Türk sinemasının kült filmleri arasında yerini alan bu yapımların konuları, oyuncu kadrosu ve özgün yanlarına hep birlikte bakalım.

Türk sineması birbirinden başarılı senaryoları ve oyuncu kadrosu ile şimdiye kadar pek çok kült filmi seyircileri ile buluşturmuştur. Bu yazımızda hep birlikte bu unutulmaz filmler listesinin başını çeken “Ağır Roman”, “Vicdan” ve “Aaahh Belinda” filmlerine yakından bakacağız.

 Ağır Roman

1997 yılında seyircileriyle buluşan “Ağır Roman” filminin yönetmen koltuğunda Mustafa Altıoklar oturmaktadır. IMDB puanı 7.7 olan filmin kadrosunda ise Müjde Ar, Okan Bayülgen, Aysel Gürel, Zafer Alagöz ve Küçük İskender gibi birbirinden başarılı isimler bulunmaktadır. Metin Kaçan’ın aynı adlı romanından uyarlanan film akıllarda kalan replikleri ve kendine has sahneleri ile öne çıkmaktadır.

Filmin Konusu:

Kolera isimli sokakta kendine has algıları ve yaşam tarzları ile var olmaya çalışan bir grup insan yaşamaktadır. Kendi içinde belli bir düzene sahip olan bu yerde bir gün Arap Sado, sokağın hakimiyetini Salih’e devreder. Salih ise ağır abilik ve racon kültürü hakkında diğerleri kadar bilgili olmayan ailenin en küçük oğludur. Bu görev için hazır olmadığı ise açıkça bellidir. Bir gün arka sokakların birinde bir kargaşa yaşanır ve o sırada Salih, bir kadına aşık olur. Bu kadın ise Tina rolü ile göreceğimiz Müjde Ar’ın ta kendisidir. Salih bir yandan üstüne yüklenen görev ile hem sokağını korumaya hem de bu alt mahalle kültürünü daha da yakından tanımaya uğraşırken bir yandan da Tina’yı fuhuş dünyasının belalarından da korumaya çalışacaktır.

- Akşam sen bana gel. Kolyen bende kalmış.

+ Ben de yangında düştü sanmıştım.

- Yangın sayılır.

repliğini akıllara kazıyan Ağır Roman filmi, Türk sinemasının olmazsa olmazları arasında yerini almayı başarmıştır. Hayatın bir köşesine atılmış ve kendi bildikleri yolla bir şekilde hayatta kalmayı başarmış insanların yaşamından kesitler sunan Ağır Roman, bir yandan Müjde Ar'ın canlandırdığı Tina karakteri üzerinden fuhuş dünyasına ışık tutar, öte yandan Salih karakteri ve yaşamı üzerinden maço, ağır abilik kavramlarına, kültür yozlaşmasına değinir. Filmin ağır ilerleyen temposu ve sizi duman altında, boşlukta kalmış hissettirecek sahneleri ise hem Metin Kaçan'ın aynı isimli kitabında vermek istediği havayı başarılı bir şekilde yansıtır hem de anlatmaya çalışılan o dünyayı, o duyguları seyirciye verdiği iç sıkıntısı üzerinden bile kolaylıkla geçirebilir. 

Vicdan

2008 yılında vizyona giren “Vicdan” filminin yönetmen koltuğunda Erden Kıral bulunmaktadır. 5.3 IMDB puanına sahip olan filmin oyuncu kadrosunda ise Tülin Özen, Nurgül Yeşilçay ve Murat Han gibi yetenekli oyuncuları görmekteyiz. Farklı konusu ve başarılı sahneleri ile öne çıkan “Vicdan” Türk sinemasının kendine has yapımlarından biri olarak öne çıkmaktadır.

Filmin Konusu:

Songül, Aydanur ve Mahmut çocukluk yaşlarından beri birbirlerini tanımaktadırlar. Songül ile Mahmut’un evlenip kasabadan gitmeleri üzerine Mahmut’u seven Aydanur yalnız kalır. Yıllar sonra yeniden karşılaştıklarında ise Mahmut ve Aydanur arasındaki duygular tekrar ortaya çıkar. İkili arasındaki bu ilişkiyi ve bu durumun evliliklerinden sonra da devam ettiğini öğrenen Songül ise kocasını geri kazanabilmek için farklı bir yönteme başvurur. Amacı Aydanur ile yaşayarak kocasının ilgisini çekmek ve onu kıskandırmaktır. Fakat işler tahmin edildiği gibi gelişmez. Songül, Aydanur ile tanıştığında onun vicdani yükünü daha da yakından görür. Gittikçe iki kadın birbirlerini daha da yakından tanımaya ve sevmeye başlarlar. Sevgi ve aşk arasında gidip gelen bu ilişkide iki kadın da birbirlerine gittikçe bağlanırlar ve tüm bu yaşananların sorumlusunun Mahmut olduğunu fark ederler. Sonrasında yaşanacak gelişmelerle ise herkesin hayatı gittikçe daha da diplere doğru ilerleyecektir.  

Nurgül Yeşilçay, Tülin Özen ve Murat Han'ın oldukça başarılı oyunculukları üzerinden ilerleyen Vicdan, bir yandan işçinin hayatına ışık tutarken bir yandan da belki de kimsenin dönüp bakmadığı, varlığını görmezden geldiği dünyaları bizzat içinden anlatır. Toplumsal hiyerarşiden, ataerkil dünyaya pek çok düzenin tüm çıplaklığıyla perdeye yansıdığı bu özgün film, bir yandan da aşkın sanıldığı kadar belli kalıplara sahip bir şey olmadığını, akıp gittiğini bu üçlü arasındaki karmaşık ve çözülmesi mümkün olmayan duygular üzerinden bizlere anlatmaya çalışır.

Aaahh Belinda!..

Yönetmen koltuğunda Atıf Yılmaz’ın bulunduğu bu başarılı yapımın IMDb puanı 7.8’dir. 1986 yılında seyircileri ile buluşan “Aaahh Belinda” filmi oldukça yaratıcı konusu ile öne çıkmaktadır. Oyuncu kadrosunda Müjde Ar, Macit Koper ve Yılmaz Zafer’in bulunduğu film, 23. Altın Portakal Film Festivali’nde Müjde Ar’a en iyi kadın oyuncu ödülünü de kazandırmıştır.

Filmin Konusu:

Serap işinde oldukça başarılı bir tiyatro oyuncusudur. Bir gün tamamen maddi kaygıları nedeniyle bir reklam filminde oynamayı kabul eder. Ev hanımlarına hitap eden bu şampuan reklamının çekimlerindeyken Serap’ın yaşamı birdenbire değişiverir. Reklam filminin duş sahnesindeyken birden kendisini canlandırdığı karakter Naciye olarak bulur. Olayın şokunda olan yalnızca Serap’tır. İçinde bulunduğu durumun bir halüsinasyondan ibaret olduğunu düşünen Serap’a kimse inanmaz. Artık iki çocuklu bir ev hanımının hayatını yaşamaktadır. Eski hayatına dönmeye çalıştığında ise ne iş arkadaşları ne de sevgilisi onu tanır. Bu durumu kimseye ispat edemeyince son çare olarak doktora gitmeyi dener. Fakat bu durumları daha da içinden çıkılamaz hale getirecektir.

Hayal ve gerçeklik arasında gidip gelmenizi sağlayacak ve sizi sürekli bir sorgulama halinde bırakacak olan bu başarılı senaryo Atıf Yılmaz’ın dokunuşları ve Müjde Ar’ın müthiş oyunculuğu ile Türk sinemasının kült yapımları arasında yerini almıştır. Bu farklı senaryo bir yandan da kadının toplumdaki yerini iki zıt karakter üzerinden sorgulamamıza yardımcı olur. Bir yanda ev hanımı rolüyle öne çıkan Naciye, öte yanda başarılı bir oyuncu olarak yaşamını sürdüren ve kendi ayakları üzerinden durabilen Serap karakteri üzerinden toplumun kadına bakışı ve bu bakış üzerinden kadının dünyasının şekillenmesi de perdeye aktarılmış olur. 

Türk sineması tahmin edilenin çok daha ötesinde başarılı yapımlara sahiptir. Yaratıcı senaryoları ve muhteşem yetenekleri ile öne çıkan “Ağır Roman”, “Vicdan” ve “Aaahh Belinda” ise sinemamızın izlemeden geçilmemesi gereken ve oldukça özel bir yere sahip olan filmleri arasında yerlerini almıştır. Kadın kimliğini özgürleştirmesi ile öne çıkan muhteşem oyuncu Müjde Ar’dan pek çok önemli projede yer alan ve yetenekleri ile göz kamaştıran Nurgül Yeşilçay ve Tülin Özen’e, Okan Bayülgen’e birbirinden başarılı oyuncuların yer aldığı bu filmler ise gözden kaçıran okuyucularımızın “mutlaka izlenilmesi gereken filmler” listelerinde ilk sıraları almalıdır.


BENZER YAZILAR

12 Angry Men: 12 Kızgın Adam (1957)

Suçun ve masumiyetin terazisini jüri odasında kısacık bir sürede dengelemekle görevli 12 insan… İnançları, fikirleri ve karakterlerinin izinde birbirleriyle karşı karşıya gelen 12 kızgın adam…

Joker

Oscar, Altın Küre, Altın Aslan, BAFTA alarak DC evrenine başarı, Marvel evrenine ise ilham getiren anti-kahraman filmi.


Paylaş