimlerine yansıdı.

Akademi Yılları

Annesinin ve çizim öğretmeninin desteği ile 1906'da Viyana Güzel Sanatlar Akademisi'ne girdi. Viyana Akademisi, o dönemin en önemli sanat merkezlerinden biriydi. Orada ressam Christian Griepenkerl'den resim eğitimi aldı. Ancak bir süre sonra öğretmeniyle arasındaki ilişki güç bir hale geldi. Teorik resim eğitimini ve akademiyi fazla muhafazakar buluyor, sanatını kalıplara sığdırmak istemiyordu. Artık ustalarının akademik öğretilerini destekleyemeyen Schiele, akademiden ayrıldı. Schiele’nin akademiye yaklaşımı, ilerleyen yıllarda akıl hocası olacak Klimt ile benzerlik gösteriyordu.

Klimt Etkisi

Schiele, Viyana'da Art Nouveau'ya (Yeni Sanat akımı) yakın olan Ayrılıkçılar’ın sergisi sırasında farklı bir sanat keşfetmişti. 1907’de idolüyle tanıştı: Gustav Klimt! Klimt o dönemde Ayrılıkçı grubun öne çıkan ismiydi. Genç Shiele'ye hayranlık duyan ve zaman zaman eserlerini satın alan Klimt, onu yeni sanatla tanıştıran isimdi.

Hermits (1912), Schiele ve Klimt 

Schiele ve Art Nouveau Akımı

Schiele’nin yaşadığı dönemde Viyana'da sanat anlayışı değişmeye başlamıştı. Art Nouveau akımı yükselişe geçmiş, sembolizm güçlenmiş ve akademi yenilikçi sanatın gerisinde kalmıştı. Akademiden ayrılan Schiele, Seukunstgruppe olarak bilinen Yeni Sanat Grubu'nu kurdu. Sanatçı, Klimt'in de desteğiyle 1909’da ilk defa halka açık bir sergiye eser gönderdi. Aynı yıl çalışmalarını Viyana'daki Uluslararası Güzel Sanatlar Sergisi'ne sunarak çeşitli koleksiyoncular, yayıncılar ve mimarların dikkatini çekmeyi başardı. Daha sonra, 1903'te kurulan ve Schiele'nin de 1909 – 1910 yıllarında çalıştığı sanat ve zanaatları desteklemeyi amaçlayan Viyana Sanat Atölyesi’ni (L'Atelier d'art de Vienne) yönetti.

Schiele ve Valerie Neuzil

1911’in başlarında Schiele, bir süre önce Klimt için modellik yapmış olan Valerie (Wally) Neuzil ile tanıştı. Valerie, Schiele için hem ilham kaynağı hem de kısa süreliğine hayat arkadaşı oldu. Birlikte bugün Çekya sınırlarında bulunan Krumau’da bir kasabaya yerleştiler. Ancak Schiele’nin erotik resimleri ve genç kadınları model olarak kullanması kasabalıları rahatsız edince Viyana’ya dönmek zorunda kaldılar.

Beraber yaşadıkları süreçte birçok esere imza atan Schiele, reşit olmayan bir kadını istismar etmekle suçlandı. Çizimlerinin erotik bulunması da suçlamaları destekleyecek nitelikteydi, daha sonra bu çizimlere mahkeme tarafından el kondu. Suçlamalar sonucunda sanatçı kamu ahlakını bozduğu gerekçesiyle kısa süreli hapis cezası aldı. Valerie ile olan birlikteliği de 1913’te son bulmuş oldu. Bu dönemin en ünlü eserlerinden biri, Gustav Klimt'ın The Kiss tablosunun dışavurumcu ve kışkırtıcı bir ifadesi olan Kardinal ve Rahibe'dir.

Tüm bu olaylardan sonra 1914’ün başlarında Schiele, avangard sanat dünyasında uluslararası tanınırlık kazandı. Eserleri Avrupa'nın her yerinde sergileniyor ve ismi ünlü dergilerde geçiyordu. Sanatçı başlangıçta Ayrılıkçı grubun üslubuna ve sanat anlayışına yakın olsa da zamanla bu yaklaşımdan uzaklaştı. Sanat camiasında Schiele’ye karşı iki farklı görüş vardı. Bazı sanatçılar onu oldukça yetenekli buluyor, bazıları da fazla cüretkar olduğu için eleştiriyordu.

Edith Schiele

1914'te sanatçı, Heitzingerstrasse'deki stüdyosunun karşısında yaşayan iki kız kardeş Adèle ve Edith Harms ile arkadaş oldu. İki kardeşle de yakın ilişki kuran sanatçı, ailesi istemese de sonunda Edith ile evlenmeye karar verdi. Evliliklerinden dört gün sonra askeri görevlerini gerçekleştirmek için Prag’a gitti. Schiele, Edith ile evlendikten sonra da Valerile ile görüşmek istemişti, ancak genç kadın bunu reddetti.

Schiele’nin Üslubu ve Başlıca Eserleri

Schiele’nin eserlerinde yoğun bir erotizm vardır. Cinsellik ve ölüm temalarının ön plana çıktığı portreleri özellikle kendi döneminde pornografik ve rahatsız edici bulunur. Erken dönem eserlerinde Klimt'in ve Yeni Sanat anlayışının etkisi hissedilir. Sık sık eserlerine konu olan kadınlar arasında kız kardeşi Gertrude, sevgilisi Valerie ve eşi Edith sayılabilir. Schiele figürlerini idealize etmekten hoşlanmaz. Onun figürleri kimi zaman kırılgan ve hastalıklı, kimi zaman ölüm döşeğindedir.

Gertrude Schiele'nin Portresi (1909)

Schiele’nin kız kardeşi Gertrude, sanatçının en sevdiği modelidir. Bu erken dönem portresi, hem Schiele'nin hem de Klimt'in eserleri arasındaki güçlü üslup benzerliğini gözler önüne serer. Renkli desenlerden oluşan yamalı süslemeler, Klimt'in eserlerini anımsatır. Ancak Klimt’in zengin parıltılı paletinin aksine Schiele daha solgun renkler tercih eder. Klimt’in eserlerinde göze çarpan dekoratiflik ve canlı figürler Schiele’de görülmez, onun figür çizimleri daha karanlık ve kırılgandır.

Ölüm ve Genç Kız (Death and The Maiden, 1914)

Bu resimde ölüm ve yaşam, erkek ve kadın figürlerle temsil edilir. Figürler gerçeküstü bir manzara ile çevrelenmiştir. 15. yüzyılın sanat anlayışında görülen ölümle dans temasına rastlanır. Kompozisyonda, Schiele’nin Valerie ile ayrılığı ölüm fikriyle özdeşleşir. Figürlerin duruşu ve çevreden soyutlanmış olmaları yine Klimt’i anımsatır. 

Otoportre (Self-Portrait with Chinese Lantern Plant, 1912)

Bu eser Schiele'nin en ünlü otoportresi olarak görülebilir. Kariyerinde yükseldiği ve çok sayıda sergiye katıldığı bir dönemde ortaya koyduğu bu çalışmada Schiele, doğrudan izleyiciye bakar. Bakışlarındaki ifadesi kendine olan güveni gözler önüne serer. Sanatçının bu otoportresinde diğer eserlerindeki karanlık atmosfer yoktur. Buna rağmen, figürlerini idealleştirmeyi reddeden üslubu burda da kendini gösterir.

Schiele’nin Son Dönemi ve Ölümü

Klimt'in 1918'deki ölümü Schiele için yıkıcı bir darbe oldu. Klimt o yıl Ayrılıkçılar grubunun sergisini yönetecekti. Ayrılıkçılar Pavyonu’nda yapılan serginin organizasyonu ve yönetimiyle Schiele ilgilendi. Schiele birçok eserinin yer aldığı bu sergide büyük bir başarı elde etti, sanatçı birçok komisyon ve portre siparişi aldı. Ancak bu başarısı uzun sürmedi.

Savaşın sonunda İspanyol gribi salgını bütün Avrupa’yı etkisi altına almıştı. Bu süreçte Schiele’nin eşi Edith hastalanmış, kısa süre sonra da hayatını kaybetmişti. Schiele de bu pandemiden kurtulamadı, ressam 1918 yılında henüz 28 yaşındayken hayata veda etti.

Schiele Etkisi 

Skandallı yaşamı ve eserleriyle döneminde birçok suçlama ve eleştiriye maruz kalan Schiele, kendisinden sonra gelen birçok sanatçıyı etkiledi. Dışavurumculuk akımının öne çıkan ismi kitaplara ve filmlere de konu oldu. Schiele'nin yaşamından uyarlanan Death and The Maiden isimli filme göz atabilirsiniz. 

Kaynaklar : 

https://www.theartstory.org/artist/schiele-egon/artworks/#pnt_1

https://www.eternels-eclairs.fr/biographie-egon-schiele.php

https://www.beauxarts.com/grand-format/egon-schiele-en-2-minutes/


BENZER YAZILAR

Fikret Mualla ve Ara Güler

Eserleriyle ve hüzünlü yaşamıyla iz bırakan Fikret Mualla ile savaşın, medeniyetlerin, faciaların peşinde koşan Ara Güler’in hikayesi.

2022 Oscar Ödülleri Açıklandı

2022'de 94'üncüsü düzenlenen Oscar Ödülleri, Los Angeles’taki Dolby Theatre'da yapılan törende sahiplerine ulaştı.


Paylaş