Geçmişten bugüne değin insanlar, çeşitli ifade biçimleriyle içinde bulundukları durumla ilgili hislerini, düşüncelerini ifade etmişlerdir. Halide Edip Adıvar’ın Kurtuluş Savaşı’nı en canlı biçimde anlatan “Ateşten Gömlek” kitabı gibi, Fikret Mualla’nın capcanlı renklerle yaptığı resimler gibi veya Balkanlarda yaşayan Türklerin Nüfus Mübadelesi ’ne göre göç hikayesini anlatan “Bir Fırtına Tuttu” türküsü gibi hepimiz o anki his veya düşüncelerimizi yaşatırız.
Hayatımızı anlamlı kılan bu hisler ve düşüncelerle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunan insanlar, aşk, kahramanlık, ölüm ve tabiat gibi konularda yaktığı türkülere kulak vermemiz gerekir. Çünkü her biri ülkemizin hafızası niteliğini taşır.
"Dileğin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır"
Aşık Veysel’in Hayatı
Türkülerinde halkın sesini en güzel biçimde yansıtanlardan biri olan Âşık Veysel gerçek adıyla Veysel Şatıroğlu, "Karaca" lakaplı Ahmet bey ile Gülizar hanımın oğlu olarak 25 Ekim 1894 tarihinde Sivas'ın Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Yörede yaygınlaşan çiçek hastalığı yüzünden Aşık Veysel önce iki kız kardeşini daha sonra da iki gözünü kaybetti.
Genç yaşımda felek vurdu başıma
Aldırdım elimden iki gözümü
Yeni değmiş idim yedi yaşıma
Kayıb ettim baharımı yazımı
Aşık Veysel’in Bağlama ile Tanışması
Veysel’in artık göremeyeceğine üzülen babası, bunu Âşık Veysel'e unutturabilmek için ünlü ozanlarımızdan şiirler okumaya başladı. Zaman zaman da ozanların evlerine uğramasıyla bağlamaya ve onunla okunan türkülere ilgi duymaya başladı. Bu durumu fark eden babası oğluna bağlama satın aldı. İlk saz dersini de arkadaşı Çamışıhlı Ali Ağa’dan aldırmaya başlattı. Böylelikle Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dertli, Ruhsati gibi usta ozanların dünyalarıyla tanıştı.
I. Dünya Savaşı yılları
I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine kardeşleri, arkadaşları giden Aşık Veysel yalnız kaldı. Bu süre içerisinde tek arkadaşı sazı olan genç ozanımız, müzikle uğraştı.
Aşık Veysel'in Evlenmesi
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Veysel’in anne ve babası “belki biz ölürüz ve kardeşi Veysel’e bakmaz” düşüncesiyle Veysel’i akrabalarından Esma hanımla evlendiriyorlar. Bu evlilikten bir kız ve bir oğlan çocuğa sahip oldu. Fakat keder bulutları Aşık Veysel’in üzerinde dolaşmaya başlamıştı. Önce oğlunu kaybetti, karısı başka bir adamla kaçtı ve kısa bir süre sonra da kızını kaybetmenin acısını yaşadı.
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
Yıllar sonra Gülizar hanımla evlendi. Artık onun sevdiceği, arkadaşı ve çocuklarının annesi olmuştu. Ölene kadar birbirlerini sevdiler ve birbirlerinin yanından ayrılmadılar.
Aşık Veysel’in Dönüm Noktası
Veysel Şatıroğlu, 1930’lu yılların başında Sivas’ta edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı. Tecer, Folk edebiyatının hak ettiği değere gelmesine inanıyordu. Bu yüzden folk eserlerinin kaybolmaması için uğraşıyordu. Veysel’in eserlerini kaleme alan ilk kişi o oldu.
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Yurt çapında duyulan ilk şiiri Atatürk hakkında yazdığı şiirdir.
Atatürk'tür Türkiye'nin ihyası
Kurtardı vatanı düşmanımızdan
Canını bu yolda eyledi feda
Biz dahi geçelim öz canımızdan
Köy Enstitüleri’nde Aşık Veysel
Köy Enstitüleri’nin kurulmasıyla birlikte, Ahmet Kutsi Tecer’in katkılarıyla, sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yaptı. Bu okullarda Türkiye’nin kültürünü daha da zenginleştiren birçok aydın sanatçıyla tanışma imkânı buldu ve şiirini daha da geliştirdi.
1952'de senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönettiği "Karanlık Dünya" filminde Âşık Veysel oynadı.
İtimat edersen benim sözüme
Gel birlik kavline girelim kardaş
Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme
İçip şerbetini duralım kardaş
1965 yılında TBMM ana dilimize ve milli birliğimize hizmetlerinden dolayı özel bir yasa ile Veysel’e aylık bağlandı.
Aşık Veysel'in Doğa Sevgisi
Bir ulu ağaçtan bir yaprak düşse
O anda acısın duyar iniler
Katlansa acıya sakince geçse
Esen rüzgarlara uyar iniler
Elmadan kayısıya, kirazdan cevize kadar geniş bir yelpazede köyündeki ilk yemiş bahçesini kuran Aşık Veysel’in son vasiyeti ile doğaya ne kadar önem verdiğini gösterir.
Aşık Veysel’in Vefatı
Şiirleri “Deyişler”, “Sazımdan Sesler”, “Dostlar Beni Hatırlasın” ve “Bütün Şiirleri” isimli kitaplarda toplanan Aşık Veysel, bizlere o güzel gönül gözünden çıkan hakikati göstererek, bu fani dünyada birlik içinde yaşamayı, doğaya saygı duymayı ve var olan güzel değerleri korumamız gerektiğini söyleyerek aramızdan 21 Mart 1973 günü ayrıldı.
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın
KAYNAKLAR
https://tr.wikipedia.org/wiki/Âşık_Veysel
https://www.trtarsiv.com/belgesel/iz-birakanlar/iz-birakanlar-asik-veysel-satiroglu-128083
Ayla Erdemli(Yap.),Aşık Veysel,TRT,1969.
https://www.biyografi.info/kisi/asik-veysel
https://aregem.ktb.gov.tr/tr-12798/asik-veysel-satiroglu-18941973.html
BENZER YAZILAR
James Brown: Soul Müziğin Babası
Soul müziğin babası olarak bilinen ve müzisyen kimliğiyle olduğu kadar sosyal konulara olan duyarlılığı ile de dikkat çeken James Brown'un hayatını inceledik.
50. İstanbul Müzik Festivali
6-24 Haziran tarihleri arasında yapılacak olan İstanbul Müzik Festivali bu yıl 50. yaşını, 12 farklı mekanda 65'ten fazla solist, topluluk ve orkestra ile kutlamaya hazırlanıyor.