Tüm Dünya’yı etkisi altına alan Covid-19 salgınını önceden tahmin edercesine başarılı bir senaryoya sahip olan Salgın (Contagion) filminin incelemesi.

Steven Soderbergh'in 2011'de çektiği, hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini üstlendiği üçüncü ve son filmi olan Salgın'ın senaryosunda, İspiyoncu! (The Informant!) ve The Man from U.N.C.L.E. filminde de beraber çalıştığı Scott Z. Burns'ün dokunuşları mevcut. 2000'de çektiği Traffic filmiyle En İyi Yönetmen Oscarı'na uzanan Soderbergh'in bu filminde de başrol olarak vazgeçemediği oyuncu Matt Damon'ın yanı sıra kadro oldukça zengin.

Contagion Filmi Oyuncu Kadrosu

Matt Damon: Mitch Emhoff

Gwyneth Paltrow:  Beth Emhoff

Laurence Fishburne: Dr. Ellis Cheveer

Jude Law: Alan Krumwiede

Marion Cotillard: Dr. Leonora

Kate Winslet: Dr. Erin Mears

Contagion Filmi'nin Kısaca Konusu

İnsanlara kolayca bulaşabilen ve birkaç gün içinde öldüren, ölümcül bir virüs salgın şeklinde hızla yayılmaktadır. Dünya çapında uzmanlardan oluşan medikal bir ekip, hem salgına çözüm bulmaya çabalar hem de insanlarda virüsten daha da hızlı yayılan kaygı bozukluğunu kontrol altına almaya çalışırlar. İnsanlar bir yandan iyileşmeye çalışırken, bir yandan da dağılmanın ucuna kadar gelen toplumsal hayata tutunmak için savaşırlar.

Contagion Filmi Hakkında İzleyici Ve Eleştirmen Yorumları

Dünya prömiyeri 68. Venedik Film Festivali'nde yapılan film, eleştirmenlerin ve izleyenlerin gözüne çarpan başarılı yapımlardan. Türler arası geçişi seven yönetmen Steven Soderbergh'in "soğuk" anlatım tarzıyla örtüştüğü yorumları da yapılıyor.

2000 yılında bayağı beğeni toplamış, Trafik (Traffic)'te yaptığı gibi Soderbergh, bir kez daha tehlikeli bir meselenin uluslararası etkilerini betimliyor. 

Dünya’yı sarıp milyonlarca insanı öldüren  ölümcül bir virüsün durdurulma çabaları etrafında oluşan senaryo, hemen Dustin Hoffman'lı 1995 yapımı Tehdit (Outbreak) filmini hatırlatacaktır. Son sekansında nükleer bomba tehditi ve zamana karşı ölümcül bir yarış barındıran Tehdit, daha klasik yapıda bir Hollywood gerilimiydi.

Salgın’ı bu yönden ele alacak olursak  Soderbergh'in Trafik'e getirdiği belgesel tarzı görsel yaklaşım (görüntü yönetmenliğini de kendisi yapmış) ve kontrollü oyunculukların yanı sıra günleri ve mekanları belirten yazıların, kuru ve prosedürel bir görüntüye sahip olmasıyla birlikte daha gerçekçi bir anlatımı benimsemiş ve bu yüzden bizlere daha ürpertici bir dünyayı izletiyor. Filmi yaratan küçük hikayelerin de çoğu gayet ilgi çekici. Bu açıdan akılda kalan hikayeler arasında şunları sayabiliriz:

Ölümcül virüsten ötürü ilk ölenlerden birinin eşi (Matt Damon) virüse karşı bağışıklığı olduğunu öğrenir ve kızının bu virüse yakalanmaması için evden çıkmaz. Bu tehlikeli virüsü araştıran bir virüs bilimci (Kate Winslet), tadı kaçacak bir sürpriz ile karşılaşır. 

Virüse karşı güçlü olabilecek çok önemli bir buluş yapan Doktor Ally (Jennifer Ehle) ve hasta babası arasındaki anahtar sahne, filmin en duygusal, etkileyici ve başarılı sekansı. 

Virüse karşı üretilen aşıyı olmak için ilk sırada olmak amacıyla Dünya Sağlık Organizasyonu'nun bir doktorunu (Marion Cotillard) kaçıran Çin'li kasabalılar hakkındaki bölüm ise yeterince incelenmiyor ve biraz havada kalıyor.

Sonuç olarak, Salgın gayet sıkı ve etkileyici bir gerilim.

www.beyazperde.com › film-178091Salgın - Contagion - Beyazperde.com


BENZER YAZILAR

Sinemanın Şairi: Krzysztof Kieślowski

Dünya sinemasının en iyi yönetmenleri arasında gösterilen Krzysztof Kieslowski'nin hayatı, filmleri ve sanat anlayışı.

Unbreakable: Ölümsüz

M. Night Shyamalan’ın hem senaristliğini, hem yönetmenliğini, hem de yapımcılığını üstlendiği başarılı psikolojik-gerilim serisi ve Kevin’ın 24 farklı Alter-ego kişiliği hakkında inceleme.


Paylaş