Fas’ın kuzeyinde, dağlık bir bölgede yer alan Chefchaouen (Şavşavan), dünyaca ünlü bir atmosfere ev sahipliği yapıyor. Her sokağından farklı bir maviliğin aktığı, durgunluğuyla ziyaretçilerini mest eden bu küçük şehir, Fas’ın en çok fotoğraflanan yerlerinden birisi olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Geçmişten Günümüze Chefchaouen
Rif dağlarının eteklerine kurulmuş olan bu küçük şehrin tarihi, günümüz Fas Krallığı’ndan çok daha geçmişe, 13. yüzyıla dayanıyor. Küçük bir hisar olarak tasarlanan ve Portekiz’den gelebilecek saldırılara karşı yüksek bir yere konumlandırılan bu küçük şehir zaman içinde etnik bir mozaiğe dönüşüyor ve çeşitli Berberi kabilelerden, Yahudilere ve Hristiyanlara kadar farklı birçok etnik ve dini kimliği, sunduğu korunaklı alanla adeta koruması altına alıyor. 1920’de İspanyol Fas’ının bir parçası haline geliyor ve Fas krallığı resmi olarak 1956’de bağımsızlığını kazanana kadar İspanya’nın bir parçası olarak kalıyor.
Mavi, Beyaz ve Chefchaouen: Chefchaouen’deki Evler Neden Mavi?
1494 itibariyle özellikle Endülüs bölgesinden kovulan birçok Yahudi ve Müslümanın şehre yerleşmesiyle, kendi kültürlerinden farklı ögeler getirmeleri ve bunları şehrin kimliğine harmanlamaları kaçınılmaz oluyor. Özellikle şehirdeki Yahudi nüfusunun artmasıyla, önce Musevilerin yaşadığı bölgeler daha sonra ise tüm şehir kendini yavaş yavaş yoğun bir maviye teslim ediyor.
Chefchaouen’de Kaçırılmaması Gerekenler
Chefchaouen, Fas’ın diğer şehirlerine kıyasla küçük bir yüzölçümüne sahip olsa da günübirlik bir geziden fazlasını hak ediyor.
Medina Bölgesi
Chefchaouen, görülmesi gereken özgül yapılardan veya eserlerden ziyade atmosferiyle dikkat çekiyor. Medina adı verilen şehrin tarihi bölgesi, bir açık hava müzesi görevi görüyor. Adeta bir labirenti andıran karmaşık sokakları şehirde görülmesi, daha doğrusu keşfedilmesi önerilen başlıca cazibe noktalarından biri olarak göze çarpıyor.
Medina bölgesi, sağlı sollu konumlanmış, onlarca hediyelik eşya dükkanından takıcılara, antikacılardan çay ocaklarına ziyaretçilerine sayısız deneyim fırsatı sunuyor.
Büyük Camii
Şehrin en eski ibadet yerlerinden biri olan “La Grande Mosquée de Chefchaouen”, 15. yüzyılda şehrin kurucusunun oğlu tarafından inşa ettiriliyor. Bu 600 yıllık eşsiz camii, Berberi kültürünü yansıtması açısından yerel halk nezdinde önemli bir yere sahip.
Hamam Meydanı (Plaza uta el-hammam)
Her şehrin kendine özgün bir meydanı vardır, Chefchaouen’de bu konuda bir istisna değil. Medina’nın mavi sokakları ve Büyük camii’nin Berberi stilini yansıtan mimarisi aksine, Hamam meydanı şehrin kültürel mozaiğini yansıtırcasına farklı mimari dokulardan ve ögelerden oluşuyor. Özellikle Arap ve İspanyol etkisinin yoğunlaştığı bu geniş meydan, lokantalar ve büyük mağazalara ev sahipliği yaptığı gibi Fas’la uzun zamandır özdeşleşmiş büyük ve kaotik bir pazara da ev sahipliği yapıyor.
Şehri Uzaktan Seyretmek İsteyenler İçin: İspanyol Cami’sine Tırmanış
Şehrin karmaşık sokakları, sunmuş olduğu eşsiz maviliğiyle ne kadar büyüleyici olsa da panoramik bir manzaranın yerini her zaman tutamayabiliyor. Şehir merkezinden başlayıp 15-20 dakikalık kısa bir yürüyüşle varabileceğiniz İspanyol Camisi, eşsiz gün batımları ve kuş bakışı şehir manzaraları için güzel bir fırsat sunuyor.
Chefchaouen nefes kesen maviliği, huzurlu ancak bir o kadar da karmaşık sokakları ve ilgi çekici tarihiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Adeta mavi bir rüyayı andıran bu sakin şehir, Fas’ın büyük ve kaotik şehirlerine kıyasla derin bir tezatlık oluşturuyor.
Linkler:
BENZER YAZILAR
Haftanın Etkinlikleri 13 Aralık 2021
Tiyatro, deneyim ve konserlerden derlediğimiz etkinlik önerisi listesi.
Dünyanın en lüks tren yolculuğu: Afrika’nın Gururu
Afrika'nın Gururu tren yolculuğu ile boydan boya Afrika turu.