Osmanlı Dönemi’nin devlet desteği almadan yayınlanan ilk özel gazetesinin yayın hayatı ve imza attığı ilkler.

Tercümân-ı Ahvâl, Agah Efendi ve İbrahim Şinasi tarafından 22 Ekim 1860 tarihinde çıkarılmaya başlandı. İlk başlarda haftada bir, Pazar günleri çıkarılıyordu. Gazete, İstanbul’un Fatih ilçesi sınırlarındaki Bahçekapı’da basılıyor, matbaanın hemen altındaki dükkanda satılıyordu. Osmanlı Devleti’nde yayınlanan ilk gazete olmasa da ilk defa müslüman bir Türk tarafından devletten herhangi bir yardım almadan çıkarılan bir gazete olma özelliğiyle Türk basınının ve Tanzimat edebiyatının başlangıcı kabul ediliyor. 

Agah Efendi, gazetenin sahibi olsa da başyazarı ve içeriklerini oluşturan kişi Şinasi’ydi. Şinasi’nin, gazetenin amaç ve yayın politikalarını açıklayan önsöz yazısı yazmasıyla Tercümân-ı Ahvâl, imzalı başyazı geleneğini ortaya çıkaran ilk gazete oldu. Bu önsözde, gazetenin bir tartışma ve düşünce yayını olacağını, iç ve dış dünyaya dair haberleri herkesin anlayacağı bir dille aktaracağını ve eğitici içeriklere yer vereceğini söyledi. 

Tercümân-ı Ahvâl’de ele alınan konular Osmanlı toplumunun ilerleyememe sebepleri, fikri tartışmalar, eğitim sistemindeki sıkıntılar, ifade özgürlükleri ve ülkede yaşanan olaylardan oluşuyordu. Bunların yanında ekonomik strateji tartışmalarına, edebi inceleme yazılarına, resmi haberlere, anlaşmalara, borsa haberlerine, İstanbul’daki gayrimüslim ve müslüman nüfuslarına, ölüm istatistiklerine ve reklamlara da yer veriliyordu.

Haftada bir yayınlanması, daha önce çıkarılan gazetelerden farklı ve gelişmiş bir içerik ve düzen benimsemesinden dolayı oldukça fazla ilgi gördü. Sonra Pazar, Salı ve Perşembe olmak üzere haftada üç gün yayınlanmaya başladı. İleriki zamanlarda ise çeşitli gazetelerle rekabet edebilmek için yayın sayısını haftada beş güne çıkardı. 

Tanzimat Devri fikir adamlarından Ziya Paşa, Mehmet Şerif Bey, dönemin devlet adamlarından Ahmet Vefik Paşa ve Refik Bey gibi önemli isimler de sık sık bu gazetede yazıyordu. Bunların yanında çeşitli edebi eserler bu gazetede yayınlanıyordu. Şinasi’nin yazdığı, Batılı tarzdaki ilk Türkçe oyun olan “Şair Evlenmesi” burada yayınlandı. Fakat kısa bir süre sonra Şinasi gazeteden ayrıldı ve kendi gazetesi olan Tasvir-i Efkar'ı çıkarmaya başladı. 

Gazetede haberler “Havadis-i Dahiliyye” ve “Havadis-i Hariciyye” olmak üzere iki ana başlık altında toplanıyordu. Bu haberlere yazarlar tarafında çeşitli yorumlar katılıyordu. Böylece Türk gazeteciliğinde yeni bir gelenek daha başlatılmış oldu. Gazetede aynı zamanda Beyoğlu taraflarında çıkarılan yabancı gazetelerden de çeşitli haber ve makale çevirilerine, kapsamlı bilgilere yer veriliyordu. Tercümân-ı Ahvâl ile basın-yayın hayatına getirilen önemli yeniliklerden biri de haber kaynaklarının yazılmasıydı. 

Ülke içi haberlerde genelde alınan mektuplar, çevre bölgelerde çıkarılan gazeteler, İstanbul’daki çeşitli yabancı gazeteler kaynak olarak gösterilirken küresel haberlerde La Patrie, Times, Nouvelles de Marseille gibi dünyaca ünlü gazetelerden çeviriler yapılıyordu. Tüm bunların yanında Tercümân-ı Ahvâl gazetesinde resmi ve özel ilanlara da yer veriliyordu. 

Tercümân-ı Ahvâl gazetesi Türk basınındaki ilk yayın durdurma örneğini yaşadı. Şinasi ilk örneğini başyazısında vermek üzere birçok kez makalelerinde özgürlük ve vatandaşlık hakları konularını işledi. Dolaysıyla demokrasi ve hür irade istemlerinin dolaylı yoldan dile getirildiği ilk gazeteydi. Farklı birçok konuda yönetimi eleştiren gazete, eğitim sistemini sert bir şekilde kınayan bir yazının yayınlanmasıyla 1861 yılının Mayıs ayında iki haftalık bir süreyle kapatıldı. 

6 yılda toplamda 792 sayısı yayınlanan gazete, 11 Mart 1866 yılında yayın hayatını sonlandırdı. Farklı bilgi kaynaklarının bulunmadığı bu dönemde gazeteler toplumun hem gündemi takip edebilmesi hem de sosyal konular hakkında bilinçlenmesi için gerekli ve önemli bir araçtı. Böylece Tercümân-ı Ahvâl’in kapanmasından sonra basın-yayın çalışmaları arttı ve çok sayıda özel gazete ve dergi yayınlanmaya başladı. 

Şinasi’nin makalelerinde ince ince işlediği özgürlük konusu, yeni açılan gazetelerin, dergilerin ve dönemin aydınlarının rejim anlayışları haline geldi. Böylece Tercümân-ı Ahvâl, dolaylı yoldan “Yeni Osmanlılar” hareketinin çıkış noktası oldu. 

Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Terc%C3%BCm%C3%A2n-%C4%B1_Ahv%C3%A2l 

https://islamansiklopedisi.org.tr/tercuman-i-ahval 

https://m.bianet.org/bianet/medya/14291-ilk-ozel-gazete-tercuman-i-ahval 


BENZER YAZILAR

Didaskali Nedir?

Tiyatro eserinin tamamlayıcı parçaları olan didaskali hakkında bilgiler

Yürümenin Felsefesi: Düşünmek İçin Ayağa Kalkmak Gerekir

Masabaşında çalışmak yerine yürüyerek düşünen yazarlardan Nietzsche, Rousseau, Kant ve Gandhi'nin yaşamlarında yürümenin yerini inceledik.


Paylaş