Al Pacino'nun yeni bir benliğe hayat verdiği suç, drama, gangster, uyuşturucu konulu kült filmi: Scarface.

Sinema dünyasının en bilindik, farklı bir derinliğe, özgünlüğe ve bakış açısına sahip olan filmi, Scarface 1983 yılında gösterime girmiştir. ABD yapımlı filmin başrolünde kusursuz bir performans sergileyen, Al Pacino oynamıştır. Bunun yanında filmde büyük oyunculuk sergileyen diğer isimler; Steven Bauer, Michelle Pfeiffer, Mary Elizabeth Mastrantonio, Robert  Loggia'dır. Suç ve Drama konulu filmin yönetmeni Brian De Palma, senaristi Oliver Stone'dur. Film aynı ismi taşıyan 1932 yapımı "Scarface"in 1983 yapımı uyarlamasıdır.

Türkiye'ye 1985 yılında "Sicilyalı" ismiyle vizyona girmiştir. Filmin Sicilya veya İtalyan Mafyası ile İsmi sonradan düzeltilmiştir.

Film IMDb'de dünyada gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında 112. sırada yer almaktadır. 

Scarface'in Konusu

Film, Tony Montana isimli sokak jargonuna sahip, şiddete meyilli ve fakir bir gencin yaşamını anlatır. Zengin ve prestijli olmak isteyen genç Kübalının, Miami'ye mülteci olarak gelmesine ve burada gangster olmasına, bu dünyada yükselişine yer verir. Karakterinin, davranışlarının farklılaştığını, paranın onun sahibi olduğunu, hırslarının kölesine dönüşmesi hikayesini anlatan film, halen günümüzde yüksek bir popülariteye sahiptir ve kült filmler arasında yer almaktadır. 

Film sokak kültürünü, şiddeti yansıttığı ve komünizmi kötülediği için birçok eleştirmen tarafından acımasızca eleştirmiştir. Ama bu eleştiriler onun daha çok popüler olmasını ve halk tarafından benimsenmesini sağlamıştır. Özellikle rap sevenler ve Afro-Amerikanlar Tony Montana karakterine sahip çıkmıştır. 

Yeraltı dünyasını gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtması, karakterlerin iç dünyalarını, yaşamlarını korkusuzca anlatması daha önce sinema dünyasında yapılmamıştır ve bu film, buna benzer konularda filmlerin çıkmasına öncü olarak yeni bir dönemin başlamasına neden olmuştur.

Filmde, zenginlerden nefret eden ama zengin ve prestij sahibi olmak isteyip, içinde varoluşsal bir savaş veren, ismini duyurmak isteyen, komünizme karşı olan, kapitalizmde ise aradığını bula, para kazanan, bu sayede istekleri artan ama duygularına ve hırslarına yenik düşen, para aşkı yüzünden yanlış kararlar almasına sebep olan ve sonunda ziyan olan bir hayatın yükselişini ve çöküşünü izliyoruz. 

Aslında bu istekler her insanın doğasında yatan, zamanla farklı yerlerde ortaya çıkan varoluşsal bir savaş ve kimlik çatışmasını iliklerine kadar yaşayan herkes için geçerlidir. Her ne kadar farklı hayat çizgilerinde de olsak Tony Montana'nın sokak kültüründen gelmesi, altın varaklı bir evde yaşamaya başlaması ve hayalindeki ulaşılmaz kadınla evlenmesi bizler için tanıdık gelen bir yoldur. İçimizdeki isteklerin bizi ele geçirmesi ve bizim sahibimiz olmasını Tony'nin hayatında görüyoruz. 

Bu kararlar insanoğlunun temelinde yatan açgözlülük duygusundan kaynaklanmaktadır. Dizginlenmeyen hırslar ve duygular insanların efendisi olurken, insanlar ise bu duyguların kölesi olmaktan ileri gidemez.

*SPOİLER*

Küba'dan Amerika'ya göç eden suçlu Tony Montana (Al Pacino) ve onun askerlik arkadaşı Manny Ribera (Steven Bauer) ile beraber Miami'ye gelirler. Burada çalışma izni aldıktan bir süre sonra büfede çalışmaya başlarlar. 

Yaşadıkları hayattan memnun olmayan Tony kendine uygun ve daha yüksek maaşlı bir iş arayışına girer. Birkaç gün sonra ortak arkadaşları sayesinde "kokain satıcılarıyla bir alışveriş" işi bulur. Ama bu işin sonu iyi gitmez, gözlerinin önünde arkadaşı Angel'i elektrikli testereyle öldürülürken görür. 

Zararlı çıkan Tony Montana ve arkadaşları büyük patronun evine giderler. Tony'deki ışığı gören patron, ona iş teklifi sunar. Tony işi kabul ederken burada bulunan patronun sevgilisi Elvira Hancock'a (Michelle Pfeiffer) aşık olur.

Tony, patron Lopez ile çalışmaya başlar ve ona iki önemli nasihat verir: "Başkalarının açgözlülüğünü hafife alma" ve "Sattığın malla kafayı bulma". Ama Tony zamanla bu nasihatlere uymayarak, bildiğini sandığı ama bilmediği yollarda kaybolur.

Zamanla Tony, işinde yükselerek önce Bolivya uyuşturucu satıcısı Sosa (Paul Shenar) ile iş yapar daha sonra ise patronu Lopez'i koltuğundan ederek onun yerine geçer. İşleri büyüten Tony aşık olduğu kadın Elvira'yı da etkilemeyi başarır ve onunla evlenerek yanına alır.

Tony yavaş yavaş zirveye iyice yerleşir ve yeraltı dünyasının sağlam toplarından olmayı başarır. Bir yandan maddi anlamda kazanırken bir yandan da manevi anlamda kaybetmeye başlar. 

Birçok dost ve ortak kazanan Tony Montana yaptığı işlerin birini yarım bırakır. Bu yarım bırakılış onun ve arkadaşlarının hayatına mal olur.

Bir gece yarısı en yakın arkadaşı Manny ve gözünden sakındığı kız kardeşi Gina'yı birlikte yakalar. Anlık sinir krizi geçiren Tony, Manny'i öldürür ardından Gina'yı evine götürür. Bu sırada yarım bıraktığı işten dolayı baskın yiyen Tony arkadaşlarını ve kız kardeşini orada kaybeder. Bu acıdan gözü dönen Tony çıkardığı M16 ile evine giren düşmanlarıyla tek tek savaşır, ardından Bolivyalı eski ortağı Sosa'nın en önemli tetikçisi tarafından mermiler sıkılarak yığılır. 

Evine yaptırdığı kendisinin yükselişini temsil eden "World is Yours" yazılı büyük altın heykelin bulunduğu havuza düşer ve burada yaşamını yitirir.

Aslında her başlangıç kontrolden çıktığı zaman bir sonu getirir. Her başlangıçta yer alan alışılmamış kötü hisler insanın benliğini ve bakış açısını yok ederek başka birine dönüştürür. Dönüşüm tamamlandığında ise kimlik kavramını kaybeden insanın gözüne perde iner, hayatındaki her şeyi görmezden gelir. Tek inandığı şey onun hayatının ana elementi, yani amacıdır. İşte Tony Montana'nın çöküşünün arkasındaki etmende buydu: "Hırslar, para ve açgözlülük". 

Film Hakkında Bilinmeyenler

Yönetmen filmi, Amerikan Sinema Filmleri Derneği'ne sunduğu zaman film aşırı küfür, uyuşturucu ve şiddet içerdiği gerekçesiyle kabul edilmedi. Yönetmen filmi üç kere daha düzenledikten sonra filmin çıkılmasına karar verildi. Ama ilk halinin kasedi daha sonra çıkınca aslında ilk halinin vizyona girdiği belirlendi.

Filmleri inceleyen Family Media Guide'a göre her dakikada "f*ck" kelimesi geçmektedir. Film boyunca 207 kez tekrarlanmasıyla en çok küfür içeren film olarak tarihe geçmiştir. 

Film aslında Chicago'da geçecekti fakat bütçe sınırlı olduğundan Miami kararı verildi. Ama Miami turistlik bir yer olduğu için ve filmde çok fazla şiddet geçtiği gerekçesiyle izin verilmedi. Filmin büyük kısmı Los Angeles'ta geçti. Ama filmde Miami şehri konu alınmaktadır.

Saddam Hüseyin'in para aklamak için kurduğu şirketin ismini, Tony Montana sevgisinden dolayı, "Montana Management" koymuştur.

Film, Grand Theft Auto ve Grand Theft Auto: Vice City oyunlarının ilham kaynağı olmuştur.

Scarface'in Replikleri

"Ben her zaman doğruyu söylerim, yalan söylerken bile."

"Makyajına ve yüzündeki boyalarına güvenme. Yollar da güzeldir ama altından kanalizasyon geçer."

"Hepiniz koca bir pisliksiniz. Neden biliyor musunuz? Çünkü hiçbirinizin ne olmak istediğinize dönük bir içgüdünüz bile yok. Benim gibi insanlara ihtiyacınız var. Benim gibi insanlar gerekli. Ben olmadan bir hiçsiniz. Böylece parmağınızı uzatıp “Hey, işte kötü adam diyeceksiniz!” Peki bu sizi napıyor he? İyi adam mı? Siz iyi değilsiniz. Ben her zaman doğruyu söylerim. Yalan söyleyen sizlersiniz. Pekala kötü adama iyi geceler dileyin."

Kaynaklar

https://www.imdb.com/title/tt0086250/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Yaral%C4%B1_Y%C3%BCz_(film,_1983)

https://www.rottentomatoes.com/m/scarface


BENZER YAZILAR

Yalnızlığın Sorgulanması: Yeraltı Filmi

Dostoyevski'nin Yeraltıdan Notlar adlı romanından uyarlanan, modern toplumda, modern insanın yalnızlığının sorgulandığı ve içsel çatışmaların yoğun olarak yer aldığı Yeraltı filminin konusu ve incelenmesi.

Belirsiz Bir Dünyada Netlik Aramak: Kurak Günler

Yozlaşmış bir adalet sisteminde bireylerin nasıl sömürüldüğüne değinen ve insan zihninde belirgin obruklar açan Kurak Günler filminin konusu ve incelenmesi.


Paylaş