Gabriel Garcia Marquez Kimdir ?
 
Gabriel Garcia Marquez,6 mart 1927'de Kuzey Kolombiya'nın Arataca kasabasında,yoksul bir aileye doğdu. Ortaokulu Barranquilla'da,liseyi ise burslu olarak Bogota'da okudu. Üniversiteyi Kolombiya Üniversitesi'nde ve Cartagena Üniversitesi'nde hukuk ve gazetecilik okudu. Fakat öğrenimini yarıda bıraktı.
1948 yılında gazeteciliğe başladı. 1950 yılında ise El Espectador gazetesinin Roma ve Paris muhabirliğini yaptı. 1954 yılında işi nedeniyle Roma'ya gitti. Hayatının büyük bir kısmını Paris,Venezuela ve Mexico City olmak üzere yurtdışında geçirdi.
Yazdığı romanlar ile adından söz ettirmesine rağmen gazetecilik mesleğine devam etti. 1958 yılında Kolombiya'ya döndü ve Venezuela'nın başkenti olan Caracas'ta gazetecilik yapmaya devam etti. 1960 yılında Mexico'da hem senaryo hem de gazetecilik yapmaya devam etti. 1973 yılında Barcelona'ya taşındı. Daha sonrasında 1983 yılında Marquez,Latin Amerika'da ''büyülü gerçeklik'' olarak isimlendirilen akımın adından sıkça bahsedilen yazarlardan biri olmuştur. Yazılarında kullandığı üslup öyle zengin olma niteliği taşımıştır ki nesir tarzında yazarken bile şiir kadar güçlü,büyülü bir yazı ortaya koymuştur. 
1967 yılında yayıma giren ''Yüzyıllık Yalnızlık'' eseri ile dünya çapında popüleriteye kavuşmuştur. Kitabı ilk yayımlandığında yoksul bir yaşam süren Marquez,kitabından elde ettiği gelir ile tüm borçlarını başarmıştır. ''Yüzyıllık Yalnızlık'' 30 farklı dilde basılmıştır ve 50 milyondan fazla satılmıştır. Hatta Newyork Times gazetesi,Eski Ahitten sonra mutlaka okunması gereken bir eser olarak tanımlanmıştır. 
1985 yılında kaleme aldığı '' Kolera Günlerinde Aşk '' adlı romanı Holywood tarafından çok beğenildi ve haklarını alabilmek için çok çaba sarf ettiler. Seott Steindorf isimli yapımcı üç sene boyunca yazardan izin koparmaya çalıştı ve sonunda amacına ulaşarak izni aldı. 2007 yılında roman sinemaya uyarlandı.
Marquez,yazdığı romanlarla birden fazla ödüle layık görüldü. 1972 yılında Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü'nü kazandı. ''Kırmızı Pazartesi '' romanıyla da 1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı. 
1989 yılında Eski Büyük Kolombiya Devlet Başkanı Simon Bolivar'ın yaşamının son demlerini anlatan ''Labirentindeki General'' isimli kitabını kaleme aldı.
1958 yılında Mercedes Borcha Pardo ile hayatını birleştirdi. Rodrigo Garcia ve Gonzalo adında iki çocuk sahibi oldu.
Gabriel Garcia Marquez.17 Nisan 2014 tarihinde aramızdan ayrıldı.
Kırmızı Pazartesi Konusu
Bayardo San Roman zengin bir aileye mensuptur. Evlilik hazırlıkları yaparken evleneceği kişinin bekaretini kaybettiğini öğrenir ve bu durumu gelinin iki erkek kardeşi ile paylaşır. Herkesin bildiği bir cinayete doğru adım adım olaylar gelişir.
Kırmızı Pazartesi Özeti
Olay akışı  Santago adlı karakterin ağzından anlatılıyor. Bayardo San Roman,şehre yeni taşınan birisidir. Oldukça varlıklı bir aileden gelmektedir ve bu durum halk tarafından onun birnevi gizemli olduğu kanısına varılır. Mesleğinin ne olduğunu kendisi bile nitelendirememektedir.
Halk arasında dedikodulara kulak kabartır ve herkese evlenecek birini aradığını söyler. Bir gün meyhanede çakırkeyif olan Bayardo,meyhanenin önünden geçen Angelo Vicario'yu görür ve orada bulunan insanlara onunla evleneceğini söyler. Fakat bu dediğine kimse inanmaz. Çünkü Bayardo oldukça sarhoştur.
Heyecanla süren evlilik hazırlıklarının sonucunda Bayardo ve Angelo evlenir. Fakat evlilikleri sadece 6 saat sürmüştür. Bayardo, Angelo'nun bakire olmadığını öğrenir ve onu aile evine geri götürür. Ailesi tarafından soru işaretleri ile karşılanan Angelo,abilerine bekaretini Santiago Nasar'ın bozduğunu söyler. Fakat olay hakkında daha fazla ayrıntıya girmez. Bundan sonra Pablo ve Pedro bıçaklarını yanlarına alarak Santiago Nasar'ı öldürmek için yola çıkarlar. 
Pablo ve Pedro,Santiago'nun piskopos'u gemiden karşılayacaklarını biliyorlardır. Sabahın erken saatinde açık olan tek yer Clatilde Armante'nin meyhanesidir. Santiago Nasar,nasıl olsa buradan geçecek düşüncesi ile meyhanenin önünde beklemeye başlarlar. Pablo ve Pedro aslında çok iyi kalplidirler. Santiago Nasar'ı öldürmeye hiç razı değillerdir. Kendilerini birinin durdurması için o ana kadar karşılaştıkları herkese söylerler. Fakat onları kimse durdurmaz. Öldürüleceğini Santiago haricindeki herkes bilmektedir.
Pablo ve Pedro'nun Santiago'yu öldürmek için beklediklerini gören belediye başkanı onları vazgeçirmek için yanlarına gider ve bıçaklarını ellerinden alır.Pablo ve Pedro buna rağmen yeni bıçaklar alıp tekrardan Clatilde Armenta'nın meyhanesine geri dönerek Santiago Nasar'ı beklemeye devam ederler.
Santiago Nasar bu sırada en yakın arkadaşı olan Cristo Bedoya ile evlerine doğru yürümektedir. Ardından Bedoya ile yolları ayrılır. Meydana doğru ilerlerken nişanlısı Santiago'nun evine çağırır. Olaydan haberdar olan nişanlısı Santiago'nun kendisine yazdığı mektupları biriktirdiği bir kutuyu Santiago'nun eline tutuşturur ve ağlayarak gitmesini söyler. Santiago olaylardan haberdar olmadığından oldukça şaşırır ve kafasında soru işaretleriyle evine ulaşmak üzere yola çıkar. Bu sırada Pablo ve Pedro onu takip etmektedir. Santiago Nasar evine ulaştığında arkasından Pablo ve Pedro koşmaktadır. Annesi baktığı açıdan sadece Pablo ve Pedro'yu görmüştür ve korkuyla kapıyı kapatır. Diğer taraftan gelen Santiago'yu görmemiştir. Santiaho'yu oracıkta sayısız bıçak darbesiyle öldürürler.
Kitap İle Film Arasındaki Farklar 
Kitapta Pablo ve Pedro daha çok işlenir. Fakat filmde sadece cinayet günü yaptıklarına tanık oluruz.
Kitapta Bayardo eşi benzeri olmayan,gizemli biri olarak tanıtılır. Fakat filmde sıradan kıyafetler giyen,yıpranmış bir görünüşe biriymiş gibi lanse edilir.
Kitapta,Vicario ailesinden bir kişi,Bayardo'nun ailesinin varlığını kanıtlamak amacıyla onları kasabaya davet eder. Filmde bu olaya yer verilmez.
Kitapta, Santiago Nasar'ın ilk aşkı olan fahişe Maria Alejandrina Cervantes'in adından sıkça söz edilir. Santiago bu aşkından babasından yediği dayaklarla vazgeçmek zorunda kalacaktır. Filmde bu olay işlenmez.
Kitapta son dakika öldürüleceği haberini vermek için Santiago'nun doktor arkadaşı kendisine yetişmeye çalışır. Fakat Santiago nişanlısının evine girdiğinden ona haberi veremez. Filmde ise doktorun kolunu bir hasta çekiştirir ve doktor bu nedenle Santiago'ya haberi veremez.
Kitapta Angela ablalarına bakire olmadığını paylaşır. Ablaları bu durumu Bayardo'nun fark etmemesi için bazı malzemeler ve tarifler verirler. Fakat Angela son anda bunu yapmaktan vazgeçer. Filmde bu olayı da görmeyiz.


BENZER YAZILAR

Britanya'nın En Yaşlı Destanı: Beowulf

Epik destan türünün ilk örneği Beowulf'un Dünya Edebiyatı'ndaki ayrıcalıklı yerinin tarihi süreçte kazandığı önem ve popülaritesi.

Tomris Uyar: Duyarlı ve Bağımsız Bir Öykücü

Tomris Uyar paylaşılamayan kadın olarak bilinmesinin ötesinde, duyarlı, bağımsız ve başarılı bir öykücü.


Paylaş