Almanya’nın sanat şehirlerinden, Elbe Nehri’nin en güzel kıyılarından biri sahip olan Dresden, savaşta yaşadığı yıkımla yeniden doğan şehir olarak da biliniyor. Eski bir tarihe sahip olan şehir bulunduğu Saksonya Eyaleti’nin başkenti. Protestanlığın doğum yeri olan bu şehir, mimarisi ve sanat eserleriyle Almanya’nın görülmesi gereken şehirlerinden birisi.
Dresden'in Tarihi
Dresden hakkındaki ilk yazılı kaynaklar 1200’lerden kalma resmi evraklar. Uzun yıllar yerleşimin olduğu bir şehir bölgesi olmayan Dresden, 1270’te Meisen Kontluğu’nun ev sahibi oldu. 1485’te Saksonya Düklüğü’nün başkenti olmasıyla Dresden önem kazandı ve 1549’da resmi olarak şehir oldu. Bu tarihten sonra Dresden, coğrafi konumu ve başka nedenlerden dolayı birçok farklı ülkenin ve savaşların etkisi altında kaldı. 18. yüzyılda Saksonya’nın önemli krallarından Augustus, Dresden’i bulunduğu Elbe Vadisi’nin Floransası yapmak istedi. Bunun için Avrupa’nın iyi sanatçılarını Dresden’ getirdi ve Dresden’in bir sanat şehri olarak gelişmesi amacını gerçekleştirdi. 19. ve 20. Yüzyıllarda Alman İmparatorluğu’nun bir eyaleti olan Saksonya’nın başkenti Dresden oldukça hızlı bir şekilde gelişti ve nüfus artışı yaşadı.
Martin Luther
Hristiyanlık tarihinin önemli isimlerinden biri olan Martin Luther de şehrin önemli simgelerinden biri. Dresden’de 1483 ve 1546 yılları arasında yaşayan Martin Luther, dönemin önde gelen din bilimcilerindendi. Aynı zamanda üniversitede profesör olan Luther, o zamanlar tek Hrıstiyanlık kilisesi olan Katolik Kilisesi’nin bazı uygulamalarını yanlış bulmaya ve eleştirmeye başladı. Katolik Kilisesi’ne karşı olduğu bildirileri üniversitede yaymaya başladı. Böylece bir reform başlatmış oldu. Bu reformla beraber Martin Luther, Protestanlık mezhebinin kurucusu oldu ve Protestanlığın babası olarak bilindi.
Martin Luther heykeli ve arkasında Fraunenkirche
Martin Luther’in meşhur konuşmalarını yaptığı meydanda bir heykeli bulunur. Aynı meydanda ayrıca Protestanlığın ilk kilisesi olarak bilinen Fraunenkirche (Kadınlar Kilisesi) de yer alıyor. 11. yüzyılda inşa edilmiş orijinali İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılan kilise 50 yıl boyunca savaş hatırası olarak kaldıktan sonra 2005 yılında, aslına bire bir uygun olarak tekrar inşa edildi. Ayrıca kilise için özel olarak tasarlanan org ile 1736 yılında ünlü müzisten Johann Sebastian Bach büyük bir konser verdi. Şehrin en önemli ve ihtişamlı yapılarından biri olan kilisede, günümüzde konserler düzenleniyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda Dresden ve Yıkım
İkinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Almanya sınırları içinde bulunan Dresden, bölgede yıkımın başkenti oldu. Tam bir katliamın olduğu şehre, İngilizler ve Amerikalılar tarafından 4 bin ton bomba atılırken çıkan yangınların yoğunluğundan dolayı 25000 kişi boğularak öldü. Halen tartışmalı bir konu olan Dresden’in bombalanması sonucunda ölen fazla sayıda sivil, savaş sonrasında çok büyük gündem yarattı. Şehrin çoğu yıkılırken, sadece kalıntıları bile temizlemek birkaç yıl sürdü. Doğu Almanya döneminde de birçok yeri yapılmamış bir halde kalan şehir, ancak 1970’li yıllarda tekrar inşa edilmeye başlandı. Bütün önemli yapıların tasarım bilgilerini saklayan Almanya, ilerleyen yıllarda Dresden’i neredeyse savaştan önceki haliyle bire bir şekilde inşa etti. Böylece bir zamanların sanat şehirlerinden biri olan Dresden, göz alıcı mimarisine tekrar kavuştu.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Dresden
Dresden'in Önemli Yapıları
Dresden Kalesi ( Residenzschloss)
En çok turist ziyaretine uğrayan yerlerden biri olan Dresden Kalesi, Rönesans döneminde, 1709 ile 1722 yılları arasında inşa edildi ve Saksonya Eyaleti’nin yönetici olan Wettin Ailesi’nin uzun yıllar boyunca evi oldu. Savaş sonucunda yıkılan binanın restorasyonu çok uzun sürdü ve son halini 2013 yılında aldı. İçinde çok sayıda ve değeri yüksek parçaların bulunduğu 5 tane müze yer alıyor. Resimlerin de sergilendiği müzelerde Picasso, Michelangelo, Rembrandt ve daha birçok sanatçının eserleri de bulunuyor. İçinde Türk Odası’ da bulunan müzede, Osmanlı İmparatorluğu’na ait yüzlerce eser sergileniyor.
Fürstenzug
Şehirde bir binanın duvarında yer alan Fürstenzug isimli eser, Saksonya’yı yöneten Wettin Hanedanı’nın üyelerini bir geçit olarak sergileyen duvar resmi. 1871-1876 yılları arasında yapılan bu resim, 1900’lü yılların başında, dış etkenlerden korumak için 23000 tane porselenle değiştirildi. Bu değişimden sonra dünyanın en büyük porselen sanat eseri olan resim, 102 metre uzunluğunda.
Dresden, rokoko mimarisinin güzel örneklerinden, 1700’lü yıllarda inşa edilen ve içinde birçok değerli sanat eserinin sergilendiği Zwinger Sarayı, 1800’lü yıllarda inşa edilen ve içinde Monet, Van Gogh, Munch gibi ressamların eserlerinin bulunduğu modern sanat müzesi Albertinum gibi birçok tarihi bina ve sanat eserine de ev sahipliği yapıyor.
Fürstenzug
Günümüzde Dresden yalnızca tarih ve sanat için değil ekonomik açıdan da önemli bir şehir. Almanya’nın ekonomik olarak en dinamik şehirlerinden biri. Özellikle teknoloji ürünlerinin ucuza alınabileceği bir yer olan Dresden’e, çevre ülkelerden de birçok ziyaretçi geliyor. En çok ziyaretçiyi ise Mayıs, Haziran ayları ve Noel dönemi çekiyor.
Ek olarak Noel dönemi şehirden göz kamaştırıcı manzaralar.
Kaynaklar
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51472312
https://www.nytimes.com/2020/02/13/world/europe/dresden-germany-anniversary.html
BENZER YAZILAR
Hollanda'nın Rengarenk Kasabaları: Volendam - Edam - Marken
Amsterdam'a çok yakın konumda bulunan, güzel sokakları, rengarenk evleri, sanat ve tasarım kokan ambiyansı ve yemyeşil kırlarıyla Volendam, Edam ve Marken ziyaretçilerine görsel bir şölen yaşatıyor.
Topraktan Kadehe: Şarap İçimi
Yemeklerin lezzetini katlayan, tek başına tüketildiğinde de ayrı bir keyif unsuru şarabın içiminde dikkat edilen unsurlar ve kadehin önemi.
