Dünya Edebiyatı’nda tamamlanmamış en ünlü eserler.

Yazar: Ali Baran Biberoğlu - İstanbul Medipol Üniversitesi

Bir yazar, çalışmaları bitmeden öldüğünde ne yaparız? Kasalarda saklanmasına, arşivlere gömülmesine veya tüm dünyanın görmesi için yayınlamasına izin mi veririz-yazarın istediği bu olmasa bile?

Çoğu yazarın dosyalarında bir yerde saklanan pek çok taslağı olduğundan, bu sorun düşündüğümüzden daha sık ortaya çıkar, ve bazı yazarlar bitmemiş çalışmaların yok edilmesini isterken, bunu yapmak dünyayı bir hazineden mahrum bırakabilir.

Vladimir Nabokov - The Original of Laura

Vladimir Nabokov, 1977'de ölmeden önce, "The Original of Laura" adını verdiği kitabı için arkasında bitmemiş bir el yazması bıraktı. 138 dizin kartından oluşan kitap, Guardian'ın ifadesine göre; “henüz ismi konulmamış bir "edebiyatçı" ile 24 yaşındaki ergen bir çocuğun hikayesini” anlatmaktaydı.

2008'de Nabokov’un oğlu Dmitri, babasının ona kitabı yayınlaması için izni verdiğini açıkladı. Dmitri'ye göre babası öldükten sonra ona bir şekilde görünmüş ve şöyle demişti: Geçmişe takılıp kalmışsınız. Sadece boş verin ve yayınlayın.

Charles Dickens - The Mystery Of Edwin Drood

Dickens, 1870'te öldüğünde, Edwin Drood'un Gizemi serisi için planladığı bir düzine kitaptan yalnızca altı tanesini tamamlayabilmişti.

Ne yazık ki, Dickens’ın ölümü, hikayedeki katilin kimliğinin asla açığa çıkmayacağı anlamına geliyordu. Ancak Kraliçe Victoria’ya önceden haber vermiş olsaydı, işler tamamen farklı olabilirdi. Ölümünden üç ay önce Dickens, Kraliçe'ye; ona biraz ipucu verebileceğine dair bir mektup gönderdi.

Kraliçe bu teklifi reddetti ve gerçek katil de sonsuza dek Dickens ile mezara gitti. Ancak bu, Dickens'ın hikayesine, en az bir düzine kişinin devamlar ve uyarlamalar yazmasını engellemedi.

Virgil - Aeneid

Truva Savaşı'ndan sonraki yıllarda geçen ve epik bir şiir olan Aeneid, yazarı Virgil'in M.Ö. 19'da öldüğü zaman henüz bitmemişti. Geleneğe göre Virgil, el yazmasının yakılmasını istedi, ancak İmparator Augustus, çalışanlarına Virgil'in eserini onu mümkün olduğunca az değişiklikle uğratarak yayınlamalarını emretti.

Mark Twain - The Mysterious Stranger

1910'daki ölümünde, Twain arkasında birbirinden farklı ancak birbiriyle bağlantıları olan üç öykünün tamamlanmamış el yazmalarını bıraktı: "The Chronicle of Young Satan," "Schoolhouse Hill," ve "No. 44, the Mysterious Stranger.”

Tüm öyküler Şeytan, Şeytan'ın yeğeni veya "No. 44" ile ilgiliydi. Twain’in biyografi yazarı Albert Bigelow Paine, üçünü bir araya getirerek 1916 tarihli “The Mysterious Stranger” adlı bir eser yarattı.

Eser çoğunlukla "The Chronicle of Young Satan" a dayanan, ancak sonu "No. 44" ile biten bir kitaptı. Eser ilk basımından sonra Twain’in orijinaline daha yakın olduğu varsayılan ikinci bir versiyonuna kadar Paine’in şekliyle kaldı. Ancak ikinci basımdan sonra, Eser Twain’in kabul edilen son büyük eseri olabildi.

Franz Kafka'nın Kitapları

Asi ve yazar arkadaşı Max Brod olmasaydı, Franz Kafka’nın eserlerinden çok azına sahip olabilecektik. Kafka hayatı boyunca pek bir şey yayınlamamıştı. Aslında üç büyük romanı olan Dava, Şato ve Amerika'yı bile 1924'te öldüğünde bitirmemişti.

Kafka, Brod'dan onları yok etmesini istedi, ancak Brod buna karşı çıktı ve bize tüm bu eserlerini kazandırdı.

Ernest Hemingway - The Garden of Eden

Ernest Hemingway, 1946'da Cennet Bahçesi'ni yazmaya başladı ve 1961'deki ölümüne kadar 15 yıldan uzun bir süre, kısa aralıklarla üzerinde çalıştı. Bu süreçten sonra kitap en az üçte iki oranında azaltılmış ve tüm bir alt planı ortadan kaldıran tartışmalı bir editörlük sürecinden geçtikten sonra 1986'da yayınlandı.

Şaşırtıcı bir şekilde, bazı eleştirmenler, Hemingway'in üslubundan bir şey kaybetmediğini düşünseler dahi “Cennet Bahçeleri” oldukça yorucu bir süreçten geçmişti.

Truman Capote - Answered Prayers

Hayatının son yıllarında, Truman Capote sık sık “Cevaplanan Dualar” adlı bir kitap üzerinde çalıştığını iddia etti. (“Soğukkanlılıkla” kitabı listeleri ele geçirmeden sadece iki hafta önce sözleşmeyi imzaladı.)

Ancak, editörlerin ona tanıdığı ayrıcalıklara -defalarca uzatılmış son teslim tarihleri-, rağmen Cevaplanan Dualar’ı asla tamamlayamadı. 1971'de, The Dick Cavett Show'a konuk olduğu sırada, Capote bunu “posthumous novel” şeklinde nitelendirdi yani "ölümünden sonra gelen romanı", ve ekledi; "ya onu ben öldüreceğim ya da o beni öldürecek".

Kitabın dört bölümü nihayet 1975 ve 1976'da Esquire'da yayınlandı ve feci sonuçlara yol açtı: Kitap, çoğu Capote'nin arkadaşları olan, zengin ve ünlü kişilerin yaşam tarzlarının üstü kapalı bir anlatımıydı. Bölümlerde kendilerini tanıdıktan sonra şaşkına dönen Capote'un arkadaşlarının çoğu onu hayatlarından çıkardı ve yazarı, depresif bir uyuşturucu, alkol sarmalına sürüklediler.

Kitabın geri kalan bölümleri gizemini hala koruyor. Hala bir yerlerde bir güvenlik kasasında çürüyor olabilirler (bazıları Los Angeles Greyhound Otobüs Deposu'nda bir dolapta olduklarını düşünüyor). Diğerleri, Capote'un tüm konuşmalarına rağmen asla var olmadıklarını düşünüyor. Bununla birlikte, Esquire'ın üç bölümü 1987'de (Capote öldükten üç yıl sonra), “Cevaplanan Dualar: Bitmemiş Roman” başlığı altında kitap halinde yayınlandı. Eleştirmenler kitaba karşı kibar değildi. Eleştirmenlerden bir tanesi: "Capote asla ölmediği için kitapta asla bitmedi" dedi.

Gogol - Ölü Canlar

Rus yazar Nikolai Gogol, başyapıtı Ölü Canlar'ın ikinci bölümünün çoğunu tamamlamadan hayata gözlerini yumdu. Söylentilere göre ölümünden sadece birkaç hafta önce, dini bir oruç sırasında, tamamlanmış bir kısmını yakmıştı. Bilim adamları bunun kasıtlı olup olmadığını tartışsa da, sonuç olarak kitap tam olarak bir cümlenin ortasında bitmektedir.

Robert Musil - Niteliksiz Adam

20. yüzyılın en önemli Avrupa romanlarından biri olan Niteliksiz Adam, yazarı Avusturyalı Robert Musil tarafından 1942'de vefat ettiğinde yarım kalmıştı. Yazar Viyana’da kitabını üç cilt olarak tasarladı ve yazmaya başladı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında sonunda 2000 sayfaya kadar uzanan bir el yazması üretebilmişti. İki cilt 1930'larda yayınlandı ve son cilt Musil'in eşi Martha'nın yardımıyla ölümünden sonra yayınlandı.

İnsanlar Musil'e hayatı boyunca çok az ilgi gösterse de, Niteliksiz Adam edebi modernizmin kilit eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.