Kış Uykusu, Beyza’nın Kadınları, Tehlikeli İlişki, Dorian Gray'in Portresi, Veronika Ölmek İstiyor, Masumiyetin İntiharı filmlerini içinde bulundurdukları ve bize anlatmak istedikleri psikolojik öğeleriyle inceledik.

Çoğu film içinde çok fazla psikolojik öğeler barındırır. İnsanın bilinçaltı bir kara kutudur. Biz de hayatımızda bu kara kutulara çok fazla şey gömeriz. Bazı filmlerde de nasıl bizim içimizdeki gizli kimlikleri ortaya çıkardığına şahit oluyoruz. Aşağıda yer verdiğimiz 6 filmde de bu gömülmüş kara kutuların nasıl ortaya çıktıklarını ve ortaya çıktıklarında neler olabileceğini görmekteyiz.

1) Kış Uykusu - Nuri Bilge Ceylan (2014)

2014 Uluslararası Cannes Film Festivali Altın Palmiye sahibi ve Imdb puanı 8,1 olan Kış Uykusu, Nuri Bilge Ceylan’nın diğer filmleriyle kıyaslandığında içinde daha çok diyalog barındıran filmdir. Haluk Bilginer, Melisa Sözen, Demet Akbag’ın başrollerinde olduğu bu film batılılaşma seviyesinin düşük olduğu bir bölgede yaşayan Aydın karakterini ve aynı zamanda karakterin ailesinin batılılaşma çabasını filmde görmekteyiz.

Aydın’ın kız kardeşi ve eşiyle yaşadığı çatışma ve kavgaların sebebinin genel olarak karakterlerin bilinçaltında yatan ve gizlemeye çalıştıkları öfkelerinden kaynaklandığını görüyoruz. Kendi içlerinde yaşadıkları varoluş sıkıntıları, batılılaşma çabalarıyla da birleşince ateş ve barut misali bir patlama yaratıyor. Karakterler hem birbirlerini hem de birbirlerinin geçmişlerini kurcalarken, hayatlarının kapana kısılmışlığının sergilenmesi karakterlerin suratına tokat gibi çarpıyor. İnsan psikolojinin ağırlığını derinden hissediyorsunuz.

2) Veronika Ölmek İstiyor - Emily Young (2009)

Başrolünde Sarah Michelle Gellar’ın yer aldığı film Paulo Coelho’nun aynı isimli romanından uyarlanmıştır. Imdb puanı ise 6,4’tür. Sovenya’da ailesi ile birlikte yaşayan çevresine hapsolmuş, kendini yaşamayan ve hayatına sıkışmışlık hissiyle yaşayan bir kadının değişim hikayesi. Veronica artık hayatının sonuna gelmiş ve intihar girişiminde bulunmuştur ama bu onun dönüm noktası olur.

İntihar girişimden önce hayatına boyun eğen, değiştirmek için çaba sarf etmeyen, sadece şikayet ederek yaşamını sürdüren kısacası tipik histerik özellikler gösteren bir kadındır. Ailesinin daha az travmatize olması için kendini öldürmek adına uyku ilaçlarını tercih etmiş bir kadın. Burada bile hala başkalarını düşünmeye odaklı biri. Psikoloji dilinde Veronica’nın kimliği için ''ipotekli kimlik'' diyebiliriz.

Ailesinin küçük yaşlardayken boşanmasını engellemiş ve bu engellenme doğrultusunda ailesinin baskısı altında hep ezilmiş bu yüzden de ebeveynlerinin kendi kimliği üzerinde hak sahibi olmasını kabul etmiştir. Filmin sonlarında ise Veronica’nın bu girişiminden sonra kendine ait kimlik bulma yolcuğunda daha emin adımlarla ilerlediğini görüyoruz.

3) Dorian Gray'in Portresi - Oliver Parker (2009)

Oscar Wilde'ın yayımlanan aynı isimli felsefik romanından uyarlanmıştır. Başrolünde Ben Barnes’in oynadığı film Imdb’den de 6,3 puan almıştır. Filmin başrolü olan Dorian Gray sevgisiz bir ortamda büyüyen bir çocuktur. Buna kıyasla yüz güzelliği o kadar mükemmeldir ki herkesi kendine hayran bırakmaktadır. Başlarda iyi biri olan Dorian sonraları olaylara ve kişilere karşı çok duyarsızlaşır. İlgisiz bir ortamda büyümesi Dorian’ı insanlara karşı giderek ilgisizleştirmiştir.

Bir kadına aşık olur, ona başlarda iyi davranırken daha sonra tavırları birden ona karşı kötüleşmeye başlar. Bu da yine filmde bilinçaltının derinliklerinden gelen yaşantılarıyla açıklanmaktadır. Hatta aşkının intihar etmesinden kendini sorumlu tutmaktadır ve bu onun egosunu tatmin etmektedir. Dorian aynı zamanda kendi portesine aşık olmuş bir adamdır.

Zaman geçtikçe yaşlanan Dorian, kendisi yerine portresinin yaşlanmasını istemektir. Portre Dorian’nın alter egosunu temsil ederken yaşlanma bu alter egoya savaş açar. Bir efsane olarak bilinen Faust, sonsuz güzellik için şeytana ruhunu satar. Dorian da tam bunu yapar, güzelliği için ruhunu şeytana satar. İşlediği günahlar bu portreye bir çizik olarak yansır ve bu çizikler portrede yaşlanma belirtisi olarak görülür. Wilde'ın haz ilkesine yaptığı göndermeler bizi çok derinden etkilemektedir.

4) Tehlikeli İlişki - David Cronenberg (2011)

Başrollerinde Michael Fassbender, Keira Knightley, Viggo Mortensen’ın yer aldığı filmin Imdb puanı 6,4’tür. Carl Gustav Jung ve Sigmund Freud beraber mesleklerini yürüten iki psikiyatrdır. Bu ikili psikanalizin temellerini oluşturmaya çalışmaktadırlar. Bu sırada psikolojik olarak düzensiz bir yapıya sahip olan 18 yaşındaki Sabrina ile tanışırlar. Sabrina’yı babası histeri nöbetleri yüzünden hastaneye yatırır. Sabrina bu ikili arasında bir denek rolü üstlenir.

Psikiyatrinin dışında aslında psikolojinin etik ihlallerinin çok fazla yer aldığı bu filmde Sabrina’nın bu hastaneye gelmesiyle bu ihlaller başlamıştır ve kendilerini bir yasak ilişkinin içinde bulurlar. İçgüdülerin ve insan doğasını keşfetmek adına her bir karakterin kendi iç dünyasıyla yüzleşmesini film aracılığıyla görmekteyiz.

5) Masumiyetin İntiharı - Sofia Coppola (1999)

Başrollerinde Kirsten Dunst, James Woods, Kathleen Turner’ın yer aldığı bu film, Imdb’den 7,2 puan almıştır. Sofia Coppolla’nın ilk filmi olan Masumiyetin İntiharı sıradan bir kasabada 5 kızı olan bir ailenin hikayesini anlatmaktadır. Herkes hayatına normal bir şekilde devam ederken kız kardeşlerin en küçüğünün intihar etmesiyle kızların hayatı da değişmiştir.

Kızların kendi kadınlıklarını keşfetmesini, cinsel kimliklerini öğrenmesini, ilk terk edilişlerini görüyoruz. Ergenliğin getirdiği dönemleri nasıl yaşayamadıklarına şahit oluyoruz. Kızların aralarında çok yaş farkı olmasına rağmen, yani farklı gelişim dönemlerinde olan bu kızların, hayatları baştan sona aynıdır. Aynı kıyafeti giyeler, aynı kuralları yaşarlar, hatta kasabalılar bile tek tek isimleriyle hitap etmek yerine hepsine ''The Girls'' diye seslenmektedirler. Bu bir olma durumu ise kendi kimlik ayrışmalarına ulaşmasında kızlar için güçlük yaratmaktadır.

Bu kendi içlerinde yaşadıkları çatışmaların onları nasıl bir trajik sona ittiğini de filminin son sahnelerinde görüyoruz.

6) Beyza’nın Kadınları - Mustafa Altıoklar (2006)

Başrollerinde Haldun Boysan, Demet Evgar, Asli Bayram yer aldığı bu film, Imdb’den 6,2 puan almıştır. Filmin asıl teması aslında dissosiyatif kişilik bozukluğu olan bir kadını anlatmaktadır. Yani başlarda Ayla daha sonra Beyza diyebileceğimiz karakter kişilik bölünmesi yaşayan bir kadındır.

Yurtta yaşadığı zamanlar bütün hayatına yön veriyor aslında, Freud’un da dediği gibi çocukluk yıllarında yaşadığı olaylar kişiliğinin oluşumunda önemli bir rol oynuyor. Aslında Beyza çok pasif bir kadınken içinde barındırdığı diğer karakterler böyle değil, diğer karakterler daha cesaretli daha agresif. Bazen kendi içlerinde birbirleriyle konuşuyorlar. Kişilik bölünmesinin bir kadında nelere tesir ettiğini Beyza’nın Kadınları filmi bizim için gözler önüne seriyor.

Bu anlattığımız 6 film psikoloji severler çok şey öğretebilecek filmler. Hem de sıkıcı değil aksine su gibi akıp geçen filmler eğer izlemeye karar verdiyseniz şimdiden size iyi seyirler diliyoruz.


BENZER YAZILAR

Sinemayla Yaşanmış Bir Hayat: Agnes Varda

Bir asra yakın ömrüne eşsiz bir film külliyatı sığdırmış yönetmen Agnés Varda’nın yaşamına, görüşlerine ve filmografisine dair detaylar.

Oh Captain! My Captain! Dead Poets Society Film İncelemesi

Türkçeye "Ölü Ozanlar Derneği" olarak çevrilen, verdiği öğretiler ile eğitimin sadece akademik bilgilerden oluşmadığını gösteren ve kendi sesimizi bulmamızda yardımcı olacak filmin eleştirisi


Paylaş