Herkese merhabalar, ben Tuğçen. 2020 yılında Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Şu anda da yine Boğaziçi Üniversitesinde Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans yapıyorum. Özellikle üniversite seçim dönemine yaklaşmakta olan arkadaşlara da yardımcı olması açısından size bölüm ve üniversitem hakkında deneyimlerimden bahsetmek istiyorum bu yazıda.

Boğaziçi Üniversitesinde Öğrenci Olmak

Bu yazı, 6 yıllık Boğaziçi deneyimim üzerinden sizlere okulun hem artılarından hem eksilerinden bahsedeceğim dürüst bir yazı olacak. Karşılaşacağınız zorlukları da gerçekçi bir şekilde ifade edecek, “iyi ki bu okulu kazandım” cümlesini kurmanızı sağlayacak durumlardan da bahsedeceğiz.

Okulun Kısa Tarihi ve Kampüsleri

Öncelikle Boğaziçi Üniversitesi 16 Eylül 1863'te Cyrus Hamlin ve Christopher Robert tarafından Robert Koleji ismiyle kuruluyor. Yüz yılı geçkin bir sürenin ardından 1971’de Boğaziçi Üniversitesi adını alıyor. Bu da demektir ki üniversitenin 150 yılı geçkin bir eğitim kurumu geçmişi, 50 yıllık da üniversite geçmişi var. Bunu vurgulamamızın sebebi, bu kadar süre ayakta duran bir kurumun ne kadar oturmuş bir eğitim düzeni, bir sistemi olduğunu söylemek aslında. Okulumuzun temelde beş kampüsü bulunmakta. Rumeli Hisarüstü’nde (Bebek, Etiler nasıl adlandırırsanız) bulunan Güney ve Kuzey Kampüs bölümünüze bağlı olarak zamanınızın çoğunu geçireceğiniz yerler. Namı bilinen Güney Kampüsümüzün özelliklerinden pek çok kez bahsedeceğiz. Bu kampüste Rektörlük’ten İİBF, Fen-Edebiyat, Mühendislik ve Sosyoloj-Psikoloji Binasına, yemekhaneden yurtlara pek çok yapı bulunmakta. Arkadaşlarınızla çimlerde bolca vakit geçireceğiniz Güney Meydan, Manzara, Petekler gibi yerler de Güney Meydan’a özgü.

Bunun yanı sıra okula ilk geldiğinizde büyüklüğünden ve kapsamlılığından etkileneceğiniz Aptullah Kuran Kütüphanesi’nin bulunduğu Kuzey Kampüs, Eğitim Fakültesi’nin ve pek çok yurdun bulunduğu bir diğer kampüsümüz. Derslerinizin çoğuna bu kampüste gireceksiniz özellikle ilk yıllarınızda. Bir diğer kampüsümüz Hisar Kampüsü, yine bahsettiğimiz iki kampüse yakın bir konumda bulunmakta. Hisar kampüsün muhteşem manzarasının yanı sıra kapalı havuz ve bir diğer yemekhanemiz burada bulunmakta. Özellikle Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu bölümlerinden birinde okuyorsanız derslerinizin çoğu burada geçecektir.

Kilyos’ta bulunan Sarıtepe Kampüsü’müz ise Hazırlık döneminizin tamamını geçireceğiniz kampüs. “Kilyos Beach” yakınlarındaki kampüs bolca rüzgârlı, temiz havaya sahip, kumsalın kenarında sakin bir kampüs. Tabii ki sakinliği size kalmış! Burada da yine aynı şekilde yurtlar bulunmakta. Hazırlık Okulu YADYOK’un yer aldığı bu kampüsümüz okulun ilk yılında yeni dostluklar edineceğiniz yeriniz olacak. Son olarak Kandilli Kampüsü, Kandilli Rasathanesi’nin de içinde bulunduğu ve lisansüstü öğrencilerine yurt imkânı sağlayan bir diğer kampüsümüz. Lisans seviyesindeyken Kandilli, eğer ki yurdunda kalmazsanız, pek fazla uğradığınız bir yer olmayacaktır.

Boğaziçi Kültürü

Bu okulu kazandığımda ve gittikçe dahil olmaya başladığımda bana her zaman “iyi ki” dedirten en temel özellik işte budur: Boğaziçi Kültürü. Bu özellikle bu dönemde medyada yansıtıldığı gibi biz birtakım zeki insanlar toplandık ve ayrı “elit” bir kültür yarattık durumu kesinlikle değil. En temel ve basit bir şekilde bu kültüre “insancıl” dememiz mümkün.

Bu okulda istediğiniz gibi düşünebilir, istediğiniz gibi kendinizi ifade edebilirsiniz. Herhangi bir dinden, etnik kültürden gelebilir, istediğiniz insanı sevebilirsiniz. Boğaziçi kültürü dediğimiz şeyi içinde taşıyan hiçbir insan sizi yargılamayacaktır, aksine bu renklilik için sevinecektir. Bu yargılanmama durumu, özellikle Türkiye gibi bir ülkede yıllarca baskı sebebiyle içinizde tuttuğunuz pek çok şeyi özgürce ifade edebilme huzurunu verecektir size. Boğaziçili olmanın bence en büyük avantajı budur.

Kampüs Hayatı

Konaklama İmkânları ve Yemekhane

Okulun konaklama imkanlarına bakacak olursak, Boğaziçi Üniversitesi Etiler civarında bulunan bir okul olduğundan evlerin kiralarının oldukça yüksek olduğunu en başta söylememiz gerekir. Fakat benim de 5 yıl boyunca yaptığım gibi okulun yurtlarında kalmanız tabii ki mümkün. Hazırlık yılınızda Kilyos yurtlarında, ilk iki yılınızda ise yüksek ihtimalle Kuzey Kampüs’ün içinde bulunan yurtlarda kalma imkânınız var. Bunun da “kesin” olmadığını söylememiz gerekir. Oda seçerken kura yöntemi, yurda kaydolabilmek için de bazı şartları karşılamak gerektiğini söylememiz gerekir. Fakat aşağı yukarı okul öğrencilerinin %60-65’ine yurt çıktığını söyleyebiliriz.

Son sınıflara yaklaştıkça odanızın güzelleşme ihtimalinin arttığını da belirtelim. Güney yurtlarında kalabilmek için “yurt puanı” dediğimiz bir yöntem sebebiyle daha ileri sınıflarda olmanız gerekir. Bunun dışında yemekhane imkanlarına bakarsak, bahsettiğimiz kampüslerin hepsinde yemekhanemiz bulunmakta. Okul civarında kafeler, restoranlar da tabii ki bolca mevcut. Yemekhanenin yemekleri için benim kanaatim “orta halli” demek. Muhteşem mutfağa sahip bir şehirden gelecekler için o açıdan üzgünüz!

Okuldaki Aktiviteler ve Öğrenci Kulüpleri

Üniversiteler yalnızca eğitim için gittiğimiz yerler değildir tabii ki. Sosyalleşmek, hobilerimizle uğraşmak, eğlenmek de şart. Eğlence demişken Taşoda Festivali’nden bahsetmeden geçmek olmaz. Taşoda Festivali genellikle Nisan-Mayıs aylarında Güney Kampüs’te yapılan ve okul gruplarının sahne aldığı, arkadaşlarınızla eğlenceli vakitler geçirebileceğiniz bir festivalimiz. Son yıllarda alkol gibi bahanelerle festivalimiz sürekli ertelenmeye, iptal edilmeye çalışılsa da Boğaziçi kültürü kendisini bir şekilde devam ettirmeye çalışıyor tabii ki.

Bunun dışında okulda aklınıza gelebilecek her alanda kulüp mevcut, kariyer, spor, eğlence, sanat ve düşünce alanlarında pek çok kulübümüz var. Okulun kulüplerine göz atmak isteyenler şu link üzerinden daha detaylı inceleyebilirler: http://www.boun.edu.tr/tr_TR/Content/Kampus_Yasami/KampusOgrenciKulupleri

Bahsi geçmişken tabii ki listeden ismi çıkarılan BULGBT+ kulübünden de bahsetmek gerekir. Boğaziçi yıllardır her dinden, mezhepten, ırktan ve cinsel yönelimden herkese kucak açan ve en temel özelliği bence bu hoşgörü hâli olan bir okuldur. Haksız bir şekilde iftiralarla kapatılmaya çalışılan bu değerli kulübümüz de görmezden gelinemez. Bunu kabul etmeyen, “algılayamayan, anlayamayan” bir insan da Boğaziçi kültüründen geldiğini sabahlara kadar anlatsa da okulun hiçbir üyesi tarafından kabul göremez.

Dürüst bir yazı olacak demiştik, gerçeklerden de bahsetmeliyiz o sebeple.

Türk Dili ve Edebiyatı'nda Öğrenci Olmak

Hazırlık (Proficiency) Sınavı

Okul hakkında genel bir fikir edindikten sonra bölümümüze geçebiliriz. Öncelikle bölüme başlamadan önce Hazırlık okumanızın önemli bir sebebi olan Proficiency sınavını geçmeniz gerektiğini de söylememiz gerekir. Listening (dinleme), reading (okuma) ve writing (yazma) bölümlerinden oluşan Proficiency sınavı, tabii ki kolay bir sınav olmayacak. Fakat bir yıl boyunca bu sınava yönelik eğitim alacağınız için çok fazla zorlanacağınızı da düşünmüyorum. Sınav hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz,http://http://www.yadyok.boun.edu.tr/buept/ bu linke göz atabilirsiniz.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dersleri

Proficiency sınavını geçtik ve bölümümüze başladık. Bizi neler bekliyor? Öncelikle Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okulun diğer bölümlerinden farklı olarak %30 civarlarında İngilizce derslere sahip. Aldığınız seçmeli derslere göre bu oranda değişiklik yapmak da size bağlı.  Bölüme başladığınızda ise ilk yılınızda Metin Analizi, Gramer ve Osmanlıca Giriş gibi temel dersler alacaksınız. Bunun yanı sıra ilk döneminizden itibaren kendi seçtiğiniz seçmeli dersleri de almaya başlayacaksınız. Okulun bir diğer artılarından biri ise aşırı zıt bir bölüm olmadığı sürece pek çok bölümden seçmeli ders alabilmeniz.

Sınıfınız ilerledikçe daha pratiğe, edebiyat anlamında esere uyarlanan dersler alacaksınız. Öykü, roman dersleri, Divan edebiyatı, Halk edebiyatı ve Tanzimat gibi dönem dersleri bunlara dahil. Boğaziçi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünün diğer okullardan en büyük farkı bölümün teoriye verdiği önem. Lisans hayatınız boyunca pek çok teori dersi alacaksınız. Bunun yanı sıra zorunlu felsefe dersleriniz de olacak. Seçmeli ders alabilme limitinizin oldukça fazla olması bir yandan sizin için artı olacak diğer bir yandan ise ders seçimi zamanı bolca kararsızlık ve zorluğu da beraberinde getirecek tabii ki. Bölüm dersleri hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz, http://www.boun.edu.tr/tr_TR/Content/Akademik/Lisans_Katalogu/FenEdebiyat_Fakultesi/Turk_Dili_ve_Edebiyati_Bolumu bu linke bakabilirsiniz.

Yurt Dışı İmkanları (Erasmus)

Üniversitenin bir diğer artısı ise yurtdışında anlaşmalı olduğu üniversiteler. https://turkishliterature.boun.edu.tr/tr/node/72 bu link üzerinden Türk Dili ve Edebiyatı bölümünün anlaşmalı olduğu okullara bakabilirsiniz. Erasmus’a gidebilmek için neler gerekir? Öncelikle bölümden gidecek kişiler GPA (Genel Not Ortalaması)’na göre sıralanır. İlk tercihlerinizden biri olmasa bile iyi bir ortalamanız varsa yüksek ihtimal Erasmus'a hak kazanırsınız. Gitmeden önce bir İngilizce seviye belirleme sınavına girersiniz fakat diğer okullardan farklı olarak okulumuzun dili İngilizce olduğundan bu daha farklı bir sınavdır. Önce sınavı geçeyim, sonrasında Erasmus’a giderim durumundan kurtulmuş olursunuz kısaca.

Gitmeden önce hibe alma şansınız da vardır fakat bu bursu almadan önce tabii ki oldukça iyi bir ortalama yapmanız gerekir. Çünkü bölüm sıralamasında ilk 3-4 kişiye verilmektedir hibe. Ben, 2018’in Güz döneminde Hollanda’ya Leiden Üniversitesine Erasmus için gittim.  Bu deneyimimden yola çıkacak olursam Erasmus’a gitmek hayatta yapacağım en doğru tercihlerden biriydi diyebilirim. Özellikle bu yerin Hollanda gibi mükemmel bir ülke olmasının da etkisi var tabii ki. Erasmus’la farklı bir ülkede yaşamak, farklı kültürler tanımak ve bolca gezmek tabii ki size fayda sağlayacaktır. Oldukça masraflı olduğunu fakat bolca artısı olduğunu da belirtelim.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Eğitim Kalitesi

Bölümün ve genel anlamda okulun eğitim kalitesine bakacak olursak, kendi bölümüm adına konuşacak olursam, tanıdığım için çok mutlu olduğum pek çok güzel insanla, hocayla karşılaştım. Bu insanların da alanlarında oldukça başarılı ve deneyimli olduklarının bilincindeyim. Derslerde öğrendiğim şeylerin hiçbiri için dersi doldurma amacıyla konulan şeylerdi diyemem, derslerin en azından bir %80’i içi dolu derslerdi.

Bunun dışında devlet okullarında hocaları pek fazla görebilmek mümkün değildir fikri var. Kendi bölümüm için konuşacak olursam derslerin hepsine bizzat hocalar girer ve ders sonrasında ofis saatlerinde, mail yoluyla veya yüz yüze her şekilde hocalarımıza bir şeyler danışmak ve onlardan tavsiyeler almak mümkündür. Sizi yönlendirebilecek, size güzel şeyler katabilecek, ufkunuzu genişletecek pek çok insanla karşılaşacaksınız bu anlamda.

Mezun Olduktan Sonra İş İmkânları

Peki Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra neler yapabilirsiniz? Bu aslında oldukça geniş bir yelpaze, hangi alanda ilerleyeceğiniz eğitiminiz boyunca karar verdiğiniz, yönlendirdiğiniz şekilde devam edecektir. Öncelikle yüksek lisans ve doktora ile devam ederek akademisyenlik için uğraşabilirsiniz, bu çoğunluğun istediği en zorlu yollardan biridir. Özel kurumlarda İngilizce, Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yapabilirsiniz. Devlette Türkçe veya Edebiyat öğretmeni olabilirsiniz.

Eğitim alanının yanı sıra yayıncılıkta ilerleyebilirsiniz, pek çok yayınevinde editörlük, düzeltmenlik, sosyal medya yöneticiliği yapabilirsiniz. Pek çok site veya ajansta içerik yazarlığı, içerik editörlüğü yapabilirsiniz ki Boğaziçi özellikle “yazma” konusunda sizi çok geliştirecektir, diğer okullardan farklı olarak ödevleriniz ve dersleriniz için bolca makale yazacaksınız bu bölümde. Bunların yanı sıra reklamcılık ve film sektörüne ilginiz varsa aldığınız dersler veya yakaladığınız stajlarla bu alana yönelebilirsiniz.

İyi bir İngilizce ve başarılı bir içerik üreticisi olarak mezun olur, kendinizi geliştirirseniz geniş yelpazede şirkette, ajans veya kurumda iş imkanına sahip olursunuz. Bu seçenekleri sunarken tabii ki Pollyanna bakışından sıyrılarak bahsettiğimiz tüm işlerin büyük bir çaba gerektirdiği, özel sektörün özellikle mezun olduğunuz ilk zamanlarda emek sömürüsüne maruz kalma ihtimalinizin de olduğunu söylemek zorundayız. Önce emek sonra da şansın etkili olduğu pek çok sektörde yeteneğiniz ve ilginiz doğrultusunda farklı alanlara yönelmeniz mümkün.

Boğaziçi Üniversitesinin imkânlarından, kampüslerine, hocalarından yurt dışı programlarına pek çok özelliğini birlikte yakından inceledik. Bunların arasında, tekrar belirtmek istiyorum, her şeyden önce gelen Boğaziçi kültürü, hoşgörüsüdür. Bu okulu kazandığınıza en çok bu sebeple sevinirsiniz. Artılarıyla eksileriyle bakacak olursak ben bu okulu kazandığıma, burada okuduğuma hiçbir zaman pişman olmadım. Halen de yüksek lisans yaparak devam etmekteyim. Parçası olduğum Boğaziçi ailesini seviyorum ve bugünkü beni oluşturan en önemli şeylerden biri olduğunun da bilincindeyim.

Tercih dönemindeki dostlarıma en önemli tavsiyem, öncelikle hayatınız boyunca yapacağınız mesleğinizden yani bölümünüzden emin olmaya çalışın. Boğaziçi harika bir okul hangi bölüm olursa olsun geleyim demeyin. Burada geçireceğiniz 5 yıl evet sizin için kesinlikle çok önemli olacak ve size tahmin edemeyeceğiniz şeyler katacak fakat bu 5 yılın ardından hayatınız boyunca seçtiğiniz mesleği yapacaksınız. O nedenle önce istediğiniz bölümü seçin, ardından Boğaziçi ailesinde yerinizi almak için bolca çabalayın. Boğaziçi, bolca manzarası, birbirinden sevimli ve asi kedileri, Güney çimleri ve tanıştığınız için mutlu olacağınız insanları ile sizi bekliyor olacak.