Reha Erdem’in merakla beklenen yeni filmi Seni Buldum Ya! 13 Mart itibarıyla Mubi’de gösterime girdi. Zoom görüşmelerinden oluşturulan filmin konusu, oyuncuları ve ayrıntıları.

Reha Erdem, beş yıl aradan sonra “Seni Buldum Ya” ile bu zamana kadar hiçbir filmine benzemeyen bir film üslubuyla Mubi'de seyirci karşısına çıktı.  Filmin neredeyse tamamın Zoom üzerinden kaydedilen görüntülerden oluşması yeni normalde film yapmak için yeni bir alternatif oluştursa da bir yandan da “sinemanın ne olduğu” hakkında tartışma yarattı. Peki sinematografiden uzak bir sinema dilinden söz edilebilir mi? Sinema sadece hikaye mi anlatır?

Seni Buldum Ya! Filmi Oyuncuları ve Teknik Kadrosu  

Yönetmen ve Senarist: Reha Erdem.

Yapımcı: Ömer Atay, Serra Ciliv.

Oyuncular: Serkan Keskin (Ali Felek), Nihal Yalçın (Nurperi), Bülent Emin Yarar (Kerim), Ezgi Mola (Seçkin), Taner Birsel (Cemil), Tilbe Saran (Arzu), Esra Bezen Bilgin (Tuba), Tansu Biçer (Rıfat), Ecem Uzun (Ceren)

Montaj: Reha Erdem. Kamera: Reha Erdem, Özkan Karaköse.

Yönetmen ve oyuncular hakkında daha detaylı bilgi içeren yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.  

Seni Buldum Ya! Bir Çevrim İçi Suç Hikayesi

Film, pandeminin ilk büyük karantinasında herkesin evlerinde olmasını fırsata çeviren iki dolandırıcı Felek ve Kerim’in 4. Daire adı altında, insanların kişisel bilgisayarlarına sızarak onlara suçlarını itiraf ettirmelerini ve bunun sonucunda paralarını almalarını konu alır. Cemil‘in ve Felek’in soruları üzerine suçunu itiraf etmesiyle başlayan film, herkesin suçlu olduğu dünyada suçlu ya da suçsuz tartışmasından uzak durarak sadece suça odaklanır. Cemil ve Felek’in konuşması esnasında Cemil, suçsuz olduğunu ispatlamaya çalışırken Felek, “Suçsuz insan... Doğrusu hiç tanımadım.” cümlesini kurar ve film boyunca da hikaye, herkesin küçük de olsa hayatında mutlaka bir suç işlediği mantığı üzerinden ilerler.

Pandemi döneminde kitlelerin eve kapanması ve hayatın dijital ortamlarda akışını sağlaması suç ve suçlu tanımı da değiştirmektedir. Suç, beraberinde birçok kavramı da getirir. Ceza, adalet, intikam, hınç gibi kavramlar suçun sonucunda ya da öncesinde yer alabilir. Suç sinema ve edebiyat için oldukça zengin bir kaynaktır. Suç, tema olarak herhangi bir filmde kullanıldığında aynı zamanda o filmin türü haline de gelir. İlk olarak edebiyatta ortaya çıkan suç türü, ardından tiyatro ve sinemada da kullanılmaya başlanmıştır. Filmlerde ele alınan suç ise genellikle filmlerin ortaya çıktığı dönemlerde toplumda görülen suçlarla paralellik gösterir. Özellikle 2000’li yıllarla beraber, suç filmlerinin içeriği tüketim kültürüyle birlikte bir değişim yaşamış ve filmlerde ele alınan suçlular genellikle kendisini tüketim kültürü içinde var eden, bu sistemin içinde kalmak için suça sürüklenen kişiler olmuştur. Aynı zamanda bu dönemde filmlerde suçlu, tek başına değil mutlaka bir şirkete ya da organizasyona bağlı çalışmaktadır.

Film de dönemin toplumsal ortamıyla paralellik gösteren bir hikayeyi anlatır. Pandeminin gerektirdiği yeni koşullardan dolayı insanlar evlerine kapanmış ve hayat, bir şekilde akışını dijital ortamlarda sağlamaya devam etmektedir. Dolayısıyla suçlular da herkes gibi sanal ortama taşınmış ve suç faaliyetini bu ortamda gerçekleştirmeye başlamışlardır. Seni Buldum Ya, pandemi koşullarında çekilen, pandemiyle değişen suç ve suçlu tanımının filmidir.

Felek, Kerim’in bulduğu insanların bilgisayarlarına sızarak onlara suçlarını itiraf ettirir ve devlet nezdinde aklanacaklarını söyleyerek paralarını Kerim’in hesabına aktarmalarına aracı olur. Kerim ve Felek ortaktır fakat Kerim, kazanılan paradan Felek’in payını vermez. Filmin başında karşımıza suçlu olarak çıkan Felek, film boyunca dönüşüm geçiren tek karakterdir. Felek suçlu konumundan mağdur konumuna doğru bir dönüşüm yaşar. İşini en başta ciddi şekilde yapan Felek, insanlarla kişisel bağ kurmaya başladıkça ve parasını Kerim'den alamadıkça suç işleyen kişi konumundan da çıkmaya başlar. Zoom üzerinden yaptığı görüşmelerden bazıları, terapi seanslarına dönüşür. Kimsenin suçsuz olduğunu düşünmeyen Felek, görüşme yaptığı kişilerden tek suçsuz olarak gördüğü Nurperi’ye âşık olur.

Orhan Gencebay’ın şarkısı Seni Buldum Ya’dan ismini alan film, Felek’in herkesi suçlu gördüğü dünyada suçsuz olduğuna inandığı tek kişiyi bulmasıyla suç hikayesinden aşk hikayesine dönüşmeye başlar. Suçlar, aşklar ve bireysel ilişkiler iç içe geçer. Sahnelere eşlik eden müzikler, danslar ve 4. Daire logosu ise hikayenin akışını canlı tutar.

Suç: Röntgencilik

Film Zoom görüşmelerinden oluşan sahneler ve aralarda verilen sokak görüntülerinden oluşmaktadır. Felek insanların bilgisayarlarına aniden sızar ve onları ansızın yakalar, evde iş yaparken, yatakta ya da masabaşında, insanlar bilgisayarlarında bir anda yabancı birisiyle karşılaşırlar. Seyirci de tıpkı Felek gibi insanların hayatlarına bir röntgenci olarak dahil olur. Film, çoğunlukla diyaloglar üzerinden ilerler, oyuncular kameraya bakarak konuşurlar ve zaman akışı da arada verilen dans sahneleriyle sağlanır. Sürekli diyalogla karşılaşan seyirci ise araya giren sokak görüntüleriyle dinlenme ve hikayeyi kavrama imkanı bulur.

Felek’in kendisini karşısındaki insanlara açmasıyla birlikte ise Felek, gözleyen kişi konumundan gözlenen kişi konumuna düşmeye başlar. Özellikle de grubun en küçük üyesi Ceren yaşı itibarıyla fazla cesur davranır. Felek’in korkutmalarına boyun eğmez ve aksine daha da üstüne giderek Felek’i gözetlemeye başlar. Felek bu noktadan sonra elindeki gücü kaybetmeye başlar ve kendisi gözlenen konumuna düşer. Nurperi’ye olan aşkı ise artık tek motivasyonu olmuştur. Felek, ilerleyen sahnelerde Kerim’i ekarte ederek Nurperi ile hareket etmeye başlar. Gelen paraları onun hesabına aktarır. Filmin başından beri Felek için tek masum olan kişi Nurperi ise filmin olay örgüsü içinde Felek ve Kerim dışında suç işleyen tek kişidir. Felek’in paralarını alarak kendisine güzellik merkezi açar ve bu durumda mağdur rolü Felek’e kalır.

Reha Erdem’in Filmin Sonundaki Söyleşisinden Birkaç Cümle

"Dünyanın her yerinde daha çok para daha az özgürlük demektir. Her darlık bir ufuk açıyor. Bundan önce bir film üzerinde çalışıyorduk, pandemiden dolayı bir yıl daha ertelemek zorunda kaldık. O olmuyorsa böyle bir şey yapma imkanımız da var dedik. Yaşasın dijital teknoloji diyorum." 

Yönetmen aynı zamanda hiçbir oyuncunun birbirini görmediğine ve hepsinin Zoom’da kendisine karşı oynadığını belirterek şunları söyler: “Sinema denilen şey her türlü yapılabiliyor. Yeni teknolojik imkanlarla video kaydı alınabilecek cihazlar çok arttı. Herkes montaj yapabiliyor. Dolayısıyla sinema çok demokratikleşti. ”

Sonuç Yerine

"Seni Buldum Ya!" filmi, yeni dönemde sinemanın teknik gereksinimlerine alternatif sunma amacı güden bir filmdir. Her film, çekildiği döneme göre değerlendirilmelidir. Bu sebeple "Seni Buldum Ya!" yeni normalin koşulları altında üretilen bir film olma özelliği taşırken bir yandan da filmde öne çıkan unsurun oyunculuk ve diyalog olduğu, sinematografinin geri planda kaldığı bir film olma özelliği de taşımaktadır. Bu anlamda bir sinema filminden ziyade çevrim içi ortamda gerçekleşen bir tiyatro oyunu havası da taşımaktadır. 


BENZER YAZILAR

The Trial of the Chicago 7

Aaron Sorkin imzalı The Trial of the Chicago 7, 1968’de Chicago’da Vietnam Savaşı’na karşı yapılan protestolar bağlamında haklarında suçlamalar bulunan bir grup insanın dava sürecini anlatıyor.

Bird Box (2018)

Vizyona gireceği anı merakla beklenen, beyazperdeye uyarlandığı ilk günden itibaren merakla izlenen ve Netflix dijitalinde en çok izlenen 2. filmin detayları.


Paylaş