Teknolojinin gelişmesiyle miyadı dolmuş olan ve okuyunca ilginç gelen 5 mesleği sizin için derledik.

Hiç duymuş muydunuz, buz kesicisi ne yapar? Sokak lambaları elektrikli dönemden önce nasıl organize bir şekilde yanıp sönüyordu? Teknoloji hangi yeniliklerle, ne gibi mesleklerin sonunu getirdi? Araştırdık, en çok ilgimizi çeken beş mesleği derledik.

Sokak lambacısı (Lamplighters)

1800'lü yılların başında henüz elektrik ve ampuller ortada yokken, aydınlatma için gaz ve benzin kullanılıyordu. Bu dönemde Londra'nın köşe başlarına belirli aralıklarla binlerce sokak lambası dikilmişti. Birilerinin bu sokak lambalarını düzenli olarak yakması ve söndürmesi gerekiyordu. İşte bu ihtiyacın sonucunda ortaya sokak lambacıları çıktı.

Sokak lambacılığı mesleğini genellikle erkekler yapıyordu fakat New Jersey'deki Mrs. Ann Eaton gibi kadın sokak lambacıları da vardı. Çizim 1857 yılından.

Sokak lambacılarının sorumlu olduğu belirli bölgeleri vardı. Kişi başına günde 70-80 lamba yakma-söndürme ve bakımı işi düşüyordu. Lamba gazının yenilenmesi, fitilinin değiştirilmesi gibi işler de onların sorumluluğundaydı. İşin en çok mesaisini de lambaların temizlenmesi alıyordu.

Bu meslek aynı zamanda bu meslek Lowell, Massachusetts gibi yerlerde de yaygındı. Kaynaklarda bu mesleğin o dönemin diğer mesleklerine kıyasla kazançlı . ve bir meslek olduğunu, aile içinde babadan oğula devredilen bir iş olduğu yazılı.

Bir diğer bilgi de şu: Sokak lambacıları ışığın etrafında toplanan böcekleri toplayarak koleksiyonculara böcekleri satıyorlar ve ek gelir kazanıyorlardı. Forgottennewengland.com , Listverse.com

Pony Express Postacılığı

Tarihteki en kısa süreli mesleklerden bir tanesi olabilir. 1800'lü yıllarda Amerika'nın ortasından batı sahiline posta gönderip almanın en hızlı yolu bu sistemdi. Üç girişimci Missouri ve Kaliforniya arasında 100'ün üzerinde istasyonu bulunan bir posta sistemi kurdu.

80 Pony Express Postacısı postaları aldığı gibi atla son sürat koşup postayı kendinden sonrakine veriyordu. Bu sistemle postanın Missouri'den ve Kaliforniya'ya gitmesi 10-13 gün sürüyordu ve postacılar günde yaklaşık 400 kilometre mesafe kat etti. Bu işin düzenli olarak gerçekleşmesi için en az 80 postacı ve 400 at gerekiyordu.

Rota zor ve tehlikeliydi. Hava durumu, vahşi hayvanlar, yol kesiciler gibi birçok tehdit bulunuyordu. Bu sebeple o dönem için çok yüksek bir ücret olan aylık 50 dolar maaş kazanıyorlardı. Sorun şu ki, az önce bahsettiğimiz tehditlerden dolayı her postanın teslimat garantisi bulunmuyordu. 

İşin sonunu ise Nebraska'dan Kaliforniya'ya kadar döşenmiş olan Pasifik telgraf hattının kurulması getirdi. 1861 yılında işletme kapatıldı. History.com

Buz Kesiciliği

18. yüzyıl Amerika'sında buzdolabından önce etler, meyve-sebzeler buz haznelerinin içinde saklanarak taze tutuluyordu. Bu buz kutuları evlerde buzları sürekli eridikçe yenilenen kutulardı. Bunlara buzdolaplarının atası diyebiliriz. Ayrıca et üreticileri, içecek fabrikaları da soğuk zincirini korumak için bu buzlara ihtiyaç duyuyordu. İşte buz kesicilerin işi de bu buzları satmaktı.

Buz kesiciler donmuş göllere, nehirlere veya göletlere giderek buz kütlelerini belirli ölçülerde keser, onları erimesini geciktirecek koruma yöntemleriyle şehre getirirdi. 180 X 60 cm ölçülerinde kesilen bu  buzlar standart olarak buz kutularının içine konuyordu. 

Haftada bir atlarla mahallelerin arasında gezerler ve kapı kapı bu buzları satarlardı. Buzdolabının icadı ve yaygınlaşmasıyla beraber bu meslek de unutuldu.

Bigrivermagazine.com

Pinboy'luk

1900'lü yılların başlarında Amerika'da Bowling en yaygın oyunlardan biri haline gelmişti. Hem bir spor hem de sosyal aktivite olarak dönemin en yaygın etkinliğiydi. O zaman şimdiki gibi dağılan labutlar otomatik toplanmadığı için, her atıştan sonra onları toplayan çocuklar çalışıyordu.

Genellikle küçük yaşta çocukların harçlık çıkartmak için yaptığı bu iş küçük harçlıklarla ve bahşişlerle kazanç getiriyordu. Oyuncular bowling topunu attıktan sonra, labutları devirir, Pinboy labutları dizer yerleri temizler labutların üstündeki pim'i yukarı kaldırır ve tekrar atışa hazır hale getirirdi. 

Oyunun soğumaması için bu işin mümkün olduğunca hızlı yapılması önemliydi.

1946 yılında bu mesleğin sonunu getiren bir teknoloji tanıtıldı. Amerikan Bowling Kongresi Turnuvası'nda otomatik çalışan Pinspotter cihazı tanıtıldı. Bu cihaz çocukların yaptığı tüm işleri kısa süre içinde yapabiliyordu. Howstuffworks.com

Telefon Hattı Operatörü

Büyüklerimiz bilir, henüz her eve telefonun gelmediği ve telefon numarası alabilmek için aylarca sıra beklenen o zamanlarda (ülkemizde 1970'ler) bu operatörler iki hattı birbirine bağlıyordu.

Tabii kaynağımıza göre bu meslek Amerika'da 20. yüzyılın ortalarına yani 1950'lere kadar sürmüş.

Telefon hatları bu kadar yaygın değilken, telefon şirketleri minimum kablo hattıyla en fazla ulaşmayı sağlayacak bir sistem planladı. Bir bölgeye daha sık telefon ağı çekmek yerine daha geniş ve kalabalık şehirler arasında ağ çekiliyordu. Bundan dolayı da hat çekilen bir semtte bir hattı 20-30 evin paylaşabileceği bir metod geliştirilmişti.

Bir hattı 20-30 hane paylaşıyordu ama her hanenin de kendine has mors koduna benzer bir sesi vardı. Hatlar bu şekilde ayırt ediliyordu. Biri tarafından arandığınızda 20-30 hanenin tamamının zili çalıyordu ama çalan ses sizin zilinizse, telefonunun size geldiğini anlıyordunuz. Telefonun kendisine gelmediğini anlayanlar zil sesini duymazdan geliyordu.

Aynı hattı paylaştığınız 20-30 kişi arasında direkt telefonlaşabiliyorsunuz ama bunun haricinde birine ulaşmak için bir operatöre bağlanmanız gerekiyordu. Operatöre bağlanıp santraldeki görevliye ulaşmak istediğiniz kişiyi söylemeniz gerekiyordu. Bu operatörler de sizi istediğiniz kişiye bağlıyordu.

1950'den sonra teknolojinin gelişmesiyle hatlar kişise hale geldi. Paylaşımlı hatlar ortadan kalktı ve operatörlerin de mesleği son buldu. Telcomhistory.org

Kaynak: Howstuffworks.com


BENZER YAZILAR

Teknoloji Bağımlılığı FOMO Nedir?

Modern çağ hastalıklarından biri olan teknoloji bağımlılığı FOMO (fear of missing out) nedir? Nedenleri, belirtileri ve baş etme yöntemlerini sizler için derledik.

Akademi Nedir, Akademi Kelimesinin Kökeni

Şimdilerde genel anlamıyla “yükseköğretim kurulu” olarak geçen Akademi kelimesinin kökenine indik ve “Akademi nedir?” sorusuna cevap verdik.


Paylaş