Binlerce yıllık tarihi ve inanılmaz kültürü ile Hindistan nasıl gezilir? Hindistan'da nereleri gezmeli? Hindistan'ın tarihi ve kültürel yerleri, doğal güzellikleri...

Hindistan Gezi Rehberi, Hindistanda Gezilecek Yerler

Hindistan'da nasıl hayatta kalınır(Hindistanda Hayatta Kalma Rehberi) öğrendik. Hindistan'a gitmeden önce neler yapmalıyız ve Hindistana nasıl gidilir, öğrendik. 

Şimdi dünyanın en büyük, en kalabalık ülkelerinden biri olan Hindistanı nasıl gezebiliriz onu göreceğiz. Gelin Hindistan'ın birbirinden etkileyici şehirlerinin birbirilerinden renkli tarihi yapılarına, doğal güzelliklerine ve büyüleyici tapınaklarına bakalım. 

Kuzey Hindistan

Kuzey Hindistan başkentin ve birçok büyük şehrin bulunduğu bir bölge. Neredeyse 2 1.5 milyar nüfusa sahio olan Hindistan'ın en kalabalık bölgesine Kuzey Hindistan'a gidiyoruz.

Aşağı yukarı 30 şehiri içinde bulunduran Kuzey Hindistan, doğal güzellikleriyle ve çarpık kentleşmesi ile ilginizi çekecek. Kuzey Hindistanda ne var diyorsanız gelin detaylı bakalım! 

Hindistan Delhi'de Gezilecek Yerler

Delhi, Hindistan'ın başkenti ve aynı zamanda büyük bir eyaletinin adı. Biz özellikle başkentte gezilecek yerleri listeleyeceğiz. Delhi'de birçok eski tapınak, cami, saray, anıt, türbe bulunuyor. Her inançtan insanlar, her renkten kumaşlar ve her çeşit baharatları ile başınızı döndürecek. Bizim favorilerimizden biri ile başlamak istiyoruz. 

Akshardham

 

İnanılmaz büyük bir tapınakla gezimize başlıyoruz. Yakın zamanda hatta çok yakın zamanda 2005'de yapımı biten tapınak, Hindistan'ın en büyük tapınağı. Bu tapınakta yaklaşık 8 bin gönüllünün uğraşı ile inşa ediliyor. Bu güzel hindu tapınağında elbette hala gönüllüler çalışıyor.

Gönüllülerin çalışması bizim çok alışkın olduğumuz bir durum olmasa da oraya gittiğiniz sırada fark edeceksiniz ki neredeyse bütün ibadethanelerde gönüllü çalışanlar bulunuyor. Tabi, diğer bütün tapınaklara olduğu gibi Akshardham'a da girmek ücretsiz. 

Bir fotoğrafçıyı en çok üzecek kurallardan biri burada da geçerli, maalesef herhangi bir şekilde telefon ve kamera sokmak yasak. İçeride yemek içmek için çeşitli lokantalar, cafeler var. İçeride sigara elbette ki içilmiyor, ayrıyetten içerideki hediyelik eşya dükkanı da kocaman bir dükkan.

Biz gittiğimizde etrafa bakarken, mimariyi incelerken, tanrı figürlerinin inceliklerine bakarken kaybolmuştuk. Aklınızı başınızdan alacak bir ambiyansı var, içerideki his oraya özel bir his. Mutlaka Akshardham'a uğrayın.

Lotus Tapınağı

Lotus Tapınağı, sadece Hindistan değil dünyanın en farklı ibadethanelerinden biri. Lotus Tapınağı da aynı Akshardham gibi yakın zamanda inşaa edilen bir yapı, 1986 yılında tamamlanıyor. Bir Bahá'í tapınağı.

Şu an ''Baha'i ne ki?'' dediğinizi duyabiliyoruz. Bahaism veya Bahailik İranlı göçmen olan Baháʼu'lláh'ın peygamberliğini ilan etmesi ile ortaya çıkmış genel anlamda barışçıl bir tek tanrılı inanç biçimidir. Yine de siz linkten detaylıca ne olduğuna bakın.

Lotus Tapınağına gittiğimizde Tapınağın etrafındaki müzecikler bizi etkiledi ve hemen atladık. Bahaism'i enine boyuna anlatan birkaç müze Tapınağın bahçesinde bulunuyor, bu müzede de yine gönüllüler çalışıyor. Biz gittiğimizde inanılmaz tatlı bir İranlı ağabey ila tanışmıştık ki İstanbul Bahaisme göre kutsal bir yerdir, kendisi İstanbul'dan geldiğimizi öğrenince çok sevinmişti.

En enteresan yanı ise 9 kapısının 9 inanç için ayrıca yapılmış olmasıdır. Hindu, hüslüman, hristiyan, yahudi veya şaman olmanız fark etmez bu tapınakta dua edebilirsiniz. İbadetlerinizi gerçekleştirmek için hangi dinden olduğunuz fark etmeksizin imkan bulabilirsiniz.

Red Fort

Red Fort, içinde birçok yapı ve müze bulunduran Babur yapısı. Tam anlamı ile kırmızı kale demek, İçinde türbeden ibadethaneye müzeden saraya birçok yapı bulunur. Babur Hanedanlığının uzun yılllarda ana ikametgahıydı.

Tarihi yapısı ve içinceki farklı farklı renkleri ile oldukça göz alıcı bir yer. İçindeki küçük pasaj birazcık ''Sultanahmette miyim ben?'' hissi veriyor, gerçekten Delhi'ye gidip eski İstanbul'u özlediğiniz zaman Red Fort'a kaçabilirsiniz. 

Red Fort'un girişine yaklaştığınızda sizi büyük bir sıraya benzer topluluk bekliyor. Bir sıra görmek mümkün değil ama insanlar toplaşıp bekliyor, hiç o topluluğa girmeyin en uzak gişeden bağırmaya başlayabilirisiniz. 

 

 

 

 

 

 

 

 


BENZER YAZILAR

Dünyanın En Ünlü Şefleri Arasında Yer Alan 5 Önemli İsim

Her restoranın, her mutfağın birer baş tacı var. Dünya tarafından tanınan 5 Şef hakkında bilgiler

Café de Flore : Paris'in En Ünlü Kafesi

Simone de Beauvoir, Jean-Paul Sartre, Albert Camus ve Picasso'nun müdavimi olduğu Paris'in tarih kokan kafesi.


Paylaş