Sinemanın doğuşuna katkıda bulunan Lumière kardeşlerin gerçekçiliğine karşılık, Georges Méliès'in hayalciliği vardı. Hatta Méliès, Lumière kardeşlerin projeksiyon makinesi olan Cinématographe’ı satın almak istese de Lumière’ler sinemanın doğal ve belgeselci kimliğini korumak için satmamışlardır. Sinemanın ilk yıllarında en öne çıkan isimlerden biri olan Fransız sinemacı Georges Méliès ise, sinemaya getirdiği yeniliklerle biliniyor.
Georges Méliès Hangi Türlerde Filmler Çekerdi?
İlk filmlerinde, sinemanın başlangıç yılları olmasının da bir sonucu olarak diğer sinemacılar gibi gündelik olaylara odaklanmıştır. Ancak, zamanla kendi sesini bulan Méliès, filmlerinde en çok hikayeye önem veriyordu. Kurduğu dünyalar içinde, adım adım ilerleyen ve bir şeyler anlatan hikayeleri vardı. Filmleri, sinemada bilimkurguya dair ilk örneklerden bazılarını oluşturuyordu. Bilimkurgunun yanında fantastik türünden de sayılabilecek filmler çekti. Filmlerinin konularını da aya giden insanlar, astronomlar, perili bir kalede yaşananlar gibi kişilikler oluşturuyordu.
Georges Méliès Hangi Teknikleri Kullanmaktaydı?
Günümüzdeki adıyla, özel efektleri sinemayla tanıştıran bir yönetmendi Méliès. Bilinen ilk örneği Thomas Edison’un yapımcılığını üstlendiği 1895 yapımı The Execution of Mary Stuart filminde görülen, kamerayı durdurup sahnedeki bir şeyleri değiştirip çekime tekrar devam edilmesi veya filmin parçalarının kesilerek birleştirilmesi tekniğini popülerleştirmiştir. Bu teknik genelde bir karakterin sahneden kaybolduğu görüntüsünü vermek için kullanılmaktadır. Çoklu pozlama yani birden fazla görüntünün aynı karede üst üste gözükmesi yine Méliès’in popülerleştirdiği bir teknik. Renkli filmlerin henüz yaratılmadığı dönemde Méliès’in A Trip to the Moon filmi kare kare boyanarak renklendirilmiştir.
Georges Méliès ve Jules Verne Etkisi
Fantastik ve bilimkurgu türlerinden bahsederken akla ilk gelebilecek insanlardan biri Fransız edebiyatçı Jules Verne’dir. Kendisine bazen bilimkurgunun babası da denmektedir. Ay, uzay, dünyanın merkezi, denizler ve okyanuslar Jules Verne’nin sık sık haklarında yazdığı mekanlardır. Georges Méliès’in 1904 yapımı filmi The Impossible Voyage, Jules Verne’nin 1882 yılında yayımladığı Journey Through the Impossible oyunundan esinlenmiştir. Her ne kadar film, tiyatro oyununun bir uyarlaması olmasa da içinde oyundan elementler barındırır. Benzer şekilde A Trip to the Moon filmi, Jules Verne’nin 1865 yılında yayımladığı From the Earth to the Moon ve onun devamı Around the Moon kitaplarından esinlenmiştir.
En Bilinen Filmi: A Trip to the Moon
Hakkında en çok konuşulan, en çok bilinen filmi 1902 yılında çektiği sessiz film A Trip to the Moon’dur. Film, dünyadan aya gidip oradaki halkın elinde bir süre esir kalan ve sonrasında dünyaya dönmeyi başaran bir grup astronomu anlatmaktadır. Méliès’in sinema kariyerinden uzaklaşması sürecinde filmin kopyası kaybolsa da 1930’larda tekrar bulunmuştur. Elle boyanmış renkli kopyası ise ancak 1993 yılında bulunabilmiştir. Astronom grubunun liderini de Georges Méliès oynamaktadır. Zaten, kendisinin sinema kariyerinden önce bir tiyatro kariyeri vardır. Filmin en önemli özelliklerinden biri sahip olduğu prodüksiyon dizaynıdır. Gerek set, gerek kostümler Méliès’in kurguladığı dünyanın yaratımında önemli roller oynamışlardır. Bu dünya yaratma durumu ise o dönem için çok yeni bir olgudur. A Trip to the Moon, bilimkurgu türünün ilk örneklerinden biri olarak sayılmaktadır ve kendisinden sonra gelen pek çok filmi etkilemiştir.
Méliès Hakkında Bir Kitap ve Film: The Invention of Hugo Cabret ve Hugo
Amerikalı yazar Brian Selznick’in 2007’de yayımlanan The Invention of Hugo Cabret kitabı, tarihsel bir romandır. Roman, 1930’larda Paris’te geçer ve bir tren istasyonunda yaşayıp babasından kalan otomatonla uğraşan Hugo isimli bir çocuğun yolunun Georges Méliès ile kesişmesini anlatır. Kitabın ikinci kısmına kadar Hugo, Georges Méliès’in kim olduğunu bilmez. The Invention of Hugo Cabret’nin aktardığına benzer şekilde Méliès, 1910’lu yıllardan sonra film çekmeye bir süre ara vermiştir ve tekrar tanınıp saygı görmesi 1930’lu yılları bulmuştur.
Kitap, 2011 yılında Martin Scorsese tarafından Hugo ismiyle filme çevrilmiştir. Filmin başrollerini, Asa Butterfield, Chloë Grace Moretz, Sacha Baron Cohen ve Georges Méliès rolünde Ben Kingsley paylaşmaktadır. Hugo, 2012 yılında düzenlenen Akademi Ödüllerin’de 11 dalda Oscar’a aday olmuştur. Aynı zamanda film, Martin Scorsese’in ilk üç boyutlu filmi olma özelliğini taşımaktadır. Özellikle set dizaynında Hugo, Méliès’in filmlerini andırmaktadır. Filmde, A Trip to the Moon filminin gösterildiği bir sahne de bulunmaktadır.
Kaynakça
https://tr.wikipedia.org/wiki/Georges_M%C3%A9li%C3%A8s
https://filmloverss.com/aya-yolculuktan-film-yapimiyla-ilgili-neler-ogrenebiliriz/
BENZER YAZILAR
Bird Box (2018)
Vizyona gireceği anı merakla beklenen, beyazperdeye uyarlandığı ilk günden itibaren merakla izlenen ve Netflix dijitalinde en çok izlenen 2. filmin detayları.
Ağlayan Çayır: Modern Bir Yunan Tragedyası
Theodoros Angelopoulos’un çerçevesinden 20. yüzyıl Yunanistan’ına bir bakış.