Şiddeti nasıl öğreniriz? Bunun için bir rol model bulur ve onun davranışlarını mı örnek alırız? Şiddetin nasıl öğrenildiğini, gözlemler veya taklitlerle kazanılıp kazanılamayacağını araştıran Albert Bandura’nın Bobo Doll veya Türkçe adıyla Hacıyatmaz deneyini sizin için araştırdık.
Albert Bandura Kimdir?
4 Aralık 1925’te Kanada’da dünyaya gelen Bandura, liseden mezun olduktan sonra British Columbia Üniversitesi'ne gider. Burada derslerin geç saatlerde başlamasından dolayı bir gün kütüphaneye gitmeye karar verir ve hayatı değişir. Burada bulduğu bir broşür sayesinde derslerinden önce gidebileceği bir psikoloji sınıfı olduğunu öğrenir ve kaydolur. 1949 yılında Bolocan Ödülü ile beraber üniversitenin psikoloji bölümünden diplomasını alır. Buradan sonra hocalarının yönlendirmesiyle Iowa Üniversitesine gider ve yüksek lisansını ile klinik psikoloji alanındaki doktorasını burada tamamlar. Bu süreçte hayatının aşkı Virginia Varns ile tanışır ve evlenirler. 1953 yılına gelindiğinde Bandura, Stanford Üniversitesi'nde çalışmaya başlar. Sosyal öğrenme kuramının en önemli ismi olan ve öz yarar teorisi ile tanınan Bandura, 28 Temmuz 2021 tarihinde hayata veda etmiştir.
Bobo Doll Deneyi
Temeli; "bir çocuk ne kadar medya ile ilişkiliyse bu durum onu o kadar çok etkiler" diye açıklanan ekme kuramına dayanan Bobo Doll deneyi, Albert Bandura tarafından hazırlanır.
Bandura ve meslektaşları, Stanford Üniversitesi Anaokulundan yaşları 3 ile 6 arasında değişen, her cinsiyetten de eşit sayıda olacak şekilde toplam 72 çocuğu içeren bir deney oluşturuyor. Deneyin öncesinde çocuklar gözlemleniyor ve 5 puan üzerinden agresif davranışları ölçülüyor. Benzer agresiflik seviyelerindekiler aynı gruba konacak şekilde ayarlanıyor ve deneye başlanıyor.
1. Aşama: Modelleme
72 çocuk sayıları eşit olacak şekilde üç gruba ayrılıyor.
- Agresif davranışların gösterileceği 24 çocuk: 1. Grup
- Agresif olmayan davranışların gösterileceği 24 çocuk: 2. Grup
- Kontrol grubu olup hiçbir davranışın gösterilmeyeceği 24 çocuk: 3. Grup
Davranışların gösterileceği iki gruba her iki cinsiyetten de eşit sayıda çocuk konuluyor.
1. grup ve 2. gruptaki çocuklar erkek ve kadın model olmak üzere ikişer gruba ayrıldı. Her model grubuna altı kız ile altı erkek çocuk konuldu.
1. grupta bulunan çocuklara erkek ya da kadın modelin Bobo Doll diye adlandırılan bir oyuncuğa karşı sergilediği agresif hareketler izletiliyor.
2. grupta bulunan çocuklara ise yetişkinlerin sessizce oturup Bobo Doll yerine daha farklı oyuncaklarla oynadıkları izletiliyor.
3. grup çocukları kontrol grubu olduğundan dolayı herhangi bir davranışa maruz bırakılmıyor.
2.Aşama: Saldırganlık Uyarılması
Üç grup da "hafif saldırganlık uyarısına" maruz bırakılıyor ve ayrı ayrı her çocuğu ilgi çekici oyuncakların bulunduğu bir odaya götürüyorlar.
Her çocuk oyuncaklarla oynamaya başladığı zaman ise deneyci gelerek bunların kendisinin sahip olduğu en iyi oyuncaklar olduğunu ve diğer çocuklara vermeye karar verdiğini söylüyor.
3. Aşama: Gecikmeli Taklit Testi
Yan odada ise oyuncaklar agresif ve agresif olmayan olarak ikiye ayrılıyordu. Agresif olmayanlar arasında boya kalemleri, ayılar ve çiftlik hayvanları bulunuyordu. Agresif olanlarda ise tokmak, dart tabancaları ve 3 metre uzunluğunda bir Bobo Doll yer alıyordu.
Çocuklar odada yirmi dakika kalıyor ve davranışları gözlemlenerek derecelendiriliyordu. Çocukların modeli taklit etmeyen ekstra davranışları da kayıtlara geçiriliyordu.
Bobo Doll Deneyinin Sonuçları
Çocukların her biri oyuncakların olduğu o odada geçirdikleri yirmi dakikalık süreçte gösterdikleri tepkiler, davranışlar üzerinden tekrardan puanlandırılıyor.
- Agresif modeli izleyen çocukların, diğer gruplardaki çocuklara kıyasla daha fazla taklit edilen saldırgan hareketler, tepkiler verdikleri gözlemlendi.
- Agresif model grubundaki kızların; model kişi erkekse eğer daha fazla fiziksel tepkilerde, model kişi kadınsa ise daha fazla sözel tepkilerde bulundukları gözlemlendi. Bunun yanında, Bobo Doll’u ne sıklıkta yumruklandıklarının gözlemlenmesiydi ve bu durumun sonucunda ise cinsiyetin etkilerinin tam tersine döndüğü görüldü.
- Erkeklerin kızlara göre aynı cinsiyetten modelleri taklit etme olasılıkları daha yüksekti.
- Erkeklerin aynı zamanda kızlara göre fiziksel saldırgan davranışları daha çok taklit ettiği de sonuçlar arasındaydı. Sözlü saldırganlıkta ise erkekler ile kızlar arasında çok bir fark bulunmadı.
- Sakin bir kadın ya da erkek modelle vakit geçiren çocuklar, beklendiği gibi hiçbir modelle vakit geçirmemiş olanlara kıyasla daha sakin ve uysal davranışlar sergilediler.
1963 Deneyi
1961 yılında yapmış olduğu Bobo Doll deneyinden iki yıl gibi bir süre sonra Bandura, tekrardan bir deney yapmaya karar veriyor.
Asıl deneyin prosedüründen ve işleyişinden farklı olarak bu sefer çocuklara Bobo Doll’a saldırgan hareketlerde bulunan bir modelin filmi izletildi. Deneyde geçen seferki gibi gruplandırma yapıldı. Grubuna göre filmin sonunda ödüllendirmenin olduğu veya “yapma!” uyarısı ile cezalandırmanın olduğu bir sahne verildi. Kontrol grubu içinse herhangi bir ceza ya da ödül söylenmeksizin film direkt bitirildi.
1963 yılında yapılan deney ile 1961 yılındaki asıl deney arasında büyük bir fark bulunamadı. Görülen tek farklılığın cezalandırma sahnesi ile biten filmi izleyen çocukların modele çok da benzemeyen davranışlarda bulunduğuydu.
Özetle;
Şiddet, maruz kaldığımız zaman hayatımızda bir yer ediniyor. Bu davranışı çevremizde görmemiz bizim de hareketlerimizi şekillendiriyor. Bandura bu deneyi ile şiddete tanık olanların şiddet eğilimi gösterebileceğini ve şiddeti öğrendiğini kanıtlıyor.
Çocuklar üzerinde yapılan Monster Study ve Küçük Albert deneyleri hakkındaki yazılarımızı da okuyabilirsiniz.
Kaynaklar
http://https://tr.wikipedia.org/wiki/Albert_Bandura
http://https://www.simplypsychology.org/bobo-doll.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bobo_bebe%C4%9Fi_deneyi
Bandura, A. (1977). Social Learning Theory. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
BENZER YAZILAR
Sanat, Bilim ve Teknolojinin Buluşması: Nanosanat
Nanosanat nedir? Nasıl yapılır? Türleri nelerdir? Online gezilebilecek nanosanat eser sergileri bu yazımızda.
Venüs ve Eros İle Alegori
16. yüzyılın ressamlarından Bronzino’nun kültürlü, seçkin tabakaya hem ders hem de zevk vermek amacıyla yaptığı eserleri