Çığır açan film müzikleriyle tanınan Cezayirli müzisyen Ahmed Malek’in hayatı ve Cezayir müziğindeki Fransız etkileri.

Ahmed Malek’in Hayatı ve Müziği

ahmed malek hayatı

Ahmed Malek 6 Mart 1930 yılında Fort-de-l'eau'da (şimdiki adıyla Bordj-El-Kiffan) doğdu. Müzik eğitimini Hem Fransa’daki hem de Cezayir’deki yerel müzik okullarında ve konservatuarlarında tamamladı. Zor bir çocukluk yaşadı. Kızının aktardıklarına göre Malek, kötü talihinden ve geçmişinden bahsetmeyi hiç sevmezdi. Kızı, “Neredeyse hiç geçmiş hakkında konuşmazdı. Soru sorduğumuzda bile, her zaman belli belirsiz cevaplar verirdi. Annesini genç yaşta kaybetmesi, fabrikada çalışmak zorunda kalması, satmak için hurda toplaması hakkında hiç konuşmadı. Talihsizliklerini detaylıca anlatacak biri değildi. Film müziği yapmak onun için terapi gibiydi. diyor.

Bestelediği ilk müzikler Kuzey Afrika klasik geleneğindeydi. Caz, klasik müzik ve R&B'ye olan hayranlığı, onu film müziği çalışmalarına yönlendirdi. Malek, tüm dünyada ve anavatanı Cezayir’de, çığır açan film müzikleri ile tanınmaktadır. Film müziği yapmak onun için bir tutkuydu. Müziğini yapacağı filmin her sahnesini inceler, bir görüntü için en doğru sesi yakalamaya çalışırdı.

İlk film müziğini Mousa Haddad’ın Vacances de l'inspecteur Tahar filmi için besteledi. Müzik, film kadar başarılı oldu. Aynı yıl Mohammed Bouamari’nin Al Faham filmine; 1974 yılında Massinissa, Zone interdite, El Massoul ve L'Héritage belgesellerine besteler yaptı. Haddad'ın Cezayir savaşı ve Cezayir’in Fransa'dan kurtuluşu hakkında yazdığı birkaç gerilim filminden biri olan Les Enfants De Novembre filmine müzikler yaparak politik bir duruş sergiledi.

1977'de kısa filmlerden belgesellere, endüstriyel filmlerden reklamlara kadar birçok farklı alanda besteler yaptı. Çok büyük başarılara imza atan Malek’in bu eserleri albüm olarak derlendi ve Musique Original de Films adıyla yayınlandı. 1980 yılında Tunus filmi Aziza için, 1986 yılında L'Homme qui Regardait les Fenêtres by Allouache filmi için besteler yaptı ve büyük başarılar elde etti.

Televizyonda ve sahne arkasında stüdyo yapımcısı olarak çalıştı. Onlarca yıl Cezayir Televizyon Orkestrası'nın şefliğini yaptı. Ayrıca Cezayir’in müzik elçisi olarak seçildi. Kariyeri boyunca çok sayıda ödül kazandı.

Malek’in müziğini şekillendiren ve onu bu kadar özel kılan şey sadece beste yapma yeteneği değil aynı zamanda tüm dünya seslerine olan iştahıdır. Planet Malek belgeselinde anlatılanlara göre Malek seyahat etmeyi çok seviyor ve birlikte seyahat ettiği müzisyenler ile Cezayir müziğini tüm dünyada temsil ediyordu. Kızı, “Babam, bir yerlere gitmek için sürekli valizini hazır bulundururdu. Seyahat etmeyi çok severdi. Gitmediği birkaç ülke kalmıştır. Gittiği her ülkeden ilham alırdı.”

Paloma Colombe tarafından çekilen bir Ahmed Malek belgeseli olan Planet Malek

Cezayir’in Fransız kolonisi olduğu dönemde doğmuş olması, hem Cezayir’de hem de Fransa’da müzik eğitimi alması, Fidel Castro'nun Küba'sını ve her iki yarıkürenin uzak yerlerini ziyaret etmesinin doğal bir sonucu olarak Malek, birçok müzikal geleneği zengin bir biçimde birleştirebilmiştir. Geleneksel Arap müziğini saykodelik rock ve R&B ile birleştirerek eşsiz bir melodi ortaya koymuştur.

“Çok fazla araştırma yapardı. Her ne kadar yabancı ülkelerin müziğinden etkilenmiş olursa olsun, kendi sesini yaratabilmenin bir yolunu buldu.” -Planet Malek belgeselinden.

“Onun müziğinin bir tarzı var. Tanınabiliyor. Fakat herhangi bir türe ait değil. Ben kategorize edemiyorum.” -Planet Malek belgeselinden

Habibi Funk plak şirketi başkanı Jannis Stürtz Malek’in müziği için, “Çok özel bir ruh hali yaratmayı başarıyor: melankolik ve düşünceli, duygusal ve dokunaklı ama asla iç karartıcı değil” diyor.

Tüm bu başarıların ve unutulmaz eserlerin ardından Malek, 24 Temmuz 2008'de Cezayir'in El Mouradia (Le Golf) tepelerindeki evinde öldü, Bordj El Kiffan'daki (Fort-de-l'eau) Sidi-M'hamed mezarlığına gömüldü.

Cezayir Müziğinde Fransız Etkisi

Jeopolitik konumu sebebiyle Kuzey Afrika ve bu hatta bulunan Mısır, Tunus, Cezayir, Libya ve Fas, Akdeniz’de söz sahibi olmak isteyen güç sahibi ülkelerin birincil hedefi konumunda olmuştur. Fransa da bu devletlerden biriydi. 1830 yılında Fransa’nın Cezayir’i işgal etmesinin ardından Cezayir’deki sömürge dönemi başladı ve Cezayir 132 yıl boyunca Fransız kolonisi olarak yönetildi. Fransa, Cezayir’in diğer Avrupalı devletlerin kontrolüne girmesini önlemek amacıyla kültürel ve siyasi bir çalışmanın içine girdi. Cezayir’in yerli halkını Fransızlaştırmaya ve kendi kültürünü empoze etmeye çalıştı.

Bu süre zarfında giderek kozmopolit bir topluma dönüşen Cezayir’de müzikal gelenekler de değişti ve yeni müzikal ifade biçimleri ortaya çıktı. Akdeniz, Kuzey Afrika ve Avrupa arasında özgürce seyahat eden insanlar Cezayir kültürünün Fransa’da, Fransız kültürünün de Cezayir’de tanınmasına sebep oldu.

Sömürge otoritesi olarak Fransa, kültürel temsil açısından daha büyük bir güce sahipti. Sömürge dönemi Cezayir’indeki kartpostalları inceleyen bir çalışmada bazı kartpostallarda kiosque à musique (veya orkestra) belirgin bir şekilde öne çıkıyor. Bunlar Cezayir'e getirilen ve ülke genelindeki parkların ve meydanların ortasına yapılan Avrupa yapılarıydı. Bu yapılar Fransız bayrakları ve armaları ile süslenmişti.

1906 yılında Oran’dan Fransa’ya gönderilen bu kartpostal, şehrin Akdeniz sahilinden birkaç yüz metre uzaklıkta bulunan popüler bir park olan Promenade de l'Etang'daki bir orkestradaki performansı göstermektedir.

Bu yapılar ve kutlamalar fotoğrafçılar tarafından kartpostal haline getirildi. Amaç, Batılı yüksek sanat geleneklerinin ülkenin hem kentsel peyzajına hem de müzik kültürüne nasıl hükmedebileceğini göstererek Cezayir’in kamusal alanındaki varlıklarını normalleştirmekti.

Cezayir’deki Fransız yönetiminin varlığını somut hale getiren bu yapılar sadece sömürgeciliğin görsel bir ifadesi değil, aynı zamanda Batılı klasik müzisyenlerin ve Fransız askeri bandolarının performans gösterebileceği bir sahneydi. Tüm bunlar Avrupa müzik geleneklerinin Cezayir'deki şehir ve kasabalarda kamusal alana hâkim olmasını sağladı.

Cezayir’de müzik genellikle daha özel yerlerde (ev ve kafeler gibi) yapılmaktaydı. Bu yapıların varlığı ile halka açık performans norm haline getirilmeye çalışıldı ve müzik Fransız yetkililerinin kontrolündeki kamusal alana yerleştirilmiş oldu.

Fransa Cezayir’i dil, kültür, müzik ve daha birçok alanda etkilemiştir. Her ne kadar 1962 yılında bağımsızlığını kazanmış olsa da ülkede halen Berberice, Arapça ve Fransızca konuşulmaktadır. Yani Fransa bu toprakları terk etmiş dahi olsa, kültürel asimilasyonun etkileri halen hissedilmektedir.

Malek 1930 yılında yani Cezayir henüz Fransız sömürgesi iken dünyaya gelmiştir. Batı sömürüsü altındaki her ülkede gördüğümüz gibi, Cezayir de sömürgesi altında olduğu Fransızların müziğinden etkilenmiştir. Malek geleneksel Arap müziğini saykodelik rock ve R&B ile birleştirerek eşsiz bir melodi ortaya koyuyor. Farklı müzik kültürlerini ve tarzlarını birleştiren Malek, Cezayir müziğinin güzel bir temsilini sunuyor bize.

Ahmed Ahmed Malek - Musique Originale De Films

Kaynaklar

http://www.furious.com/perfect/ahmedmalek.html

https://scenenoise.com/News/habibi-funk-pays-homage-to-algerian-composer-ahmed-malek-in-first-mini-doc

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/117781

https://www.okayafrica.com/ahmed-malek-ennio-morricone-habibi-funk-reissue/

https://www.youtube.com/watch?v=DNJV5IvaK3M


BENZER YAZILAR

Zamrock: 70’ler Zambiya’sının Gizli Kalmış Saykodelik Rock Müziği

Unutulmaya yüz tutmuş bir müzik türünün incelemesi.

Petra Nachtmanova: Türk Halk Müziğine Gönül Veren Biri

Türk Geleneksel Müziği'ne gönül veren Petra Nachtmanova ve Saz Belgeseli hakkında


Paylaş