Her geçen gün dünyaya verdiğimiz zarar ne yazık ki katlanarak artıyor. Bu zararın önüne geçmek için kişisel olarak yapabileceklerimizden biri ise hayatımızda sürdürülebilir ürünlere yer vermek. Bu yazımızda bu ürünleri ve özelliklerini ele aldık.

Sürdürülebilirlik kavramı Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu'nun 1987 yılında yayınladığı "Ortak Geleceğimiz" isimli raporunda kullanıldığında bütün dünyanın ilgisini çekmeye başladı.

Sanayileşmenin ekosisteme olan etkilerinin göz önüne alınmaya başlamasıyla aslında ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuz anlaşıldı. Durumun ciddiyetini 16. İstanbul Bienaline de konu olmuş Pasifik Okyanusu'nda bulunan çöp yığınının büyüklüğünün neredeyse Türkiye'nin 2 katı olduğunu duyunca anlayabiliyoruz.

Peki biz bir birey olarak aşırı üretim ve tüketim sonucunda ortaya çıkan kirliliğin önüne nasıl geçebiliriz?

Sürdürülebilir Ürün Nedir?

Sadece kalite ve ekonomik kriterlere göre değil hem sosyal hem de çevresel faktörler dikkate alınarak inovatif yaklaşımlarla üretilen ve iyileştirilen ürünlere sürdürülebilir ürün deniyor. 

Bu ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddelerden tutun üretim sırasında kullanılan enerji kaynağına kadar birçok etken bir ürünün sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilir.

Sürdürülebilirlik kavramının 3 temel bileşeni; çevre koruma, ekonomik büyüme ve sosyal gelişim bir ürünün tasarım, üretim ve dağıtım süreçlerine entegre edilebilir.

Ekolojik Sertifikalar

Ekolojik sertifika, endüstriyel ya da tarımsal ürünlerin tüm aşamalarında insana ve insanın içinde bulunduğu ekosisteme hiçbir şekilde zararlı kimyasal girdi, katkı maddesi ya da yöntem kullanılmadan üretimi yapılan kontrollü ve denetlenmiş ürünlere akredite kuruluşlar tarafından verilen sertifika olarak geçiyor. 

Ülkemizde devlet destekli faaliyet sürdüren TÜRCERT tarafından birçok belgelendirme işlemi yapılırken ekolojik sertifikalar üzerinde oldukça güvenilir bir kurum olan Ecomark ise şu alanlarda belgeleme hizmeti veriyor:  

Bu sertifikalara sahip firmaların, ürünlerinin her aşamasında gerek insan sağlığına gerekse dünya ekosistemine zararlı madde bulundurmadan üretildiğini söyleyebiliriz.

Tüketiciler olarak bu sertifikalara gerekli özeni gösterir, firmalara bu sertifikaları almaları konusunda talepte bulunursak karbon ayak izimizi azaltma konusunda büyük bir adım atmış oluruz. 

Tekstil Sektöründe Sürdürülebilirlik

Tekstil sektörü, petrol sektöründen sonra dünyanın en büyük 2. kirleticisi konumunda ve ne yazık ki plastik sektörü kadar göz önünde bulunmuyor. Toplam küresel emisyonların yüzde 7'si bu sektörden kaynaklanmakta. Bunun yanında tekstil sektörü aynı zamanda dünyanın en büyük 2. su kaynakları kirleticisi. 1 tshirtün üretiminde yaklaşık 2700 litre su kullanılırken 1 kot pantolon için bu miktar 7000 litreye kadar çıkıyor.

Böyle büyük etkisi olan sektör ne yazık ki aynı zamanda yılda yaklaşık 15 milyon ton atık üretiyor, bununla birlikte bugün bir parça giysinin yaklaşık kullanım süresinin 3 yıl olduğu da dile getiriliyor. Teknolojinin gelişmesi ve online alışverişin oldukça yaygınlaşmasıyla birlikte tekstil ürünlerinin kullanım süresi azalırken ortaya çıkan atık miktarı katlanarak artmaya devam ediyor.

Tekstil, hazır giyim sektörünün yakın zamanlarda bu konu ile ilgili önlem almaya çalıştığını görebiliyoruz ancak hızlı moda (fast fashion) olarak bilinen konseptin gün geçtikçe daha çok yaygınlaştığını ve sosyal medya platformlarındaki influencerlar tarafından teşvik edildiğine tanık oluyoruz.

Sürdürülebilir Yaşam İçin Giyim Alışkanlıklarımızda Neler Yapılabilir?

Bu üretim ve tüketim çılgınlığının önüne geçebilmek için yapabileceğiniz birkaç eylem ise:

Unutmamalıyız ki neredeyse her sektörde tüketiciler üreticilerin hareketlerini kontrol eder. Bizler talep ettiğimiz ve sesimizi yükselttiğimiz sürece bu tarz sorunlara dikkat çekebiliriz.

Kozmetik Sektöründe Sürdürülebilirlik

Kozmetik sektörünün ürettiği en büyük problemlerden biri ise ambalaj atığı. Gerek ambalaj atığının hammaddesi gerekse doğada çözünür olup olmaması bu sorunun dikkat çekilmesi gereken noktalarından sadece birkaçı. Sürdürülebilir kozmetikler paraben, BHA ve BHT, sodyum lauril sülfat, petrokimyasal ürünler, formaldehit, alüminyum, silikon, ftalatlar, MEA (monoetanolamin), pigmentasyon boyaları gibi içerikler kullanılmadan üretiliyor. Kozmetik sektörüne bakıldığında göz önüne alınması gereken 4 nokta bulunuyor:

Bu aşamalardan ambajlama bilinçli tüketiciler tarafından en çok dikkate alınan sorun iken nihai ürünün biyoçözünürlüğü en az dikkat çekiyor.

Biyoçözünürlük probleminin en dikkat çekici örneklerinden birisi ise kozmetik ürünlerde kullanılan peeling etkili mikroplastiklerin birçok filtreden geçip denizlere karışması ve sonucunda balıkların midelerinde bulunması. Okyanusları gözle görünür kirletmek yeterli değilmiş gibi gözle görülmeyen şekilde de kirletmeye devam ediyoruz. Balıkçıl hayvanların kimi zaman vücutlarına dolanmış kimi zaman midelerini işgal etmiş şekilde bulunan plastik atıklar da bu sorunun bir parçası.

Sürdürülebilir, Doğa Dostu Markalar

WWF

“İş dünyasında kirleten olmasın; kirleten finanse edilmesin, iyi üretene pozitif ayrımcılık yapılsın.” mottosunu kullanan WWF gerek kendi ürettiği ürünlerde gerekse birden fazla sektörde üretilen ürünler için bu düşünce ile harekete geçilmesi gerektiğini öne sürüyor.

WWF, trafik ihlallerinin ve kazalarının önüne geçilmesi için uygulanan denetlemelerin, doğanın yok olmaması için de devreye alınması gerektiğini savunuyor.

Takip sistemlerinin oluşturulması, Çevre Bakanlığı bünyesinde sürdürülebilirlik puanlama sisteminin kurulması, yatırımların şeffaflaşması gerektiğini savunurken tedarik zinciri satın alma kriterlerinin belirlenmesi, üreticilerin dönüşümüne destek olunması ve denetimlerin ortak bir sistem doğrultusunda yapılmasının öncelik taşıması gerektiğini de vurgulamayı ihmal etmiyor.

WWF'in kendi sitesinden alışveriş yaptığınız taktirde bir ürünün üretim sürecinde normal bir üretime kıyasla ne kadar daha az su ve alan kullanıldığına dair bilgilere detaylı bir biçimde ulaşabiliyorsunuz bu da firmanın şeffaflığını artırırken tüketicinin güvenilirliğini kazanıyor.

Lenzing Grubu

Lenzing Grubu, çevre dostu ve yenilikçi teknolojilerle özel elyaflar üretirken sektörün sürdürülebilir elyaf üretimi konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Lenzing’in çevreye duyarlı ürünlerinden biri olan EcoVero elyafları, sürdürülebilir ormanlık alanlardaki ağaçlardan elde ediliyor. FSC veya PEFC sertifikalarına sahip olan bu ağaç kaynakları, jenerik viskona oranla emisyon ve su üzerinde daha düşük etkiye sahip. Grubun, Tencel Modal ve Tencel Liyosel elyafları da, yine sertifikalı ve kontrollü ağaç kaynaklarından elde ediliyor.

İpeker

İpeker, 146 farklı kumaş türü için ayrı ayrı Avrupa Vejetaryen Birliği tarafından onaylı Vegan V-Label Sertifikası’nı alarak dünyada bir ilke imza attı.

Vegan tekstil süreçleri, hayvanların insanlara yönelik bir mülk olmadığı ve bedenlerinin bir parçasının dahi insan konforuna yönelik kullanımına açık olmadığını savunan bir yapıda kumaş üretmeyi kapsıyor. İpeker, Blue Balance Sustainability Program adını verdiği çalışma kapsamında, okyanus ve atmosfer arasında yaşayan her canlı için dengeyi hedefliyor. Balance VTP; zamandan yüzde 55 kazanım, yüzde 31.8 oranında su tasarrufu ve yüzde 60.2 oranında enerji tasarrufu sağlıyor.

Taypa Tekstil

Taypa, Damla ile Yıkama Teknolojisi sayesinde, bir parça ürünü sadece 1 bardak su ile yıkamayı başarıyor.

2018’de yeni nesil yıkama makinesi oranını toplamda yüzde 80’e çıkaran şirket, bu sayede taş ve kimyasal kullanımını yüzde 40 oranında azalttı. Ozon ve lazer teknolojisi kullanarak hayata geçirdiği sürdürülebilir yıkama yöntemi ise, yıkamaya gerek kalmadan benzer efektlerin elde edilmesini sağlıyor. Bu sayede, su kullanımı yüzde 65, kimyasal kullanımı yüzde 80, enerji kullanımı ise yüzde 20 azaltmayı başarmış durumda.

Kapbula

Organik bebek giyim markası Kapbula şeffaf üretim sürecini destekleyen, geri dönüşütürülebilen, sürdürülebilir ürünler üretiyor. Bunun yanında İstanbul’da başlayan satış faaliyetlerini 2015 itibari ile yurtdışına da taşımayı başarmış durumda. Yerel üretim, kadınlara ve çevreye destek ise markanın çalışmaları arasında bulunuyor.

IAMNOTBASIC

IAMNOTBASIC en büyük adanmışlığı kendi deyimleri ile ürünlerinin kalitesinde. Üretimin her adımını kontrol ediyor ve çoğu ürünü kendi atölyelerinde üretiyorlar. Bu sayede ortaya çıkanlar, daha uzun süre giyebileceğimiz ürünler oluyor.

Üretim aşamalarının mümkün olduğunca çevreye duyarlı olmasına, atölyelerinde çalışanlara iyi çalışma koşulları sunmaya, talep fazlası üretimden kaçınmaya dikkat ettiklerini iddia ediyorlar.

Fifty Pieces

Kendilerini bir yavaş moda markası olarak tanıtan Fifty Pieces, tekstil tüketimini dolayısıyla üretimini azaltmanın sisteme daha az hammadde girişini sağlayacağını, böylece ekolojik döngü üzerindeki baskı azalırken, üretimin de doğa döngüsü ile daha uyumlu bir ritimde olmasını sağladıklarını öne sürüyorlar. Yavaşlamış bir ritmin ise tekstil işçilerinin de çalışma şartlarında iyileşmeler yaratacağına değiniyorlar.

Tüm Fifty Pieces ürünleri SEDEX onaylı imalatçılar tarafından üretiliyor. SEDEX Küresel tedarik zincirinde sorumlu ve etik iş uygulamaları iyileştirme süreçleri için adanmış bir organizasyondur. SEDEX onaylı imalatçıları, çalışanlarının her türlü ihtiyaçlarına karşı etik ve sorumludur.

Fifty Pieces ürünlerinin içeriği, modeller el verdiğince %100 Pamuktur. Tüm kumaşları OEKO-TEKS 100 onaylı boyahaneler tarafından, kanserojen ve diğer zararlı kimyasalları içermediği belgelenmiş olan boyalarla boyanır. Oeko-Tex® 100 standardı uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından uygulanan, çevrenin korunması ve ekolojiye uygunluk açısından tekstil ürünleri ve ilgili tüm işleme aşamalarındaki hammaddelere yönelik dünya çapında standart bir test ve sertifikalandırma sistemidir.

Ekolojik Dönüşüm

Ekolojik Dönüşüm, kurum içi eğitim ve atölye çalışmalarının yanı sıra; ekolojik proje düzenliyor, ekolojik dönüşüm danışmanlığı veriyorlar. ​

Anadolu’nun yerel, doğal ve atık ham maddeleriyle Toprak Anadan ve kadın emeğinden ilham ve güç alarak çok kullanımlık, nitelikli ve günlük ürünler tasarlıyorlar.

Bunun yanında yakın zamanda Kadıköy Belediyesi ile işbirliğinde Atıksız Yaşam Hareketi'nin bir parçası olan "Dükkan"ı açtılar. Bu dükkanın içinde günlük hayatta kullandığınız birçok ürünün sürdürülebilir versiyonlarını bulmanız mümkün. 

Abtira Garden

Sürdürülebilir, minimal, vegan, hayvanlar üzerinde test edilmemiş ve yeniden kullanılabilir ambalajlara sahip kişisel bakım ürünler üreten abtira garden, gönül rahatlığıyla tercih edebileceğiniz birçok markadan sadece biri.

Ürünlerinde Avrupa ve Türkiye’den saygın tedarikçilerden temin ettikleri ya da özenle kendileri hazırladıkları yüksek kalite yağlar, uçucu yağlar, sular, özler, vitaminler ve mineraller kullanıyorlar. Bunun yanında ürünlerin içinde bulunan her hammadde, kendine has amaçları doğrultusunda seçiliyor. İçlerinde paraben, EDTA, silikon, petrol türevleri, sentetik boya veya koku bulunmamaktadır. Su bazlı ürünlerinde ise sadece doğal ve Ecocert onaylı koruyucuları kullanıyorlar.

 

Kaynaklar:

https://dukkan.ekolojikdonusum.com/

https://www.fiftypieces.shop/

https://kapbula.com.tr/

 https://www.dunya.com/kose-yazisi/tekstilde-herkes-surdurulebilirlik-konusuyor/456925

https://www.guzelyasa.com.tr/surdurulebilir-kozmetik-anlayisi/

https://www.turcert.com/

https://www.ekoloji.com/sertifikasyon/ekoloji-sertifikalari/

https://ekolojist.net/surdurulebilirlik-nedir/

https://geridonusumekonomisi.com.tr/bienalin-bu-yilki-konusu-7-kita.html


BENZER YAZILAR

Otoritenin Gücü: Milgram Deneyi

Sosyal psikolojiye yön verirken insanın karanlık yanını dışarı çıkartan Milgram deneyi ve deneyin sahibi Stanley Milgram hakkında bilgiler.

TÜİK Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri, 2021

Üniversite tercihleri sürerken TÜİK, en fazla istihdam sağlayan ve ortalama geliri en yüksek olan alanları ve üniversite bölümlerini açıkladı.


Paylaş