Meydanlar, parklar, sahiller… Kamusal alanlar; kentlilerin sosyalleştiği, bir şehrin nabzının attığı yerlerdir. Şehir sakinlerinin birbirleriyle etkileşime girdiği bu alanların tasarımı ise kullanım kalitesini doğrudan etkiler.
Bir kent alanını farklı kullanım imkanları ile her yaştan insana hitap edebilir ve erişilebilir hale getirmek, kent tasarımının temel taşlarından biri. Bu yönden en başarılı kamusal alanlar, her yaş grubu tarafından, her mevsimde, çok farklı fonksiyonlarla kullanılabilen alanlardır. Bu yazımızda, dünya genelinde 10 başarılı kentsel tasarıma yer verdik.
High Line- New York, ABD
High Line, eski bir endüstriyel tren hattı.
20. yüzyılın endüstriyel tren hattının geçersiz olmasının ardından, çeşitli yerlerinden geçişler açılarak tren hattı kamusallaştırıldı. Dekoratif oturma alanları, yansıma havuzları, tren raylarını saran bitki örtüsü ve küçük kahve tezgahları ile beraber kentlilerin kullanımına açıldı. Manhattan’ın batı yakası boyunca uzanan bu hattın uzunluğu yaklaşık 2.6 km.
Superkilen- Kopenhag, Danimarka
Superkilen, bulunduğu coğrafyanın dili ve kültüründen bağımsız olarak, tüm etnik kökenlere açık olmayı hedefleyen bir kamusal alan tasarımı.
Danimarka’nın çok çeşitli etnik gruplarını barındıran bir bölgesinde yer alan parkta, 60’tan fazla ulusu temsil eden nesne tasarıma dahil edilmiş. 750 metre uzunluğundaki parkta spor aktiviteleri için kırmızı bir meydan, çocuklar için yeşil alan ve piknik yapılabilen bir pazar yeri bulunuyor.
Skanderbeg (İskender Bey) Meydanı- Tiran, Arnavutluk
Başkent Tiran ve tüm Arnavutluk için simgesel bir mekan olan Skanderbeg Meydanı, kentin kalabalığında bir boşluk olarak kendini gösteriyor. Kareye yakın geniş meydanın ortası, piramidal biçimde yükseliyor. Yeşil doku meydanın etrafını çevreliyor, küçük açıklıklardan çıkan sular eğimli zeminde aşağıya doğru akıyor.
Street Square- Barselona, İspanya
Bu proje; eğimli bir caddenin, basamaklar şeklinde yükselen platformlarla düzenlenmesiyle çeşitli ihtiyaçlara cevap veriyor.
Yolun iki kenarı boyunca devam eden kademeli platformlar, ev sahiplerinin araçlarını park edebileceği bir alan sağlarken, çeşitli aktiviteler, oyun ve dinlenme mekanları olarak da kullanılabiliyor.
Schaustelle- Münih, Almanya
“Schaustelle” dev bir yapı iskelesi.
Metal iskele çerçevelerinden oluşan mekan, 40 x 15 metrelik bir zeminde 20 metre yüksekliğe sahip. Zemin kat, sergiler, atölyeler ve gösteriler için ayrılırken üst katlar kullanıcı deneyimine bırakılmış.
The Braided Valley- Elche, İspanya
Yaya yolunun üst geçitlerle birleştiği örgülü bir sistem, dere yatağının iki tarafının birbiriyle bağlantısını kıvrımlı bir formla sağlıyor. Projedeki öncelikli hedef komşuluk ilişkileri ve sosyalliğin zayıf olduğu bu bölgede derenin üzerinden geçen yeni arterlerle ilişkileri sağlamlaştırmak. Düzenlenen yeni sistemle beraber, derenin birleşen iki yakası için “Örgülü Vadi (El Valle Trenzado)” adı verildi. Ayrıca vadi, toprak kaymasına karşı çeşitli bitki türleri ile yeşillendirildi.
Marsilya Tarihi Limanı- Fransa
Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olan Marsilya’daki eski rıhtımın yeniden düzenlenmesi projesinde yolcuların denizle görsel iletişimini kesen binalar ve diğer engeller ortadan kaldırıldı. Limanın yayalaştırılması hedeflenerek, rıhtımın %60’ı yaya kullanımına bırakıldı. 1000 metrekarelik bir dikdörtgen gölgelik, güneşli günlerde gölge bir etkinlik ve duraklama alanı oluşturmayı amaçladı.
Thermal Orchards- Caldes de Montbui, İspanya
Thermal Orchards, bölgedeki termal suların verimli kullanılması, bölge halkının kırsal hayatla iletişimde kalması ve fidanlıkları kullanabilmesi için planlanan bir yayalaştırma projesi. Termal suyun yerçekimi etkisiyle doğal olarak aktığı sistemler kuruldu. Bu yeni sistemin inşaatından yerel halktan işçiler görev aldı.
Kullanılan yerel malzemenin niteliklerine ve fidanlıkların soyut mirasına saygı, projenin iki temel prensibi oldu. Eklenen bir yaya köprüsü ile fidanlık herkesin ziyaretine açıldı.
Sunken Bisiklet Yolu- Limburg, Hollanda
Sunken Bisiklet Yolu, ziyaretçilerine göz hizasında bulunan suyun arasında bisiklet sürme deneyimi sunuyor. Gölün içinden geçen bu benzersiz bir rota için cennete doğru bisiklet sürme benzetmesi yapılıyor.
Metropol Parasol- Sevilla, İspanya
Metropol Parasol, waffle’a benzeyen ahşap örtüsüyle kapladığı meydan Plaza de la Encarnacion’u kentin modern odak noktası haline getiriyor. Bölgeye bambaşka bir kimlik kazandıran örtü sistemi, yeni etkinliklere de olanak sağlıyor.
Ahşap örtünün üzerindeki yaya hattı, kullanıcılara Sevilla’nın benzersiz manzarasını sunuyor. Parasol gölgelediği meydana aynı zamanda bir arkeolojik sergi salonu, yerel bir market, çeşitli bar ve kafelerle de hareketlilik getiriyor.
Kaynak:
BENZER YAZILAR
Akıllı Tarım Teknolojileri
Tarım 4.0 ile birlikte ortaya çıkan akıllı tarım teknolojileri
Seligman Deneyi: Neden çaresizliği kabul edip beyaz bayrağı çekeriz?
Olaylara karşı en başından negatif bir tutuma geçip pasifleşmemizin sebebini açıklayan Seligman deneyi ve deneyin sahibi Martin Seligman hakkında bilgiler.
