Amerika kıtası keşfedildiğinde uzun süredir orada yaşayan yerlilerin, çok daha eski zamana dayanan gelişi nasıl gerçekleşti?

İnsanlık tarihinin uzun bir döneminde bilinmez ve gizemli olan Amerika kıtası, halen birçok konuda gizem ve ilginçlik taşıyor. İnsanlığın ilk oluştuğu Afrika kıtası ve devamında yoğun yerleşim gösterdiği Asya’dan sonra, uzak kıta Amerika’ya nasıl gidildiği uzun yıllar büyük bir soru işaretiydi. Henüz tam kesin yanıtlar bulunmasa da, bilim insanlarının bulduğu kalıntılarla elde ettiği ve yüksek ihtimal verdiği bazı hipotezler var. Bering bölgesi ise bunların kilit noktası.

Bering Boğazı

Bering Boğazı, Asya’nın en doğusu ve Amerika kıtasının en batısı arasında bulunan boğaz. Amerika Birleşik Devletleri’nin Alaska eyaleti ve Rusya arasında yer alan bu boğaz, iki ülkenin de birbirine en yakın olduğu nokta. Aralarında sadece 92 kilometre olan bu iki kıta arasında gün değiştirme çizgisi olduğu için tarih olarak bir gün farkı bulunuyor. Adı ise,  1728 yılında boğazı keşfeden Rus asıllı Danimarkalı Vitus Bering’ten geliyor.

Bering Boğazı’nı, iki kıta arasındaki en yakın nokta olması haricinde ilginç kılan başka özellikleri de var. Bilim insanlarına göre Bering Boğazı Buzul çağı sırasında bir toprak parçasıydı. Buzul Çağ’ının bitmesiyle eriyen buzlar, bölgeyi su altında bıraktı ve günümüzdeki Bering Boğazı oluştu. Son yıllarda bulunan kanıtlara göre Amerika kıtasının ilk yerleşimleri de Bering Boğazı sayesinde oluştu. Bilim insanları kıtaya ilk geçişin yaklaşık 20 bin yıl önce Bering üzerinden gerçekleştiğini düşünüyor.

Bering Boğazı’nın günümüzdeki deniz seviyesi ve uydu görüntüsü

Amerika kıtasına insanların ilk ne zaman ve nasıl gittiği uzun yıllardır üzerinde tartışılan bir konu. Şimdiye kadar bu konuyla ilgili birçok kazı çalışması yapıldı, örnekler toplandı ve birçok hipotez ortaya atıldı. Henüz doğruluğu tamamen kanıtlanmış bir yol bulunmamakla beraber, bulunan kemik ve fosiller üzerinden yapılan çalışmalar Bering üzerinden geçiş hipotezini destekliyor. Bu hipotez Bering Land Bridge (Bering Kara Köprüsü) ya da Beringia olarak bilinir. Bu hipoteze göre Beringia, kıtalar arası bir köprü olarak biliniyordu. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalarda bu bölgenin bir köprü ve aynı zamanda insanların bir dönem yaşadığı bir yer olduğu ortaya çıktı.

Bering Duraklama Hipotezi

1997’de ortaya atılan Beringia Standstill (Bering Duraklaması Hipotezi) ile Sibirya’dan Alaska’ya geçişin aralıksız bir şekilde ilerlemediği, insanların Beringia’da 5000-10,000 yıl arası bir süre yaşamış olabileceği ortaya çıktı. 2007’de yapılan başka bir çalışmada ise bir grup yerli Amerikalı’ya DNA analizleri yapıldı ve bu analizden yola çıkarak, Sibirya göçmenlerinin Amerika kıtasında farklı gruplar halinde yaşamadan önce bir dönem toplu halde yaşadığı ortaya çıktı. Özellikle Kuzey Amerika’ya giden kısımda bulunan buz tabakalarının bir süre geçişi engellediği düşünülüyor. Bu duraksama sonucunda kıtaya giden insanlar tek seferde değil farklı gruplar halinde gitti. Bu durum da Amerika kıtasının farklı bölgelerinde bulunan kalıntılardaki farklılıkları açıklıyor.

İnsanların 14,500 yıl önce Amerika’da yaşadıklarını kanıtlayan, Oregon’da bulunan mağara. Fotoğraf: John R. Foster

Bilim insanlarını şaşırtan bir konu ise, o dönemde buzla kaplı olan ve sıcaklığı çok düşük olan bu bölgelerde binlerce yıl boyunca insanların yaşamış olması. Bölgeden alınan örneklerde birçok bitki, böcek ve polen kalıntıları bulundu. Bunları inceleyen bilim insanları, Beringia’nın o dönemde çevresindeki topraklara göre yaşama çok daha elverişli olduğunu, böceklerin, birçok çeşit ağacın ve memelilerin yaşadığını sonucuna vardı. Ağaçlarla beraber ısınma gibi problemlerini halleden insanlar, hayvanları da avlayarak hayatlarına devam edebildiler. Ayrıca incelenen böceklerin, dönemin ortalama sıcaklıklarından daha yüksek bir sıcaklıkta yaşayabilen böcekler olması nedeniyle, bölgenin o dönemde ılıman bir iklime sahip olduğu düşünülüyor.

Sıcaklıkların artmasıyla beraber Beringia deniz ile dolmaya başladı ve bir süre sonra bu bölgede yaşayan insan toplulukları tamamen Amerika’ya göç etmeye başladı. Bilim insanları Amerika’daki göç haritasını mağaraların da katkısıyla takip etmeye çalışıyor. Avcılığın çok yaygın olduğu bu gruplar, bölgede bulunan geyik ve at kalıntılarındaki insan yapımı aletlerin izleriyle de takip ediliyor. Güney Amerika’da bulunan insanlara ait bazı kalıntıların 14 bin ile 18 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülüyor. Ancak bu dönemde insanların Kuzey Amerika’da bulunan buzulları nasıl aştıkları cevaplanamayan bir soru. Buzlar erise bile bir su alanı oluşturacak ve geçişi zorlaştıracaktı. Bilim insanları, insanların botlarla ya da sallarla bu yolu gitmiş olabileceği ihtimalini de değerlendiriyor.

Günümüzde Amerika’daki ilk topluluklarla ilgili bütün soruları açıklayan bir teori ve hipotez bulunmuyor. Şimdiye kadar ortaya birçok farklı fikir atan bilim insanlarının en çok anlaştığı ve kanıtlarının bir kısmının da destekledi hipotez ise insanların Beringia’da bir süre yaşarak Alaska’ya geçtiği. Hala bu konuyla ilgili bulunan cevapsız sorularla ilgili çalışmalar bilim insanları tarafından detaylı bir şekilde gerçekleştirilmeye devam ediyor. Beringia ise günümüzde Bering Boğazı olarak Kuzey Kutup Dairesi’ne kolay yoldan gidilen bir ulaşım yolu. Hatta bölgeye ve Kuzey Kutup Dairesi’ne deniz yoluyla geziler düzenleniyor.

Bering Boğazı Köprüsü Mühendislik Özellikleri: Belgesel

Kaynaklar:

https://www.sapiens.org/archaeology/bering-land-bridge-first-americans/

https://earthsky.org/human-world/first-americans-may-have-living-on-bering-land-bridge-for-thousands-of-years

https://www.nationalgeographic.com/news/2018/06/when-and-how-did-the-first-americans-arrive--its-complicated-/


BENZER YAZILAR

Tadao Andō

Tasarımlarındaki felsefesini Zen’den alan, ışığın ve boşluğun mimarı Tadao Ando ve eserleri.

NFT Dünyasındaki En Pahalı 10 Tasarım

Dünyanın en pahalı NFT eserleri hangileri? NFT dünyasında en yüksek fiyata satılan 10 NFT eseri ve fiyatları.


Paylaş