Yaşamın hızı ve yoğunluğu sebebiyle -buna daha çok bizim keyifli bir şeyler için kendimize pek de vakit yaratamamamız da diyebiliriz- hepimiz 20-25 dakikalık dizilerin programların peşindeyken, hele ki 2 saatlik filme şimdi nasıl başlayayım diye kara kara düşünürken GAİN pek çoğumuza ilaç gibi geldi demek mümkün. 2-3 dakikalık bilgilendirici videoları, hayata farklı bir bakış kazanmamızı sağlayacak programları, belgeselleri ve yaratıcı dizileri ile gerek yolda gerek yemek arasında vaktimizi değerlendirmemizi sağladı. Göz atmadan geçmemeniz gereken program ve belgeselleri ise tavsiye mahiyetinde sizler için derledik.

İstanbul Hesabı

Özellikle Leyla ile Mecnun hayranlarının yakından tanıdığı ya da tiyatroya karşı sevgisi bol olanların hem yönettiği hem de oynadığı onlarca oyundan aşina olduğu yetenekli oyuncu ve yönetmen Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunumuyla “İstanbul Hesabı” programı 50 lira ile İstanbul’un semtlerini nasıl gezebileceğinizi, nerelere mutlaka uğramanız gerektiğini 15-20 dakika arasında değişen bölümleriyle anlatıyor. Şimdiye kadar sırasıyla Arnavutköy, Cihangir, Kilyos, Kuzguncuk, Balat, Moda, Samatya, Karaköy ve Kireçburnu’nu gezen Taylan ve ekibi gerek muhteşem çekimleriyle gerek Ahmet Mümtaz Taylan’ın duyarlı, bir yandan da edebi denilebilecek konuşmaları ile bu Covid döneminde sizi ufak bir gezintiye çıkarıyor ve bir nefes almanızı sağlıyor. Programda özellikle kültür ve sanatın ön planda olması sebebiyle belki de her gün o mahalleden geçtiğiniz ama varlığının farkında olmadığınız pek çok atölye, sanat kafe ve bu alanlarda emek veren kişilerin dükkanları da vurgulanıyor.

Bir yandan İstanbul’da gezecek alternatif mekanlar, yemek önerileri, Taylan’ın Türk kahvesi sevgisi sayesinde de kahve içilebilecek yerler keşfederken öte yandan İstanbul’un tarihine, etnik ve kültürel çeşitliliğine dair pek çok şey öğreniyorsunuz. 50 TL’den artan parayla yapılan yardım ve bağışlar sayesinde ise bağış yapma konusunda isteği olan fakat belki de bunun için doğru yeri bulamayan okurlarımızın bir fikir sahibi olabilmesi sağlanıyor.

Taylan’ın da dediği gibi, “Bize kimse karışmasın ama biz İstanbul’a karışalım.” Nereleri gezsek ve tabii gezerken neler yiyip içsek diyenler ve kültüre, tarihe dair esintileri sevenler için muhteşem bir program İstanbul Hesabı, izlemeden geçmeyin deriz. 

Türkiye’nin İnsanları

“Tarlabaşı’ndaki bir siyahi, bilge bir fotoğrafçı, performans sanatçısı bir genç, sen, ben, o… Hepsi Türkiye’nin insanları.” sloganıyla açılışını yapan program genellikle 3-4 dakika civarında bölümlerden oluşmakta. Şu ana kadar 24 bölümü yayınlanan programda Berber Osman’dan Virginia’ya; peluştan eviyle ünlü olan Ecevit’ten Balıkçı Oktay’a, Vintage Eleni’ye bizden, içimizden olan pek çok insanın hayat hikâyesine rastlamak mümkün. Günümüzde unutulmakta olan bir gerçeğe, Türkiye’nin pek çok dinden, mezhepten, kültürden, etnikten, meslekten veya cinsiyetten, kişilikten oluştuğu ve bu çeşitliliğin ülkenin özü olduğuna, değinen programı değerli kılan ise unuttuğumuz bu durumu bize hatırlatması ve belki de yaşananlar karşısında özellikle ülke açısından umutları kırılan pek çok insana da bir umut vermesi, en azından hepimizi gülümsetebilmesi. Sen, ben o… Herkesi sevebilen, sevmenin ve bir arada olabilmenin kıymetini çok iyi bilen okurlarımız için bu anlamlı program kesinlikle tavsiyemizdir.

Sofrada Havan Olsun

Gülmeye bolca ihtiyacımız olduğu günlerde bizlere bolca kahkaha aşılayan, “Var Böyle Tipler” ile tanıdığımız Kıvanç Talu’nun sorduğu, sosyal medyada son zamanlarda çok daha öne çıkan akademisyen, yazar ve gurme, bizlerin deyişiyle “yemek eleştirmeni” Vedat Milor’un cevapladığı “Sofrada Havan Olsun” esprili yanları ile öne çıkan GAİN yapımları arasında yerini alıyor. Şu ana kadar yayınlanan bölümlerinde şarap, et, sakatat ve peynir üzerine sorular soran Talu, Vedat Milor’un deneyimleriyle nasıl şaraptan anlayan biri gibi görünebileceğimize, etin iyisiyle patronumuzun kalbini nasıl çalabileceğimize, ilk buluşmada “bir kokoreç mi yesek” demek yerine flörtümüze daha havalı görünmek için bunu hangi kelimelerle ifade edebileceğimize dair pek çok şeyi öğrenmemize yardımcı oluyor. Kıvanç Talu’nun esprili sunumuyla ve Milor’un başarılı gurmeliği ile öne çıkan “Sofrada Havan Olsun” ortamlarda daha havalı olmak, hiç olmaz keyifli bir 10 dakika geçirebilmek isteyenler için önerimizdir.

Şokopop

Kariyer hayatına Youtube üzerinden başlayan Şokopop programı, hiç duymadığımız pek çok magazin haberini oldukça keyifli bir şekilde sunarken bir yandan da derin araştırmaları sayesinde su yüzüne çıkmayan pek çok polemiği de gözler önüne seriyor. Günümüzün kim nerede kimleydi gibi daha çok basit diyebileceğimiz magazin programlarından sıkılan magazin gurmeleri için oldukça eğlenceli bir öneri olacaktır Şokopop. Maksim Madilikleri’nden Zeki, Ajda ve Gönül Üçgeni’ne; Hülya-Seren İttifakı’ndan Zeki Müren’e dair pek çok yeni habere dair bilgi sahibi olacağınız bir yandan da oldukça eğleneceğiniz Şokopop, kaliteli magazin severler için ilk önerilerimizden biri olacaktır.

Zamanın hızına yetişemeyen, yavaşlatmak için de çaba harcamaktan biraz da olsa kaçınan bizler için GAİN, kısa ve öz diyebileceğimiz bilgilendirici programları ve pek çok yapımı ile son dönemin en başarılı platformlarından. İstanbul’u karış karış gezeceğiniz, hem eğlenip hem bilgileneceğiniz “İstanbul Hesabı”ndan çok kültürlü ülkemizin birçok güzelliğine, güzel insanlarına şahit olacağınız “Türkiye’nin İnsanları”na… Ortamlarda nasıl daha bilgili ve havalı görünsem diye düşünme derdinize artık bir çare bulan “Sofrada Havan Olsun”dan magazin olsun ama kaliteli olsun diyenlerin gözdesi “Şokopop”a pek çok yapımla hayatımıza giren GAİN’in bu başarısını, kalitesini ve dünyaya güzel bakışını sürdürebilmesi dileğiyle. Bu durumda bizlere düşen ise yalnızca kaydırıp izlemeye başlamak. İyi seyirler!