Buruşuk tasarımların mimarı Frank Gehry’den Panama’da rengarenk bir müze tasarımı.

Mimar Frank Gehry’nin buruşuk kağıtları andıran tasarımlarının Latin Amerika’daki bir örneği olan Biomuseo, bir Biodiversity (Biyolojik çeşitlilik) müzesi. 2014 yılında açılan müze, Panama Kanalı’nın girişinde bulunan Amador Causeway adlı bölgede, 4100 metre karelik bir alan üzerinde yer alıyor.

Biomuseo 3 temel elementten oluşuyor; müze binası, sergi alanı ve bu ikisini çevreleyen bir park.

Fotoğraf: Fernando Alda

Projenin kalbinde ziyaretçileri tropikal iklimin güçlü yağmurlarından korumak için renkli metal gölgeliklerle çevrelenmiş bir iç avlu var. Zeminden bir kat yukarda olan avludan, kanal ve şehrin manzarasını görebilmek mümkün. İç avluyu çevreleyen kısımlar ise; biletle girilebilen iki ana sergi alanı ve biletsiz girilebilen müze mağazası, kafe ve geçici sergi alanı.

Müze binasının tasarımcıları, ilhamını 3 milyon yıl önce denizden yükselerek birleşen iki kara parçası olan Amerika’nın güney ve kuzey bölgelerinden alıyor. Müzede yer alan 8 galeride, ziyaretçilere bölgenin biyoçeşitliliğini anlatan, Panama’nın jeolojik ve doğal tarihini tanımlayan hikayeler var. Müzedeki sergiler ayrıca bu doğal güçlerin insanları nasıl etkilediğini, bitki ve hayvan çeşitliliğinin birbirinin varlığıyla ilişkisini anlatıyor.

Fotoğraf: Fernando Alda

Sergileri çevreleyen botanik bahçe, Biomuseo’daki biyoçeşitlilik kavramının bir başka temsilcisi. Bahçede yer alan eğitim istasyonları, yerel bitki ve hayvan çeşitliliğine örnekler sunarak ziyaretçilerin müze deneyimini artırmayı hedefliyor.

Frank Gehry Kimdir?

Biomuseo’nun mimari Frank Owen Gehry, mimarlık dünyasına kattığı benzersiz eğrisel formlarıyla tanınan mimar ve tasarımcıdır. 1929 Toronto doğumlu Gehry, Güney Kaliforniya Üniversitesi ve Harvard’da mimarlık eğitimi aldıktan sonra, 1963’te kurduğu Frank O. Gehry and Associates şirketiyle mimarlık kariyerine başladı.

Gehry’nin yapıları, içinde bulunduğu ortama uyum sağlamaya çalışmak yerine bambaşka bir hareket getiriyor. Tasarımlarında eğik, kırık, parçalı formları sıkça kullanan mimar, özgünlüğü tasarımlarının üst noktasına koyuyor. Eserlerinde kontraplak, metal levhalar, paneller, metal kafesler ve ağlar gibi alışılmadık malzemeleri sıkça kullanan Gehry’nin mimari üslubu dekonstrüktivizm (yapısökümcülük) akımının güçlü bir örneği.

Frank Gehry’nin En Bilinen Eserleri

Lou Ruvo Beyin Sağlığı Merkezi, Nevada, Las Vegas

İki bina ve bu binaları birbirine bağlayan bir orta avludan oluşan yapı bir sağlık merkezi. İlk bina kavisli çelik panellerden oluşurken ikincisi düz beyaz kutular biçiminde tasarlanmış.

Marqués de Riscal Hotel

2006’da tamamlanan otel, İspanya’nın Elciego kentinde yer alıyor.

Guggenheim Bilbao Müzesi

Gehry denilince akla ilk gelen yapılardan biri olan Guggenheim Bilbao Müzesi İspanya’da yer alıyor. Titanyum, cam ve kireçtaşı kullanılarak üretilen dış cephe malzemeleri, yapının benzersiz formunu parlak bir efektle vurguluyor.

Walt Disney Konser Salonu

Walt Disney Konser Salonu, Gehry’e birincilik ödülü getirmiş bir yarışma projesi. 2003 yılında ziyarete açılan yapı Los Angeles’da yer alıyor.

 

Kaynaklar

https://www.archdaily.com/562296/biomuseo-gehry-partners

https://www.arkitektuel.com/biomuseo/

https://mimarobot.com/forum/wiki/frank-gehry/

https://www.kilsanblog.com/onemli-ozgun-mimarlar/frank-gehry/


BENZER YAZILAR

Haftanın Gelişmeleri 30 Ağustos - 5 Eylül 2021

NASA'nın keşfettiği Einstesin Halkası, İstanbul Boğazı'nda yapılacak triatlon yarışı, Facebook Messenger, Dünyanın en güvenli şehirleri, Akdeniz'de açılan ilk sualtı müzesi hakkında haftalık haber bülteni.

Dieter Rams ve Tasarımın 10 Prensibi

20. yy endüstriyel tasarımının en önemli ismi, Braun markasının tasarımcısı Dieter Rams'ın tasarım ilkeleri.


Paylaş