Dünya’da Yaşam Ne Zaman Başladı?

Bu soruya kısa bir yanıt vermek gerekirse, Dünya’da hayat yaklaşık 4 milyar yıl önce başladı. Herkesin merak ettiği bu sorunun cevabını bulmak için çok uzun zamandan beri araştırma yapan Tom Ireland adlı bilim insanı,

''Dünya hala kısmen erimiş haldeyken ve meteorların ağır bombardımanı altında, canlı benzeri ilk sistemler belirdi.'' yorumunu yapıyor. Bu soruya yanıt arayan diğer bilim insanları ise bu noktada yaşamın başlangıcı ile biyolojiye geçişin nasıl olduğunu kavramaya çalışıyorlar. Yaşamın başlangıcında temel bazı biyolojik sistemler oluştuktan sonra yaşam hiç arkasına bakmadı ve iki mikrop grubu haline evrimleşti. Bunlara bakteriler ve arkeler adı veriliyor. Ve aslında her şey de bu evrimleşmeden sonra başladı. Milyarlarca yıl sonra ise bu bahsettiğimiz iki türün birleşmesinden sonra daha karmaşık sistemli çok hücreli canlıları meydana getirdiği düşünülüyor.

Yaşam Nasıl Başladı?

Aslında birçok kişi yaşamın ve her şeyin başlangıcı olarak Big Bang teorisine inanıyor ama maalesef Dünya’da yaşamın başlangıcına dair kesin ve kabul gören bir model, kuram yok. Fakat birçok teori, gezegenin tarihinin başlangıcında kimyasal maddelerin bugün tüm canlı hücrelerde bulunmakta olan özellikler geliştirdiği düşüncesini kabul görüyor.

Az önce bahsettiğimiz biyolojik türler ortaya çıktıktan sonra bir kimyasal evrim başladı ve diğer canlıların kimyasal temelini oluşturarak kendilerinin kopyalarını yaptılar. Diğer bir ilginç kuramsa Dünya’ya uzaydan yağan eski mikroplarla tohum atıldığını savunuyor.

Kısa Bir Zaman Çizelgesi

3,8- 4,5 milyar yıl önce: İlk canlı organizmalar ortaya çıkmaya başladı.

2- 2,5 milyar yıl önce: Fotosentez yapan canlılar belirdi.

580 milyon yıl önce: Çok hücreli yaşam gelişmeye başladı.

2- 3 milyon yıl önce: İlk insanlar ya da insansı varlıklar belirdi.

Günümüz: Dünya’da en az 10 milyar tür canlı organizma olduğu düşünülüyor. Ancak bunların büyük kısmı henüz keşfedilmedi.

Dünya’da Yaşamın En Eski İzleri

Bugüne kadar bulunmuş en eski hücreler bundan 3- 3,4 milyar yıl önce kayalarda fosilleşmiş. Yapılan araştırmalarda bu bulunan fosillerin, zamanında sıcağı sevdiği ortaya çıktı ve bu hücreler basit kimyasal özellikler ortaya koyarak kendi karmaşık sistemlerini oluşturuyorlardı. Araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda daha eskiye gittikleri zaman bu hücrelerin evrimleştiği daha eski bir organizma da olabilir düşüncesini ortaya koyuyorlar.

İlksel Çorba Teorisi

Dünya’da yaşamın nasıl oluştuğuna dair birçok teori olduğundan bahsetmiştik. Ancak bir teori var ki oldukça ilginç ve önem verilesi.

Birçok bilim insanı, araştırmacı yaşamın genelde bir ''ilksel çorbada'' başladığını söylemekte. Bu teori Dünya’nın ilk zamanlarında göllerde ve bazı su birikintilerinde oluşan bir tür kimyasal karışımıydı. Charles Darwin bir defasında bir arkadaşına yazdığı mektupta yaşamın bir yerlerde küçük, sıcak bir gölette oluşmuş olabileceğini söylemişti.

Geçerli Bir Yanıt Bulunabilinecek mi?

Bu soru üzerinde çalışan birçok bilim insanı arasında çok ciddi fikir ayrılıkları var. İşte bütün sorun da aslında burada. Çünkü herkes tarafında kabul görülebilir kesin bir sonuç için herkesin aynı düşünceyi desteklemesi ve kabul görmesi gerekiyor. Bazı bilim insanları ve araştırmacılar tarafından yapılan birçok çalışmada görüş birliğini kuvvetlendirmek yerine görüş ayrılığını doğuruyor ve tabi bu da geçerli bir yanıtın bulunabilmesi yolunda büyük çukurlar açıyor.

Gelecek Şimdi!

Bu yazı boyunca Dünya’nın milyarlarca yıllık yaşamının nasıl başladığını bazı teorilerle beraber incelemeye çalıştık. Bu zamana kadar pek çok bilim insanı insanoğlunu aydınlatmak ve geleceğe de bu aydınlanmayla beraber yürümek için bir şeyleri açıklamaya çalıştı, çeşitli fikirler öne sürdü. Lakin yapılan çalışmalar gösteriyor ki çok yol kat ettiğimizi zannediyoruz fakat işin aslı öyle değil. Geçmişte yaşanan bazı karanlık konular hala açıklanabilmiş değil ve hakikat arandıkça daha da karanlığa gidiliyor. Bizim dünyada hayatın nasıl başladığını öğrenmeye çalıştığımız gibi. Şimdiye kadar ki yapılan bütün çalışmalar hep aynı amaca yönelik ilerledi. Yani kısacası geleceği şimdi yaşıyoruz, geleceğin olması için!

Herkes bir yanıt arama peşinde lakin yanıt belli: Yaşam. Ama asıl yanıt ise yaşama giden kesin, inanılır bir yol bulabilmekte. İnsanoğlu ise bugün kendi tarihini araştırmayı bıraktı, geleceği, başka gezegenleri, başka bir evreni araştırmaya başladı, onun peşine takıldı.

Kaynaklar: 

Popular Science Türkiye, Aralık 2018