Günümüzde robotlar artık çok çeşitli biçimlerde üretiliyor. Robot Hayvanlar adlı yazımızda da robot şeklinde üretilen kedi, köpek gibi canlılardan bahsetmiştik.
Bilim insanları ise artık daha küçük boyutta olan, hatta uçabilen canlıları da robot biçiminde üretebiliyor. Bu canlılara bir örnek de arılar.
Netflix’in popüler dizisi Black Mirror’ın "Hated in Nation" adlı 3. sezondaki bölümünde de bahsedilen robot arılar, Amerikalı bilim insanları tarafından hayata geçirildi. Harvard Üniversitesi tarafından tanıtılan robot arılar, nesli tükenmekte olan arılar yerine bir alternatif olarak görülüyor.
Yaklaşık 12 yıl süren çalışmalar sonunda tanıtılan, ilk adıyla “RoboBee” adlı robot arılar, son yapılan çalışmalarla birlikte geliştirildi ve “RoboBee X-Wing” haline dönüştü.
Arıların Dünya İçin Önemi
Arılar doğadaki ekolojik dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına büyük katkı sağlıyorlar. Dolayısıyla dünya ekosisteminde önemli bir yere sahipler. Aynı zamanda doğadaki işçi sınıfı olarak da biliniyorlar.
Dünyada şu anda bilinen yaklaşık 20.000'den fazla arı türü var. Bu türlerden en bilindik olanı ise Bal Arıları. En bilinen özellikleriyle çiçekler arası polen taşıyan ve bal üreten arılar, uzun yıllardır dünyada yaşıyorlar.
Arılar, özellikle tarımsal üretimde önemli yer tutuyorlar. Bitkilerin büyümesine, üremesine ve ürün üretmesine yardımcı oluyorlar. Bunu çiçekli bitkiler arasında polen aktararak yapıyorlar ve böylece yaşam döngüsüne büyük katkı sağlıyorlar.
Birçok meyve ve sebze için de tozlaşma önemli yer tutuyor ve arılar özellikle de tozlaşma aşamasında büyük rol alıyor. Günlük hayatta sıkça tükettiğimiz meyve ve sebzelerin çoğu da tozlaşma gerektiriyor. Tozlaşma gerektiren ürünler arasında avokado, kuşkonmaz, brokoli, kereviz, kabak, salatalık, şeftali, kivi, kiraz ve kavun gibi meyveler yer alıyor. Hatta sadece bu nedenden dolayı Amerika’da yetişen mahsullerin yaklaşık %80'inin arılara bağlı olduğu söyleniyor. Aslında sadece Amerika için değil, tüm dünyadaki gıda üretiminin üçte biri arılara bağlı.
Aynı zamanda doğal olayların bir göstergesi olarak da hareket eden arıların varlığı, yokluğu veya miktarı doğada herhangi bir olay olduğunda ve uygun eylemin gerekli olduğunu insanlara gösterebiliyor. Bu nedenlerden dolayı da arıların neslinin tükenmesi, dünya için büyük bir tehlike işareti.
Robot Arılar: RoboBee ve RoboBee X-Wing
RoboBee projesi, henüz daha dizilere konu olmadan önce, ilk kez 1991 yılında makine mühendisliği öğrencisi Robert Wood tarafından tasarlanmış. Uzun yıllardır uçan robotlar üzerine çalışan Harvard Üniversitesi bilim insanları da 2009 yılında robotik bir arı kolonisi yaratabilmek amacıyla bu projeyi hayata geçirmiş.
(RoboBee)
RoboBee, dünyada yer alan arılar ve onların hareketleri örnek alınarak kompozit malzemeden üretilmiş. Lazerle işlemeye benzer bir işlem kullanılarak üretilen bir kanat sistemine sahip. Kanat sistemi aynı zamanda çırpma hareketi de yapabiliyor. Bu hareket sistemi için de tasarımda ileri geri hareket edebilen bir mekanizma kullanılmış. Bu hareketin yönlendirilmesi ise entegre piezoelektrikle, yani elektriği mekanik kuvvetlere dönüştüren malzemeler, ile yönetiliyor. İlk geliştirilen RoboBee bu özellikten dolayı da, kanatlarını tıpkı gerçek bir arı gibi saniyede 120 kez çırpabiliyor.
RoboBee'nin kanatlarıyla yaptığı uçma hareketi, aslında uçmanın yanı sıra ağırlık, denge, güç, kontrol ve dayanıklılık arasındaki başarılı ilişkiyi de yansıtıyor. RoboBee’nin ağırlığı ise sadece 175 miligram.
RoboBee’nin en son geliştirilen versiyonu olan RoboBee X-Wing ise daha farklı özelliklere sahip. Bu yeni tasarımda özellikle verimliliği arttırmaya yönelik yenilikler göze çarpıyor. Örneğin, iki yerine dört kanat kullanımı ve uçuş performansının artması bu duruma örnek gösterilebilir.
(RoboBee X-Wing)
RoboBee X-Wing’in üzerinde güneş panelleri, alt kısmında ise kanatlarının hareketini sağlayan bir motor bulunuyor. Güneş panellerine sahip olması dikkat çeken bir özellik çünkü bu sayede güneş enerjisiyle çalışabiliyor. Ancak robotun uzun süre çalışabilmesi için güneş ışığının yaklaşık üç kat daha yoğun hali gerekiyor. Bundan dolayı, şimdilik sadece laboratuvar ortamında çalışıyor.
Bunların dışında duvara yapışabilme, uçabilme, suya dalıp, yüzebilme ve sudan geri çıkabilme gibi özelliklere sahip olan RoboBee X-Wing , 259 miligram ağırlığında ve 5-6 cm uzunluğunda. Ayrıca ilk üretilen RoboBee’ye kıyasla da, saniyede 170 kez kanat çırpıyor.
Robot Arıların Kullanım Alanları
Bilinen büyük boyutlu robotların aksine, daha minik boydaki robotlar üzerinde çalışmalar halen daha devam ediyor. Eğer gelişmeler hızlanırsa bu ileri teknolojilere sahip minik robotlar çok çeşitli alanlarda kullanılabilecek.
Tarımda robot arılar:
Robot arıların öncelikle gerçek arılar gibi doğal döngüye katkı sağlaması hedefleniyor. Bu amaç doğrultusunda robot arıların polen taşıması, çiçek döllemeye katkı sağlaması ve sahip oldukları kameralarla mahsullerin konumlarını belirleyebilmesi üzerine çalışılıyor.
Arama kurtarma alanında robot arılar:
Kanatlı robotlar, pervaneli robotlara kıyasla daha hızlı hareket edebilirler ve daha iyi manevra kabiliyetine sahiptirler. Ayrıca daha sessizdirler.Temas ettikleri nesne veya insanlara zarar vermezler. Kanatlı formda olan robot arılar eğer karanlıkta da çalışabilir hale gelirse, arama kurtarma alanında ekiplere büyük kolaylık sağlayacaktır. Aynı zamanda küçük boyutta olmaları nedeniyle, enkaz altında kalanların yerleri hızlıca ve kolayca tespit edilebilecektir.
İstihbarat alanında robot arılar:
İstihbarat alanında ise bilgi toplama ve casusluk amacıyla robot arıların kullanılabileceği düşünülüyor. Bu sayede robot arıların gizli bilgileri toplaması, dinleme cihazı yerine kullanılması gibi amaçlar doğrultusunda tasarlanılabileceği düşünülüyor.
Günümüzde küçük robot teknolojisi hala daha gelişimini sürdürmekte. Bilim insanları robot arıları da geliştirmek üzere çalışmalarına devam ediyor. Eğer hedefledikleri teknolojileri robot arılar üzerinde de hayata geçirebilirlerse, robot arıların da kullanım alanları daha da çeşitlenecektir. Sadece onlar üzerinde de değil, geliştirilen teknolojilerin başka küçük robotlar üzerinde de deneneceği öngörülüyor. Dolayısıyla bu küçük robotları gelecekte de oldukça önemli görevler bekliyor gibi duruyor.
KAYNAKLAR:
https://www.sustainweb.org/foodfacts/bees_are_important/
https://www.woodlandtrust.org.uk/blog/2018/07/why-are-bees-important-and-how-you-can-help-them/
https://www.worldbeeday.org/en/about/the-importance-of-bees.html
https://analyticsindiamag.com/harvard-robobee-black-mirror/
https://en.wikipedia.org/wiki/RoboBee#History
https://www.engadget.com/2019-06-27-harvard-robobee-x-wing.html
https://www.digitaltrends.com/cool-tech/robobee-xwing-robot/
https://www.dw.com/tr/robot-ar%C4%B1y%C4%B1-bekleyen-g%C3%B6revler/a-16990190
https://2ladd.com/2019/11/robot-arilar-gelistirildi-ve-sinirsiz-kullanim-potansiyeline-sahipler/
BENZER YAZILAR
Tarihte Bilinen En Eski Venedik Çizimi
Bu çizim 14. yüzyılda seyahat eden bir keşiş tarafından yapılmış illüstrasyon. Dr. Sandra Toffolo tarafından gün ışığına çıkarıldı.