Mimaride "Bilbao Etkisi" denen bir kavram var. Anlamı "Bir şehri kültürel yatırım ve gösterişli mimari ile buluşturmak demek." İşte bu kavramın ortaya çıkışı bu müzenin tasarımı.

 

Bilbao, 1997 yılına kadar turistik faaliyetin olmadığı, sadece birkaç fuarın düzenlendiği sıradan bir Bask kentiydi. İspanya Kralı'nın isteği üzerine 1997 yılında ünlü mimar Frank Gehry tarafından bu müze yapıldı.

Şehrin araştırma-geliştirme alanında 13 projesi de bu müzenin etrafında toplandı. Metro, tramvay, havaalanı, oteller ve birçok yapı bu müzeyi merkeze alacak şekilde planlandı. Bu sayede müze ile kent arasında güçlü bir etkileşim söz konusu. Bu sayede Bilbao büyük bir turistik cazibe noktasına döndü.

Gelelim müzenin özelliklerine, Müze kireç taşı ve titanyumun iç içe geçtiği bir formla yapıldı. Binanın dışında kullanılan kavisli titanyum fayanslar ışığı dalgalandırarak bir ışık gösterisi yaratıyor.

Müzede 19 galerinin yer aldığı 11.000 metre karelik sergi alan bulunuyor. İspanyol ve uluslararası sanatçıların eserleri sergileniyor. Sergilerin genel konsepti soyut sanat üzerine yoğunlaşmış.

Kaynak:  www.arkitera.com, www.guggenheim.org



BENZER YAZILAR

Kadınların köprüsü: Waterloo

Londra'da Thames Nehri'nin ortasında yer alan Waterloo Köprüsü'nün onarımında 350 kadın işçi, 50 erkek işçi çalışmış.

İzlanda'da Buzul Yolculuğu: Jökulsárlón ve Diamond Beach

Vatnajökül buzul tabakasından Jökulsárlón'a gelen, en son Diamond Beach'te güneşlenen buzullar.


Paylaş