Birbirinden çok farklı iki insanın psikolojik gözlemler eşliğinde 10 yıllık ilişki serüveni.

Çocukluk travmaları henüz peşlerini bırakmamışken birbirine aşık olan Barış ve Deniz’in inişli çıkışlı 10 yıllık ilişki serüveni. Blu Tv’de yayınlanan dizi bir ilk olarak izleyiciye “terapist dublaj” seçeneği de sunuyor.

İlk ve Son Dizisi 

Dizi Türü: Dram

Yönetmen: Cem Karcı

Oyuncular:  Özge Özpirinçci, Salih Bademci, Sacide Taşaner, Gülçin Kültür Şahin, Serkan Ercan. 

Yayınlandığı Platform: Blu TV

İlk ve Son Fragman

İlk ve Son Konusu: İnsanın Geçmişi İlişkileri Üzerinde Ne kadar Etkili?

Özge Özpirinçci ve Salih Bademci’nin başrollerini paylaştığı dizinin 8. bölümü yayınlandı. Dizide bir ilk olarak izleyiciye terapist dublajlı seçenek sunulması karakterlerin iç dünyası ve geçmişiyle bağlantılı davranışsal sebepleri daha iyi anlamamıza yol açıyor.

Olay akışında 10 yıllık ilişkilerinin geçmişi ve şimdileri bölüm içerisinde paralel bir şekilde işlenirken iki çok farklı insanın aşk ve tutkuyla başlayan ilişkisinin; kişisel problemler ve zamanın acımasız akışının işleyişiyle nasıl iletişim problemleri içinde çürümeye başladığını da görmüş oluyoruz.

Deniz ve Barış, Deniz’in ağabeyinin düğününde tanışıyorlar. Birbirlerini ilk görüşlerinde acılarını dalga geçerek dile getiren tarafları, aralarında ani bir samimiyetin kurulmasına yol açıyor.

Özge Özpirinçci'nin canlandırdığı Deniz karakteri ilişkinin baskın tarafı. Mutsuz bir evliliğin ikinci çocuğu ve defalarca çok değer verdiği babasının annesini aldatmasına şahit olmuş. Baba hayranlık duyduğu fakat sadakatsiz ve dürüst olmayan bir karakter. Deniz yalnızca babasına değil, aldatılmasına rağmen ayrılmaması sebebiyle annesine de çok öfkeli. Anne ve babasının başarısız evliliği Deniz için evliliği korkulur ve uzaklaşılması gereken bir kavram haline getirmiş.

Ataerkil düzene tamamen karşı ve evin yöneteni konumunda; Barış’a bu noktada hiç alan bırakmaması da aralarındaki sorunların temel problemlerinden biri. Baskın ve dürüst olmayan erkek figürüne karşı yoğun bir savunma mekanizması içerisinde ve kişisel alanının ihlal edilmemesi konusunda çok hassas.

Barış dizide de belirtildiği üzere varolma savaşı veren bir karakter. Ağabeyini küçük yaşta kaybetmesi sonucu aile en büyük travmasını yaşamış, Barış bu acının altında oldukça ezilmiş. Ağabeyi Can’ın acısının gölgesinde ailesi tarafından ihmal edilerek yetiştirilmesi Barış’ın karakterinde büyük bir etki yaratmış. Barış duygusal anlamda dışa bağımlı, onay ve yönlendirilmeye ihtiyaç duyan biri.

İlişkinin başlangıç evresinde karakterlerin geçmişte yarım bırakılmış duygusal ihtiyaçları, aralarında oluşturmuş oldukları dengeyle birbirleri tarafından karşılanıyor. Sonuç olarak Barış yönlendirilebileceği birini buluyor, Deniz ise yönlendirebileceği birini. Barış Deniz’in baskın tavırlarından etkilenirken, Deniz Barış’ın güven veren masumiyetinden hoşlanıyor.

Fakat ilişkiyi başlatan bu ortak noktalar aynı zamanda bitiş yolunu açıyor. Zamanında ebeveynlerinin karşılayamadığı ihtiyaçlar, birbirlerine yükledikleri bir yük haline geliyor ve ikisi de bu roller altında eziliyor. Deniz sürekli güvenmek istediği ama güvenemediği babasının hıncını Barış’tan çıkarırken; Barış annesi tarafından yönetilme görevini Deniz’e devrediyor ama aynı zamanda bu yönetilme durumundan şikayet ediyor. Oğulları Can’ın dünyaya gelişiyle beraber Deniz edindiği anne rolüyle de birlikte Barış’ın varlığını tamamen sindirmeye başlıyor.

Sonuç olarak Deniz ve Barış’ın zıt karakterleri başta bir denge yaratıyormuş gibi görünse de ilerleyen zamanlarda yaşanacak kırılma noktalarının temel sebebini yaratıyor. Bu denge; kişinin kendi davranışsal sebeplerinin farkında olmadan birbirlerine karşı yanlış beklentiler içine girmeleri sonucu bozulmaya başlıyor.

Dizinin afişi ikilinin arasındaki zıt dengeyi sembolize eder nitelikte.

Deniz ve Barış’ın ilişkisi hayatta herkesin yaşadığı ya da tanık olduğu zorluklarla savaşarak bir yorgunluk ve sonrasında kopuş evresine geçiş yapıyor. Bu evreler hayatın birebir içerisinde fark edilmese de oldukça tanıdık. Dizide de anlatıldığı üzere hayat koşulları, geçmişimiz ve benliğimiz eğer anlayış yetersiz kalırsa aşkı tüketmeye başlıyor. Asıl çıkmaz ise Deniz ve Barış’ın ilişkisinde görüldüğü gibi aşkın tüketilmesi fakat yok olamamasıyla ortaya çıkıyor. 

Sağlıksız bir duruma evrilen ilişkinin ayrılıkla sonuçlanması iki taraf için de doğru bir karar olarak görünse de, hayatlarına birbirleri olmadan devam edebilmeleri kolay olmuyor. Uzun ve tutkulu bir ilişkinin izleri kolay silinmiyor ve dolayısıyla somut ayrılık yaşansa da duygusal olarak bir ayrılma gerçekleşemiyor.

Karakterler kendi hayatlarına devam ederken birbirlerinden parçalar toplamaya ve bunu içselleştirmeye devam ediyor. Bu sebeple hayatlarına yeni insanlar alsalar da bu insanlar onların hayatında kalıcı bir yer edinemiyor. Devam etmeleri gereken hayat, anne-baba olma sorumluluğu ve duygusal beklentileri; içlerinde sıkışıp kaldıkları bir üçgen oluşturuyor. Dizide bir ilişkinin başlangıç, kırılma ve bitiş evreleri tüm yönleriyle sekiz bölümlük bir süreçte izleyiciye dolu dolu aktarılıyor.

İlk ve Son 8. Bölüm Fragmanı

​​​​​


BENZER YAZILAR

Okja: Bir Tüketim Toplumu Eleştirisi

Küçük bir çocuğun öldürülmek için yaratılmış arkadaşıyla hayata tutunma öyküsü.

The Lost Daughter: Bencilce Bir Hayat, Onarılamaz Hatalara Gebedir

Maggie Gylenhall’ın yönetmen koltuğunda oturduğu 2021’de Netflix’te yayınlanan The Lost Daughter filmi hakkında bilgiler ve yorumlar.


Paylaş