Dünyaca ünlü Amerikalı yönetmen Wes Anderson özgün tarzdaki filmleri ile yıllardır sinema sektöründe dikkatleri üzerine topluyor. Kostümlerden müzik seçimlerine kadar filmlerinin en ince ayrıntısına kadar kendisi ilgileniyor. Filmleri izlendiğinde Wes Anderson yapımı olduğunu izleyicilerine anında hissettiren yönetmen, bu hissi kullandığı çeşitli teknikler, oyuncu ve renk seçimleri ile başarılı bir şekilde yansıtmakta. Anderson’ın sıradışı ve renkli dünyasını sizler için inceledik. Keyifli okumalar.
Wes Anderson Kimdir?
1969 yılında Houston, Texas’ta doğan Wes Anderson çocukluktan beri sinemaya ilgi duymuş, ilk amatör çekimlerini babasının kamerası ile yapmış. 18 yaşında özel bir okul olan St. John School’dan mezun olmuş ve bu okul 1998 yılında yayınladığı Rushmore filminin lokasyonları arasında da yer alıyor. Texas Üniversitesi’nde okurken Owen Wilson ile tanışıyor.
Yönetmenlik kariyerinde filmlerinde sıklıkla yer vereceği oyuncu arkadaşı Wilson ile 1996 yılında ilk uzun metrajlı filmi Bottle Rocket’ı yayınlıyorlar. İlk filmi ile pek ilgi göremeyen Anderson, ikinci filmi Rushmore ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış ve övgülerin odağı olmuş. Rushmore ile tanınmaya başladığı dönemden bugüne kendine özgün tarzı ile hala sinema dünyasının öne çıkan yönetmenleri arasında yer alıyor.
Wes Anderson Filmografisi ve Oyuncu Seçimleri
İki tane kısa filmi ve bu yıl ilk gösterimini yapması beklenen The French Dispatch de dahil toplam on tane uzun metrajlı filme sahip. Bunların yanı sıra dünyaca ünlü markaların televizyon reklamlarının da yönetmenliğini üstlenmeye devam etmekte. Yönetmen, genellikle aynı oyuncular ile çalışmayı tercih ediyor. Bottle Rocket hariç tüm filmlerinde çalıştığı Bill Murray’nin yanı sıra Owen Wilson 7, Jason Schwartzman 6, Anjelica Huston 5, Adrien Brody, Willem Dafoe ve Edward Norton ise 4 filmde oyuncu kadrosunda yer alıyor. Wes Anderson filmlerini bu başlık altında kısaca tanıyalım.
Bottle Rocket (1996)
Anderson’ın ilk uzun metrajlı filmi. Wilson kardeşler Luke ve Owen Wilson’ın başrollerinde olduğu suç-komedi filmi, Martin Scorsese’nin 90'lı yılların en iyi 10 filmi listesinde yer almakta. Akıl hastanesinden çıkan Anthony (Luke Wilson), arkadaşı Dignan (Owen Wilson)’a katılması ile suç işlemeye başlamalarını konu alıyor.
Rushmore (1998)
Rushmore adlı bir özel okulda okuyan Max Fisher (Jason Schwartzman) okulun en aktif öğrencisidir. Bütün etkinliklerde yer almasının yanı sıra çoğu kulübün kuruculuğunu da yapmış olan Max, ne yazık ki dersleri konusunda istediği başarıyı elde edemeyen bir öğrenci. Bir gün okuldaki bir öğretmene aşık olur ve kendisini bir aşk üçgeninin tam ortasında bulur.
The Royal Tenenbaums (2001)
Küçük yaşlarına rağmen birbirinden yetenekli üç kardeşin çocukluk ve yetişkinlik dönemlerini izleyiciye sunuyor. Chas (Ben Stiller) matematik ve ticaret dehası, evlatlık olan Margot (Gwyneth Paltrow) bir oyun yazarı ve son olarak Richie (Luke Wilson) ise ünlü bir tenis oyuncusudur. Tenenbaums kardeşler gençlik dönemlerinde babaları tarafından terk edilir. Babaları Royal Tenenbaum (Gene Hackman) çocukları büyüdüğünde geri dönme kararı alır. Ancak artık çocuklarının eski yetenekli hallerinden eser kalmadığını görür. Oscar ve BAFTA adaylıkları bulunan film, 1 Altın Küre ödülüne sahip.
The Life Aquatic with Steve Zissou (2004)
Film, çektiği belgeselleri ile ünlü olan bir okyanus bilimcisi, Steve Zissou (Bill Murray), ve ekibi etrafında dönen olayları konu alıyor. Zissou, son belgesel çekimleri sırasında iş ortağı Esteban’ı öldüren köpek balığından intikam almak için ekibi ile tekrar açık denizlere döner.
The Darjeeling Limited (2007)
Birbiriyle babalarının ölümünden beri görüşmeyen ve araları pek de iyi olmayan üç kardeş Hindistan’da uzun bir tren yolculuğuna çıkar. Hem aralarını düzeltmek hem de uzun süredir görmedikleri annelerini bulmayı amaçlamaktadırlar. Başrollerinde Natalie Portman ve Jason Schwartzman bulunan Anderson’ın 13 dakikalık Hotel Chevalier adlı kısa filmi ise üç kardeşten biri olan Jack Whitman’ın tren yolculuğuna katılması öncesini anlatıyor.
Fantastic Mr. Fox (2009)
Anderson’ın stop motion tekniği kullanarak çektiği animasyon filmi. Mr. Fox isimli karakteri George Clooney, Felicity Fox’u ise Meryl Streep seslendiriyor. Bir tilki olan Mr. Fox üç çiftçiden her gece yemek çalmaya başlar. Bunu fark eden çiftçiler tilkiye artık bir ders vermeleri gerektiği konusunda anlaşırlar. Mr. Fox, yeni aldığı evini ve çalmaya başladığı gerçeğini sakladığı için karısının güvenini kaybeder. Seslendirmenler arasında George Clooney ve Meryl Streep'in yer aldığı filmin ikişer tane Oscar ve BAFTA adaylığı ve 1 tane de Altın Küre adaylığı var.
Moonrise Kingdom (2012)
Konusu 1965 yılında geçen film tiyatro oyunu sırasında tanışan 12 yaşındaki izci Sam ve arkadaşı Suzy birlikte kaçmaya karar verirler. Yaşadıkları adayı izci olan Sam sayesinde dolaşıp en sonunda bir sahilde kamp yaparlar. Kaçtıklarını öğrenen polis, izciler ve Suzy’nin ailesi bu iki çocuğu her yerde aramaya başlarlar. Filmin birer tane olmak üzere Oscar, BAFTA ve Altın Küre adaylıkları bulunuyor.
The Grand Budapest Hotel (2014)
Anderson’ın en başarılı filmlerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz film, Stefan Zweig’ın notlarından ilham alınıp beyaz perdeye uyarlanmış. Eskiden ihtişamlı yapısıyla herkesi kendisine çeken Budapest Hotel’in artık neredeyse kimsenin uğramadığı bir otele nasıl dönüştüğü anlatılıyor. Film; 4 Oscar, 5 BAFTA ve 1 Altın Küre ödülüne sahip.
Isle of Dogs (2018)
Anderson’ın ikinci stop motion animasyon filmi. Sebep oldukları problemler nedeniyle Japonya’daki bütün köpeklerin Megasaki şehrinden uzaklaştırılıp bir çöp adasında tutulması kararlaştırılır. 12 yaşındaki Atari isimli bir çocuk köpeğini bulmak için için bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Film Oscar, BAFTA ve Altın Küre’de aday gösterildi.
Wes Anderson'ın Pastel Renk Paleti
Anderson, her filmi için ayrı bir renk paleti kullanıyor. Bu renk paletlerini kostümler ve dekorlarda kullanarak izleyiciye görsel bir şölen sunuyor. Karmaşa içinde olmayıp her sahnede adeta birbiriyle bütünleşen bu renkler, titizlikle oluşturulmuş renk paletlerinin bir göstergesi. Bu paletlerin Anderson’ın filmlerinde anlattığı hikayeler ile paralellik oluşturduğunu söylemek mümkün. Bir okyanus bilimcisi ve ekibini konu alan The Life Aquatic With Steve Zissou filmi genellikle mavi tonların hakim olduğu bir film. The Darjeeling Limited, Hindistan’ın renkli atmosferini yansıtıyor. Moonrise Kingdom ise izci çocukları anlatan hikayesine paralel olarak başta sarı olmak üzere genellikle toprak tonlarının olduğu sahneleri içeriyor.
Wes Anderson'ın Kullandığı İmza Niteliğindeki Teknikler
Anderson başta simetrik kadraj olmak üzere çeşitli çekim teknikleri ile izleyicilerin hafızasında yer etmiş durumda. Simetrik kadrajın yanı sıra yönetmen; tracking shot olarak bilinen izleyici çekim (kaydırmalı çekim), yavaş çekim, zoom, kuşbakışı çekimi, pan ve tilt çekimleri gibi kamera hareketlerini de sıklıkla kullanıyor. Simetrik sahnelerinin derlemesini içeren bir videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.
The French Dispatch (2021)
Uzun süredir yayınlanması beklenen yeni Wes Anderson filmi The French Dispatch. Geçtiğimiz sene iptal edilen Cannes Film Festivali nedeniyle film ilk gösterimini bu sene Temmuz ayında düzenlenecek olan festivalde yapacak. Kadrosunda Anderson filmlerinden alışık olduğumuz Bill Murray, Owen Wilson, Willem Dafoe, Adrien Brody, Edward Norton, Tilda Swinton, Frances McDormand, Saoirse Ronan, Jason Schwartzman ve Timothee Chalamet yer alıyor. Chalamet'i ilk kez bir Anderson filminde göreceğiz.
The French Dispatch Fragman
BENZER YAZILAR
Üç İstanbul Filmi: Hayaletler, Ah Gözel İstanbul ve Kedi
Aynı şehre bambaşka bakışlar getiren ve bambaşka hikayelere odaklanan bu üç film İstanbul’u seven ve özleyen herkes için ideal.
New Amsterdam
Gerçek hayat hikayelerinden uyarlanmış, kanser hastası olan medikal direktörün başrolünde olduğu, tıbbi drama türündeki NBC yapımı televizyon dizisi.