"Vakit, onu yaşamayı bilmeyenleri öldürür."
Halikarnas Balıkçısı Hayatı
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 17 Nisan 1890 tarihinde Osmanlı’nın köklü ailelerinden birinde dünyaya geldi. Doğmadan önce annesi rüyasında Musa Peygamberi gördüğü için Musa, hiç çocuğu olmayan ve onu çok seven amcasının ismi Cevat ve babasının ismi olan Şakir isimleri alınarak kendisine Musa Cevat Şakir ismi verildi. Doğduğu sırada babasının işinden dolayı Girit’te bulunuyorlardı. 3 yıl sonraysa babası Atina’ya atandı ve belli bir süre burada yaşadılar. Daha sonra Büyükada’ya taşındılar. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra Robert Koleji’nde lise eğitimi aldı. Buradayken edebiyat dünyasına yavaş yavaş adım atmaya başladı.
Kitaplarla arası çok iyiydi ve sürekli okulun kütüphanesinde vakit geçirirdi. Aynı dönemlerde ilk yazısı İkdam adlı gazetede yayımlandı. Kendisi edebiyatla ilgili olmakla beraber ailesindeki diğer bireyler de sanatın farklı dallarında önemli başarılar elde etmişlerdir. Yeğeni Füreya Koral, Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı; bir diğer yeğeni Nejad Melih Devrim, 20. yüzyılının en önemli ressamlarından biri; kız kardeşi Aliye Berger Türkiye’nin ilk gravür sanatçılarındandır. Ayrıca ailenin ortanca kızı olarak dünyaya gelen kız kardeşi Fahrelnisa Zeyd, resim alanındaki çalışmalarından ötürü Tate Modern Sanat Müzesi tarafından “20. Yüzyılın en önemli sanatçılarından biri” olarak anılmıştır.
Cevat Şakir, her ne kadar üniversitede denizcilik üzerine bir eğitim almak istediyse de ailesinin ısrarları üzerine Oxford Üniversitesi’nde Yeni Çağ Tarihi bölümü üzerine eğitim alır. Avrupa’da bulunduğu yıllarda karikatür, çizgi roman ve kapak resimleri çizer. Resme olan ilgisi iyice artmaya başlayınca Roma Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolur ve ilk eşi İtalyan asıllı Aniesi ile tanışarak 1913 yılında evlenir. İtalya’da bir süre yaşadıktan sonra Türkiye’ye geri döner. 1914 yılında maddi zorluklar çekmeye başlayan ailesi, Afyonkarahisar’da bulunan Kabaağaçlı çiftliğine yerleşti ve bu çiftlikte babasıyla tartıştığı sırada Cevat Şakir’in silahından çıkan bir kaza kurşunu babasının ölümüne neden olur. O günü kendisi, öldürücü veya mahvedici anlamlarına gelen “fatal gece” olarak nitelendirir. Bu olay sonrası 14 yıl kürek cezasına çarptırılır fakat verem hastalığına yakalanınca cezasının yarısını çekerek tahliye olur. Cezaevinden çıktıktan sonra ruhsal bir boşluk içine düşer ve içindeki bu boşluğu dergahlara giderek kapatmaya çalışır.
Sürgün Yılları ve Sonrası
1925 yılına kadar çeşitli yazılar yazıp, karikatürler ve resimler çizdi. 13 Nisan 1925 tarihinde Hüseyin Kenan takma adıyla “Hapishanede İdama Mahkum Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler?” adlı makalesi yüzünden halkı askeri isyana teşvik edip askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. İlk olarak ölümle yargılansa da sonrasında cezası Bodrum’a sürgün olarak değiştirildi.
3 yıl sürecek olan sürgünün ilk yarısını Bodrum’da, sonrasını ise İstanbul’da tamamladı. Sürgünde bulunduğu yıllarda Bodrum’u o kadar sevdi ki cezası bittikten sonra bile burada yaşamaya karar verdi ve 1947 yılında çocuklarının eğitimi için İzmir’e yerleşene kadar burada yaşadı. İzmir’de yaşadığı dönemde turist rehberliği ve yazarlık yaptı. Turist rehberliği mesleğinin Türkiye’deki öncülerinden biri olarak anılır.
1971 yılında kendisine Devlet Kültür Armağanı verildi. 13 Ekim 1973 tarihinde İzmir’de vefat etti ve vasiyeti üzerine Bodrum’a defnedildi. Bodrum’a yaptığı katkılardan dolayı şehirde; Halikarnas Balıkçısı Müzesi adlı bir müze, yazarın bir büstü ve heykeli bulunmaktadır.
Cevat Şakir Kabaağaçlı ve Kızı İsmet
Bodrum'a Olan Sevgisi
Geçmişte sürgün, şimdiyse turizm yeri olan Bodrum’a yazarın sevgisi cezasını çekmek için gittiği yıllarda başladı. İnsanlarının samimiliği, doğanın sakinliği yazarı o derece etkiledi ki Antik Yunanca’da Bodrum demek olan “Halikarnas” sözcüğünü mahlas olarak kullandı. Buranın doğasının etkisiyle ressamlıktan iyice uzaklaşıp deniz temalı eserler yazdı. Bodrum’a ekmek için yurt dışından çeşitli fidanlar getirdi. Buraya olan sevgisini “Başka yerlerde ölüp nur içinde yatacağına, burada nur içinde yaşanır” sözleriyle dile getirmiştir.
Edebi Hayatı
Cevat Şakir’in eserlerindeki ana temayı genellikle deniz, efsaneler ve mitoloji oluşturmuştur. Bu yüzden Türk Edebiyatı’nda da deniz öyküleriyle tanınır. Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Vedat Günyol ve Melih Cevdet Anday gibi isimlerle beraber Mavi Hümanizma/Mavi Anadoluculuk hareketini başlatmıştır. Bu düşünce kapsamında, Eski Yunan kültürünün Ege kıyılarında doğduğuna inanılıp kendi kültürümüz olarak benimsenmesi savunulmuştur. Onlar Anadolu’yu felsefenin, kültürlerin temelini oluşturan yer olarak tanımlamışlar ve uygarlıkların kökenini Anadolu olarak belirtmişlerdir.
Halikarnas Balıkçısı Eserleri
Aganta Burina Burinata
Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın ilk romanı olup 100 Temel Eser listesinde yer alan kitapta, denize hayran bir çocuk olan Mahmut’un başından geçenler anlatılır. Kitabın ismi bir denizcilik terimi olan ve “seren direklerinin üst ve alt yelkenlerini tutmak” anlamına gelen ifadeden alınmıştır. Hatıra tekniğinde yazılmış olup deniz ve deniz insanlarına duyulan sevginin anlatıldığı eserde, kimi zaman yazarın gözlemlerinden kimi zamansa kendi yaşamından izler vardır.
Mavi Sürgün
Anı tarzında yazılmış olunan kitapta, yazarın sürgün dönemi ve sonrasında yaşadıkları anlatılır. Sade bir üslubun kullanıldığı eser otobiyografik tarzda olduğu için yazarın kendi düşünce ve felsefesini öğrenmenin yanı sıra, o yıllarda Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma da bakabilme özelliği sağlamasından dolayı tarihsel bir arka plana da sahiptir.
Anadolu Efsaneleri
Eserlerinde sık sık efsanelerden ve mitolojiden yaralanan yazar, bu eserinde de Anadolu toprakları üzerinden anlatılan efsanelere yer vermiştir. Savunucusu olduğu Mavi Hümanizma hareketinin temel ideolojisi olan Anadolu’yu kültür ve medeniyet beşiği olarak benimseme fikrini, eserde anlatılanlarla bir kez daha kanıtlamaya çalışmıştır.
Kaynakça
1) Wikipedia. “Halikarnas Balıkçısı.” Son güncelleme 7 Mayıs 2021.
2) Yetgin, Duygu, Yılmaz, Aysel, Kozak, Nazmi, “Türkiye’de Turist Rehberliğinin Öncüsü: Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı)” (30.06.2018)
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/502023
3) Aktaş, Hacire, “Türk Edebiyatında Mavi Anadolu Hümanizmi” (2020)
BENZER YAZILAR
Sarkazm Nedir?
Sarkazm nedir? Edebiyatta örnekleri nelerdir?
Ruhani Serüven Rehberi Bir Eser: Simyacı
Genç Santiago'nun manevi açlığını giderme hevesindeki edebi yolculuk ve arkasındaki felsefi zihin.