İzlanda’nın buz gibi havası ülkedeki buzulları tabii ki eksik etmiyor. Vatnajökül, Avrupa’nın en büyük buzul tabakasını oluşturuyor. Bu buzuldan eriyen su, Jökulsárlón buzul gölünü oluşturuyor. Ülkenin en meşhur buzul gölü olan Jökulsárlón, güneydoğu bölgesinde bulunuyor. Başkent Rejkavik’ten yaklaşık 370 kilometre uzakta bulunsa da, kesinlikle yolculuğa değecek bir yer. Jökulsárlón buzul gölünden kopan buzul parçaları Atlantik Okyanusu’na açılıyor ve bazıları siyah kum plajına vuruyor. Buzulların biriktiği bu plaja Diamond Beach adı veriliyor.

Jökulsárlón Buzul Gölü

Büyük buzul tabakasından kopan buzullar 1935 yılında Jökulsárlón’u oluşturmaya başlamış. Aslında gölün oluşması küresel sıcaklık artışı nedeniyle gerçekleşiyor. Her geçen sene giderek büyüyen göl, 1970’ten beri 4 katına çıkmış. Genişlediği gibi de derinleşmiş ve 248 metreye ulaşmış. Jökulsárlón’un ilerleyen zamanlarda büyük derin bir fiyorda dönüşmesi bekleniyor.

Gölün güzelliğini oluşturan buzullar, farklı renklerde. Beklentilerin aksini kanıtlayan siyah ve gri buzullar olduğu gibi, beyaz ve buz mavi olanlar da var. Renk farklılıkları, buz yoğunluk farkından ve soğuk sudan kaynaklanıyor.

Hayvanlar açısından güvenli bir bölge sağlayan göl, foklara ve arktik sumrulara ev sahipliği yapıyor. Foklar, gölü de bir sosyalleşme ve dinlenme alanı oluşturuyor. Günlerini beraber yüzerek ve buzulların üzerinde yatarak geçiriyorlar. Arktik sumrular, akıntından dolayı gölde çok bulunan ringa ve capelin balıkları ile besleniyorlar. Bu kuş türü haşinlikleri ile biliniyorlar, bu nedenle yuvalarından uzak durulmasına özen gösteriliyor.

Jökulsárlón, olağanüstü doğası sebebiyle Hollywood sinemasının da ilgisini çekmiş. James Bond, Batman ve Lara Croft gibi filmlerde Jökulsárlón buzul gölü sahneleri kullanılmış. İzlanda’da çekilmiş diğer film ve dizi sahnelerini içeren yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Diamond Beach

Asıl adıyla Breiðamerkursandur, Jökulsárlón’dan gelen buzullardan denize dökülmeyenlerin biriktiği 18 kilometrelik bir plaj. Volkanik siyah kum plajı üzerine yanaşan mavi-beyaz buzullar, tam zıt bir görüntü oluşturuyor ve buzulların cilalanmış gibi parlamasını sağlıyor.

Plaj, turistlerin ilgisini çekmesi için “Diamond Beach” diye tanıtılmaya başlanmış ve herkes bu adıyla kullanır olmuş. Bazı yerliler ise sahilin, İzlandaca adının değişmemesi gerektiğini ve iki ismin beraber kullanılabileceğini savunuyor. Fakat artık Google Haritalar’da bile plajın adı Diamond Beach olarak gösteriliyor.

İzlanda’nın artık jenerik olmuş siyah kumsalları, buzullarla birleştiğinde bir sanat parkını andırıyor. Buzul parçaları her gün şekil ve boyut değiştiriyor, yeni bir esere dönüşüyor. Kıyıya çıkan buzulların değişik şekilleri, sanatçıların, özellikle fotoğrafçıların ilgisini çekiyor. Bu kaçırılmaması gereken manzarada, düğün çekimleri yapanlara bile rastlamak mümkün.

Jökulsárlón'da olduğu gibi foklar bu bölgede de rahatlıkla görülebilir. Aynı zamanda, ülkede karadan en rahat katil balina görülebilecek sahilin de Diamond Beach olduğu söyleniyor.

Tekne Gezisi ve Turlar

Jökulsárlón buzul gölü içerisinde gezen bir tekne ile buzullara olabildiğince yaklaşabilirsiniz. Bu tekne, tekerlekleriyle karada geziye başlayıp, gölün içine giriyor. Buzulların oluşturduğu mağaralar da çok tercih edilen turist deneyimleri içerisinde yer alıyor. Bir rehber eşliğinde Vatnajökül buzuluna ve buz mağaralarına yapılacak bir tur kesinlikle nefesinizi kesecektir. Bazı turlar Diamond Beach’i de kapsıyor fakat plajın keyfine tek başınıza yaptığınız bir yürüyüşle daha iyi varılıyor. Her iki istikamete rehbersiz ulaşmak ve bireysel gezmek mümkün. Fakat buzullara merakı olanlar için buzul şelalelerini de içeren tam turlar alınması öneriliyor.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

İzlanda’da sizi öldürebilecekler listesinde bulunan maddelerden birkaçı, akıntılar ve buzullar. Jökulsárlón ve Diamond Beach’te buzulların üzerine çıkmamalı ve yanlarında dikkatli olmalısınız. Anlık gelen bir dalga ile sivri buzullar arasında kalabilir ya da akıntıya kapılabilirsiniz. Ne yazık ki İzlanda bültenlerinde bu tür ölüm haberlerine çok sık rastlanıyor. Tabii her daim İzlanda’nın coğrafi konumunu ve hava koşullarını göz önüne almalı ve hazırlıklı giyinmelisiniz. İzlanda, anlık hava durumlu değişimleri ve soğuk sert rüzgarları ile bilinmektedir. Bütün sorumluluklar gezginlerin kendileri üzerindedir.

Kaynaklar:

https://guidetoiceland.is/travel-iceland/drive/jokulsarlon

https://guidetoiceland.is/travel-iceland/drive/diamond-beach

https://guidetoiceland.is/connect-with-locals/regina/iceland-s-diamond-beach

https://guidetoiceland.is/nature-info/things-that-can-kill-you-in-iceland?a=135